Gerçi zaman zaman bu konular da yazdık durduk belki duyan olur diye, ama artık sanmıyorum duyan olduğunu... 
Zira insan hak adına bir şey duymak istemiyor, hele efendilerimiz yani siyaset adına ahaliyi idare etmeye talip olanlar...
Onlar kendilerine bir şey söylensin, kendileri asla uyarılsın istemiyorlar, yanlışlar adına bile olsa...
Bilinen en büyük gerçek bilgilerden biridir, sahabeye hutbe okumak için minbere çıkan Halife Ömer’e “sen hutbe okumadan önce üstündeki elbisenin hesabını ver” diyen sahabenin uyarması...
On beş asırdır unutulmayan dillerden düşmeyen, bir büyük örnek önümüzde duran...
Nerden buldun?
Nasıl buldun?
Nasıl senin oldu?
Sor da, gör halini şimdi, hem nerde nasıl soracaksın? Halkı ciddiye alan var mı günümüzde, saçma sapan masallar ile uyutulmaya çalışıyoruz, önceleri nasıl uyutulduysak...
Korkuyoruz arkadaş, korkutuyorlar, hele mazlumlardan yoksullardan isen, sana daha bir “Sen sus!” diyorlar, bütün güçleriyle...

Neden demişti sahabe Ömer’e üstündeki elbisenin hesabını verin diye? Haydi, anlatayım o zaman... Bir sefer sonrası ganimet malları arasında bulunan kumaşlar halka taksim edilmişti ,ve halktan  birine ne kadar verilmişse Halifeye de o kadar düşmüştü...

Ve aslında o kumaş parçalarından elbise çıkacak bir durum yoktu, yani parçalar küçüktü... Halife Ömer’in oğlu Abdullah “baba dedi Ömer’e” benim hissemi d sana vereyim de, kendine bir elbise diktir ve öyle yapıldı...
Ve sahabe işte o elbisenin nasıl o hale geldiğini öğrenmek istiyordu, çünkü biliyordu dağıtılan kumaş parçalarından elbise çıkmadığını...
Günümüzde nasıl bu işler sizce?
Hangimizin gücü yeter böyle bir soru sormaya, sorulacak o kadar çok soru varken...
 Sahi efendiler nasıl zengin olabiliyorlar günümüzde böyle?
Olmuyorlar mı?

Neyse çok karıştırmayalım...
Devam edelim Halife Ömer den anlatmaya...
Küfe ye vali olarak birinin atanması gerekiyor...

Yapılan istişareler sonrası bazı sahabeler tarafından kendini deniyor ki, oğlun Abdullah'ı atasan, zira Abdullah olgun biridir...
Hakkı adaleti gözeten biridir, hem içimizde Allah’tan en çok korkandır...
Hazreti Ömer'in cevabı...
Allah sizin canınızı alsın...

Bilmiyor musunuz ki “kim daha layık biri varken bir işe akrabasını yakının tayin ederse” Allah'a Resulüne ve bütün Müslümanlara ihanet etmiş olur...
Günümüzde nasıl bu işler?
Aklıma düştü yazdım...

Belki de yazacak başka bir şey bulamadığımdan...