Siyaset üstüne yazdığımız yazılara, yaptığımız tespitlere kimileri fena kızıyorlar... Oysa biz kimsenin partisine tercihine bir şey dediğimiz yok... Diyoruz ki Ülkemizde siyaset erbabı olanlar, siyaset üstüne konuşanlar, kendilerini bir kurtarıcı gibi takdim edenlerin “asla samimi olmadıklarını ikiyüzlü davrandıkların” bunu doğru işler olmadığını söylüyoruz...
Ama hayır onları bile deme, bizim putumuza taş atma, efendilerimize söz söyleme diyorlar... Tamam, söylemeyelim de  “Ne yapmamızı istiyorsunuz?” sorusunun cevabı yok nedense...
Ama bu ülke bizim, sizin olduğu kadar bizim bu şehir de... Sizin olduğu kadar bizim de hakkımız var bu istila ettiğiniz dağlarda denizler de... Mesela otelin de merdiven silen o mavi gözlü kız da senin kadar söz sahibi bu şehir üstünde...
Ama efendilerimiz, varsıl adamlar ahalinin yoksullar kısmının varlığından çok rahatsız oluyorlar... Kimi zamanlar konuşunca güzel sözler de ediyorlar, kendilerine inandığımız zamanlarda oluyor..
Çoğunlukla diyorlar ki, kusura bakmayın siz çok ileri gidiyorsunuz, rahatımızı kaçırıyorsunuz, göz zevkimize engel oluyorsunuz gibi sözler ediyorlar köle gibi gördüklerine...
Kimisi sağcı kimisi solcu, kimisi Müslüman görümünde, ama yoksulları fakirleri hor görmekte, aynı düşüncede çoğu...
Uzun etmeden...
Haydi, ben hiçbir şey söylemiş yazmamış olayım... İçinizden birileri var mı, siyasetçilerin yalansız dolansız, sadece ülkesi için, bu şehir için çalıştığını söyleyen? Desin birisi bana “sen öyle diyorsun ya” bak şu şu kişiler her daim Allah için şehir için insan için çalıştılar...
Bu şehirde birçok eski milletvekili var, kendilerine sunulan imkânlar ile hava atan, gezen tozan ticaret yapan... Bunlardan kaçını siz halkın arasında görüyorsunuz, bir vatandaşın dükkânında otururken birlikte çay içerken görüyorsunuz?
Ya da eski Belediye Başkanlarından? Bizim yapmaya çalıştığımız bunları hatırlatmak, insanı ve şehri ülkeyi kendi çıkarlarının arkasına atanları unutmayın demeye çalışmak bizim yaptığımız...
Kimsenin partisi ile kendi efendisi ile milletvekili Belediye başkanı ile işimiz yok... Çok mağlup olduk, daha çok mağlup olmalara dayanma gücümüz yok demek, bizim anlatmaya çalıştığımız...
Kandırılmanın yalanın insanın sırtında ağır bir yük olduğunu, artık bunu taşıyacak halimizin kalmadığı söylemeye çalıştığımız...
Bu yanlış gidişe alışmayalım hepsi bu...