İnsan yaşadığı çağdan, şahit olduklarından, gördüklerinden, sustuklarından ya da susmadıklarından mesuldür diye iman ettik biz... Hatta dediler söylediler ki “Şarkta bir Mümin kardeşinin parmağı acısa Garpta olan onun acısını hisseden insanın adıdır Müslüman” diye öğretiler, anlattılar. Bunun için misal üstüne misal verdiler daha iyi daha kavi inanalım diye...

Ayet üstüne ayet okudular, binlerce hadis anlattılar, yeryüzünde ne kadar Müslüman yaşıyorsa birbirinin kardeşi olduğu konusunda...

Aslında söyledikleri doğruydu, ama şimdi içimizde bitmeyen cevap bulmayan sorular “Tamam Müslümanlık kardeştir de, bu nasıl hal, bu nasıl bir tükeniş, dünyaya yenilme de” kardeşlerimiz, kardeşlerimizin çocukları, oğulları, kızları, kadınları gözümüzün önünde öldürülüyor, aç bırakılıyor, ırzlarına geçiriliyor?

Neden bu kadar büyük susuyoruz gördüklerimiz karşısında, neden bu kadar vurdumduymaz olduk, yoksa işimize gelmez mi oldu kardeşlik? Ayetleri, hadisleri yok mu saydık yoksa?

Bir şehrin bir ucunda aç kalan yatağa aç giren bir çocuktan, şehrin öteki ucunda yaşayan yatağa tok giren insanın Müslüman’ın Müslüman’ın sorumlu olduğuna inandık...

Bunları duyan, bilen bir ben değildim, Müslümanların yaşadığı her yerde böyle anlatıldı böyle öğretildi bunlar, öyle değil mi? Siz de duydunuz. Size de öğretildi bunlar. Neden şimdi duymamış gibi yapıyorsunuz, öyle yapınca sorumluluktan kurtulacağınızı mı sanıyorsunuz?

Müminler sakın müminleri bırakıp kâfirleri dost edinmesin denir mesela... Kimi dost kimi düşman edineceğimiz belli değil. Kısaca dersek her alanda olduğu gibi kardeşlik alanında her şeyi berbat ettik, ama kimselere kabul ettiremez olduk bu zalim gidişin kötülüğünü...

Neden yazdım söyledim bunları?

Artık herkesin gözü önünde oluyor her şey, dünyanın gözü önünde sözde Müslüman ülkelerin ve Müslümanların gözü önünde...

 Filistin'de, Gazze'de büyük bir katliam yapılıyor. Alçakça, kahpece, çocuklar öldürülüyor, kolları, bacakları kopartılıyor. İsrail tarafından Filistin'de, yaşama şansı bulanlar açlığa terk ediliyor ve kimseler bir şey yapmıyor, yapamıyor yapmak istemiyor...

Müslüman ülke dediğimiz ülkeler zavallı bahaneler uyduruyorlar, bizim kendi ülkemiz dâhil...

Kısacası hepimizin, bütün Müslümanların büyük bir vebal altında olduğu vakitler, bunun günahı taşınacak bir günah değil ve bu suçun tövbesi olmaz, edenlerin tövbesi kabul edilmez diye düşünüyorum...

Her zaman olduğu gibi şehrimizde bir avuç insan, Filistin'de olanları dert edinen bir avuç kadın, erkek, Müslüman Hacet Meydanı'nda sergi açtılar. Filistin'de Gazze'de olup bitenleri bilmemiz, görmemiz adına...

Zulme uğrayan insanları, çocukları, anneleri, babaları görelim diye, biraz olsun kendimize gelelim diye...

En azından bazı şeylerden haberimiz olsun diye, kâfirlerin zulmünü yakından görelim diye...

Az çok biraz destek verelim, öteki dünyada Gazzelilerin yanında olduğumuz bilinsin diye biraz...

29 Şubat tarihine kadar açık olacak bu sergiye gitmenizi “Biz de varız” demenizi kardeşleri yalnız bırakmamanızı, en azından selam hayırlı olsun demenizi temenni ediyorum...

İnanın oralarda görünmek bir gün cennette görünmenize vesile olacaktır diyerek hepinizi selamlıyorum...