Yazsam mı yazmasam mı diye epey düşündüm... Sonunda yazayım dedim, nasıl olsa yazının muhataplarının umurunda olmayacak yazılanlar... Nasıl olsa onların halkı ve sözü ciddiye alır gibi bir durumları yok...
Sadece kendilerini kutsamakla her şeyin halledildiğini sananlar onlar...
Onlar ceketlerini sadece kendilerine tanrı edindiklerinin önlerinde ilikleyenler, halk millet ahali şehir çok önemli değil onlar için...
Sadece konuşsunlar güç sahipleriyle resimler çektirsinler beyaz adamlar ile orada burada görünmeyi marifet saysınlar, yetiyor onlara...
Bizi nelere alıştırmadılar ki,  daha başka şeylere alışmayacağız...
Kendine yazık ediyorsun ey halkım desem, duyacak olanların sayısı çok az, çünkü sende ey halkım sen de, gücü olanlara makamı olanlara rağbet etmeyi bir çıkış yolu bildin kendine...
İnsan insana kulak vermeliydi oysa insan duyduğu sese kulak vermeliydi nereden geldiğine bakmadan...
Ama nasıl bu hale geldiysek, artık güç sahiplerinin makam sahiplerinin servet sahiplerinin sesini dinler olduk çoğunlukla...
Neyse uzatmadan dersek... Hani birkaç gün önce Cumhuriyet Halk partisi il başkanı olan Beyefendi, Alanya Ak parti ilçe örgütünün senelerdir kaçak su kullandığını söyledi ya...
Bu açıklamanın arkasından Ak parti ilçe Başkanı olan Beyefendi “Hayır öyle bir şey yok, korona nedeniyle müracaata  geç kaldık” der gibi sözler etti,  ve Halk partili beyefendinin sözlerini  boş sözler olarak ifade etti...
Ama demedi “sen yalancısın sen iftiracının tekisin” bak bizim  ödediğimiz para makbuzları filan demedi...Oysa demekle kalmamalı “öteki Beyefendiyi” yalan ve iftira etmekten savcılığa vermeliydi Ak parti ilçe Başkanı olan beyefendi...
Çünkü doğrudan “Siz hırsızsınız siz yoksul halkın hakkına tecavüz ediyorsunuz!” diyordu arkadaş...
Ama öyle yapmadı ve birkaç beylik sözle geçiştirdi ve ben onların adına üzüldüm bir insan olarak, yazık bu insan ne yapmak istiyor dedim ve ikinci üzüntüm Ak partiye gönül veren insanlar içindi...
Öteki taraf devam etti, yan Cumhuriyet Halk partisi “ Hayır dediler, hayır bunlar kaçak su kullanmışlar ve bundan dolayı saatleri asat tarafından söküldü dediler...
Sanki doğru söylüyorlar gibi geldi bana... Hele Ak partisi ilçe Başkanı olan Beyefendini korona hastalığını bahane etme sözünü duyduktan sonra...
Zira en az iki yıl önce Ak parti teşkilatı “ Mücahit Gültekin”  isimli bir akademisyeni konferansa için çağırmışlardı ve o konferans Ak parti binasında bulunan konferans salonunda yapılmıştı...
Demek ki çok geç kalmışlardı su bağlatmaya, konuyu bu güne kadar sarkıtmışlar sa...
Sizce hangisi doğru söylüyordur?