Çağa karşı çok maskara oldu insan, hayata karşıda... Çocuklara kadınlara yoksullarla yetimlere kuşlara karşı, hem maskara hem ikiyüzlü olmayı tercih etti... Tanrıya iman ettik diyenler bile, iman etmemiş gibi davranır oldular, başka insanlara çocuklara kadınlara yoksullara karşı...
Çağımızda demek yerine ülkemizde demeyi tercih edeyim istersen... Evet, ülkemizde biz insanların öğrenmesi gereken ilk kurallardan biri, sorumluluk bilinci olması gerekir... Kim öğretir nasıl öğrenilir diye uzun uzun konuşsak bu gidişle bir sonuca varacak gibi değiliz...
Çünkü insanımızın konuşarak anlaşarak birbirini dinleyerek sonuca varamadığı ortada aslında, görmek istersek...
Oysa insan ülkesine karşı, yaşadığı şehirlere karşı o şehrin sokaklarına ağaçlardaki kuşlara sokaktaki kedilere karşı sorumludur insan ve bu bir bilinç meselesidir... Biz mi talip olmadık, yoksa öğretmesi gerekenler öğretmedi mi, bu konulara girmek istemiyorum...
Öğretmek için bilmek lazım, öğretmek için önce sevgiyi insanı vatanı toprağı önemsemek lazım... Gözlerimizin gördüğü her şeyin her canlının dağların taşların denizlerin toprağın Allah’ın bir emaneti olduğu bilinci denir buna...
Ne yazık ülke insanın şehir ahalisinin çoğu önce topraklarından vazgeçtiler, kuş sesinden toprak sevdasından vazgeçtiler... Mesela bu şehir de yani Alanya da yaşayanların çoğu beton yığınlarına sahip olmayı tercih ederek, bağlarını bahçelerini terk tiler...
Topraktan vazgeçtiler, oysa toprak kendine yapılan ihaneti bağışlamaz... Mesela şimdi Rusya Ukrayna savaşı birkaç sene sürerse ne olacak veya ne olur bu şehrin hali, çocuklara nasıl anlatacaklar bu olanları diyeceğim de, nasıl olsa yalan dolu masallar anlatmayı sevdirdiler bize?
Ve bu karanlık anlayışı önce yöneticilerimiz mesela Belediye Başkanı seçilen beyefendiler savundular, beyaz adamlar beyaz Müslümanlar neredeyse tüm yöneticiler, ön ayak oldular bağların bahçelerin talan edilmesine...
Ve sonra karşımıza geçip bunun bir gelişme olduğu masalını anlattılar, bizlerde hep birlikte alkışladık...
Kimseler çıkıp söylemedi ölününce bile toprağı mesken edinildiğini... Özür dilerim ey ahali hainlerden olmayı tercih ettik, şehirlerin yok edilmesi dağların taşların denizlerin ağaçların kuşların yok olmasına acımadan...
Ve şimdi bile benim bu sözlerimi saçma bulan, o talanları savunanlar olduğunu olacağını biliyorum...
Tabi benim umurumda değil, hiç bir zaman umurumda olmadı beyaz adamların sevinç duyduğu alkış yaptığı hiçbir şey...
Yeniden demeye çalışırsak insan olma bilincini kendimize şehrimize değerlerimize toprağımıza dağlara olan sorumluluk bilincini yok ettik veya ettirdiler...
Şimdilerde boşuna konuşur boşuna yazar hale düştük, bildiğiniz gördüğünüz gibi beyaz adamlar yine bildiklerini yapmaya devam ediyorlar, çoklarımız da onlara alkış tutmaya...
Nasıl anlarsan anla, olanlardan sorumlusun ey insan ve sen ey şehir ahalisi, günahına ortaksın bu haddinin bilmez kişilerin yaptıklarından...
Kendinle hesaplaş...