Yangın, 18 Temmuz Cumartesi günü Yenikışla Mahallesi’nde çıktı. Edinilen bilgiye göre, mahalledeki otluk alanda çıkan ve birden dumanların yükseldiği yangın, yürüme engeli bulunan Cennet Yıldırım’ın (67) evine sıçradı. Antalya Büyükşehir Belediyesi Kumluca İtfaiye Birimine bağlı ekiplerin müdahalesiyle söndürülen yangında, yaşlı kadının evi kullanılamaz hale geldi. Yanan evden sadece ‘Bozca’ adlı köpek kurtuldu. Cennet Yıldırım’ın köpeği, yanan evin etrafından hiç ayrılmıyor.

“Çok üzüldüm”
Olay gününü anlatan Yıldırım, “Salur Mahallesi’nde çocuklarımızın yanında olduğum sırada evimin yandığı haberini aldım. Çok üzüldüm, çok üzgünüm. Hastalığım arttı. Yeğenlerim bana hemen yangın olduğunu söylemediler, benden evimin yandığını sakladılar. Telefonla başkalarını arar öğrenirim diye hattımı almışlar. Nasıl yandığını öğrenemedim. Daha sonra yeğenim, ‘üzülme teyze’ diyerek olayı anlattı” dedi.

"Asalarla yürüyorum"
Yanan evinin yerine yeni bir ev yapılmasını talep eden yaşlı kadın, maddi durumunun iyi olmadığını belirtti. Ayaklarında romatizma, böbreklerinde de problem olduğunu ifade eden Yıldırım, “Bir de şeker hastalığım var. Bu yüzden romatizma ilaçlarımı kullanamıyorum. Hiç yürüyemez oldum, asalarla yürümeye başladım” diye konuştu.

“Kolumdan tutacak kimsem yok”
Kalacak bir evi olmadığı için şimdilik yeğenlerinin evinde yaşadığını dile getiren 67 yaşındaki Cennet Yıldırım, “Ben bana yardım edilip, evimin yapılmasını istiyorum. Eşim öldü, çocuğum yok. Kolumdan tutacak kimsem yok. Evimi yapmaya da imkanım yok. Açıkta kaldım ve geri dönecek bir evim yok. Lütfen evimi yaptırın” ifadelerini kullandı.
"Evde olsaydım yanardım" diyen yaşlı kadın, “Ayaklarımdan rahatsız olduğum için yürüyemiyorum. Evde olsaydım kaçamazdım. Daha da eşyam kaldı diye yanan evimin içine atardım kendimi. İyiki de evde olmadım. Salur Mahallesi’ndeki yeğenlerimin yanına, ‘beni hastaneye götürün’ diye gelmiştim. Evime dönmeden evim yandı” dedi.
Cennet Yıldırım’ın yeğeni Mehmet Uysal (55) ise “Halam yangın esnasında burada değildi. Burada olsaydı kaçamazdı zaten yanardı. Hastaneye gelip gittiğinden Salur Mahallesi’ne götürmüştük. Buna da şükür. Evin etrafında dökme su ile büyüttüğümüz tüm ağaçlar yandı. Yanan evden sadece Bozca adlı köpeğimiz kaldı” şeklinde konuştu.