Gece belki birazdan dolunay çıkar ve ben her gece olduğu gibi, bu gecede seni düşünüyorum...
Gülüm diyorum gülüm neredesin, açmışın tok musun, üşüyor musun, ölüm korkuların devam ediyor mu hala?
Bizim buralarda kimse ölümden korkmaz oldu, herkes hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyor, gücü yeten güçsüzü hor görmeye ezmeye aşağılamaya devam ediyor...
Beyaz adamlar daha zalim daha görgüsüz oluyorlar git gide, kimi ev sahipleri kiracılarına “sesini çıkarma senin Tanrın” benim diyorlar, hem de güle güle...
Çocuklarının yanında annesini eşinin yanında, yani çok utanmaz oldular çok zalim oldular...
Ne yapsam yokluğunun yüreğime ne kadar acı verdiğini anlatıyorum yıldızlara, kuşlar çoktan başlarını alıp gittiler, hem de hiç dönmeyecekmiş gibi gittiler...
Ve şimdilerde insanların çoğu köpeklerin ölmesini istiyorlar, sokak köpekleri diyorlar, sokak köpekleri ölmeli yok edilmeli diyenlerin sayısı çok fazla...
Ne merhamet kaldı ne vicdan çoklarında... En garip olanı kendilerini dindar sandığım kendilerini Müslüman sandığım kişiler de aynı sözü ediyorlar, öldürün bu sokak köpeklerini yok edin diyorlar...
Kimseler demiyor insanları yaratan Tanrı yarattı köpekleri de, onların da yaşama hakkı hayatta kalma hakkı var diyen neredeyse yok gibi...
Oysa eskiden bize öğretilen imandandı, her canlının Allah’ı kendi lisanları ile zikir ettikleri, köpeklerin kedilerin kuşların kendi lisanında Allah dediklerini...
Bana inanmayan gitsin sorsun kentin müftüsüne...
Neymiş efendim sokak köpekleri ya da köpekler kimi zaman çocuklara insanlara zarar veriyormuş ısırıyormuş... Tamam, da ey insanlar her gün o sokaklarda insanların bir kısmı başka insanlara saldırıyorlar, kurşun sıkıyorlar bıçaklıyorlar, neden o konuda bir iki sözünüz yok?
Her gün üç beş kadın öldürülüyor şehirlerde kimisi anne kimisi eş kimisi sevgili, genç kız kimisi, neden ayağa kalkmıyorsunuz, bitsin bu vahşet demiyorsunuz, onlar içinde?
Ülkenin düzeleceği konusunda insanların daha iyi olacağı ve yarınların daha güzel olacağı konusunda umudumu kaybettim ben.
Oysa namaz kılan dua eden umut diyen bir babanın oğluyum...
Bir rüyaya tutunmak bu,iyi bir dosta tutunmak gibi,yanınızda tutunduğunuz onların kıymetini bilin...
Bilerek isteyerek oradan oraya atlayarak yazıyorum, bilerek o konudan o konuya atlıyorum, kafanız karışsın diye... Kafası karışık olmak iyidir, yoksa artık birilerinin peşinden gitmeyi onları Tanrı edinmeyi doğru yol sandı günümüz insanı...
Ha senden sıkıldım diyen olursa, bakın onlarca arkadaş yazıyor gazetelerde çoğunun havasından geçilmeyen...
Güç sahiplerinin yetki sahiplerini kutsayan, onlara sen bir tanesin diyen... Allah tan başka kimseyi kutsamamaya yemin edeli seneler oldu ve o yemini bozmayacağız...
Ben de mi kendimi oldum, olsun o kadar...