Değerli okuyucular herkese merhaba…
Şehrimizin gururu Alanyaspor’u gücümüz yettiğince değerlendirmeye çalışacağız.
Bu ilk değerlendirme yazımız ile herkese iyi okumalar diliyorum.
Bilindiği üzere Alanyaspor, uzun süre alt liglerde mücadele ettikten sonra, tarihinde ilk kez 2015-2016 sezonunda Süperlige çıkarak büyük bir başarı elde etmiştir, elde ettiği başarıyı 2019-2020 sezonunda Sperligi 5. Sırada tamamlayarak Avrupa kupalarına katılma hakkı ile taçlandıran kulübümüz, birkaç hafta önce başlayan Türkiye Süperlig 2025-2026 sezonununda mücadelesini bugüne kadar yine başarılı şekilde sürdürmektedir. Burada, Alanyaspor başkanı Hasan Çavuşoğlu ve yönetim kurulunun emeklerini görmezden gelemeyiz.
Süperligin 7. Haftasında Alanya Oba Stadyumunda Galatasaray ile karşılaşan takımımız maçı, şansız bir gol ile 1-0 kaybetse de, gerek defansif gerekse ofansif anlamdaki oyun kurgusu 3-4-3 sisteminin nasıl sahada uygulanması gerektiğinin çok güzel bir örneğini verdi.
Türkiye de uzun süredir tartışılan 3’lü defans anlayışının, bana göre Süperlig’de bugüne kadar en güzel sahaya sergileyeni Alanyaspor olmuştur. Geçtiğimiz haftalarda alınan sonuçların da tesadüf olmadığını göstermiştir. Bu konuda teknik direktör Joao Pereira’nın hakkını teslim etmek gerekiyor. Takımı, oyun kurgusu ve stratejisi anlamında çok iyi çaılıştırdığı görünüyor.
Alanyaspor yönetiminin ve teknik ekibinin, özellikle bu sezon kadroya yaptığı takviyeler ile ne kadar doğru bir tranfer politikası izlenildiğini hayranlıkla takip ediyoruz. Kısıtlı bir bütçe ile Portekiz 2. Ligi, Brezilya Seri B, Türkiye alt liglerinden yetenekli futbolcular bulunmuş ve transfer edilmiş. Örneğin; Adana Demirspor’dan alınan Maestro ismine yakışır şekilde bir maestro gibi takımı sahada yönlendiriyor, Şanlıurfaspor’dan bedelsiz olarak alınan 19 yaşındaki Ogundu sürati ve patlama gücü ile Galatasaray defansına zor anlar yaşatmıştır. Daha yaşı çok genç olması sebebiyle son vuruşlardaki eksiklikleri göze çarpsa da uzun vadede çok farklı seviyelere gelebilecek potansiyele sahip bir futbolcu. Atletik yapısı ile Süperlige çok uygun. Aynı şekilde Maestro’da 22 yaşında olması sebebiyle gelişime çok açık. Maestro demişken, onunla çok iyi uyum yakalayan ve bu sezona çok iyi başlayan Makauta’yı da es geçmemek gerekiyor. Bu ikili Süperlig ortasahasına uygun futbol anlayışları ile takımı hem defansta hem hücumda toplu ve topsuz oyunda çok iyi yönlendiriyorlar. Türkiye süperliginde, bu haftaya kadarki en uyumlu 6 ve 8 numara diyebiliriz. 6 ve 8 numara pozisyonu diyorum çünkü; defansif orta saha (6 numara pozisyonu) ile ofansif orta saha(8 numara pozisyonu) görev paylaşımlarını her ikisi de çok uyumlu ve dengeli yapıyor. Her ikisi de, Alanyaspor adına Süperlig için çok yerinde ve yeterli bir kazanım olmuş.
3-4-3 sisteminde ofansif üretkenlik anlamında en kritik bölge, Sol Kanat Forvet (LW pozisyonu) ve Sağ Kanat Forvet (RWpozisyonu) ‘dir. Bu bölgelerde Alanyaspor sol kanat forvetolarak Hwang ile sağ kanat forvet olarak İbrahim Kaya ile maça başladı. Her iki futbolcunun fizik gücü ve mücadeleci yapısı gereği maça bunlarla başlamasını anlayabiliyorum. Fakat, her ikisi de hücum üretkenliği anlamında özellikle ilk yarıda yetersiz kaldı. Ama karşınızda son 3 sezonun Süperlig şampiyonu ve ciddi bütçeyle kurulmuş, ülkemizi şampiyonlar liginde temsil eden ve başarı hedefleyen bir takım, Galatasaray var. Dolayısıyla, Pereira hocanın maça bu şekilde başlaması saygı gösterilmesi gereken bir durum. İkinci yarıda yaptığı değişiklikler ile Mounie, Ruan ve Hagi’yi sahaya sürerek ofansif üretkenliği arttırmak istemiş, bunda nispeten başarılı da olsa, son vuruşlardaki tercihler sebebiyle gol bulamamıştır.
Teknik direktör Pareira, 3’lü defans olarak Lima, Aliti ve Ümit’i tercih ediyor. Bu 3’lü , ligin başından beri oynanan maçlarda harika işler yapıyor. Birbiri ile çok uyumlu olan bu 3’lü ye sol kanat bek olarak Yusuf , sağ kanat bek olarak Haderjonay müthiş katkı veriyor. Kısıtlı bütçe, genç ve gelecek vadeden futbolcu grubu ile 3-4-3 sistemini ülkemizde başarı ile spor kamuoyuna göstermek büyük bir teknik beceri işidir. Kendisini ve teknik ekibi tebrik etmek gerekiyor.
Geniş kadroda yer alan Mounie’nin kiralık gelmesi sebebiyle olma ihtimali var ama yeterince konsantre olmadığınıdüşünüyorum. Yaşı ve tecrübesiyle daha fazla katkı verebilir. Kendisinin biraz daha zamanı ihtiyacı var. Young Boys’dan alınan Elia’da aynı şekilde. Bu iki futbolcu da zamanla katkı verebilirse takımımız çok farklı bir seviyeye yükselebilir.
Bu yazımı çok uzatmadan burada sonlandırmak isterken, takımımızın uzun zamandır kale yükünü başarı ile çeken Ertuğrul Taşkıran’a da bir selam göndermesem olmazdı. Büyük tecrübe ve tam bir lider !
Bir başka değerlendirme ve analiz yazımızda buluşmak temennisiyle, kulübümüze bu uzun süreçte başarılarının devamını diliyorum…
Kalın sağlıcakla …