“Hepimiz hayatta hiç tanımadığımız kişilerden, sevdiklerimize, iş arkadaşlarımıza kadar, küçük büyük bazı yalanları söylüyoruz.”
Bunların bir kısmı “kişisel yetersizlikleri gizlemek” ya da “başkalarının duygularını incitmemek için” söylenmiş zararsız yalanlar. Bunlara “beyaz yalan” da deniyor. Bunların dışında ciddi yalanlar da var. Araştırmacı Tim Levine, “dürüstlük işe yaramadığında yalan söylüyoruz” diyor. Yapılan bir araştırmaya göre, söylediğimiz yalanların yüzde 16’sı maddi çıkar (ekonomik yarar sağlamak) için, yüzde 15’i kişisel çıkar (paranın ötesinde yarar sağlamak) için, yüzde 22’si kişisel suç (bir yanlışı veya kötülüğü örtmek) için, yüzde 14’ü kaçınma (insanlardan kaçmak veya kurtulmak) için, yüzde 8’i kişisel etki (pozitif imaj) yaratmak için, yüzde 5’i insanları güldürmek için söyleniyor.
Aynen yürümek ve konuşmak gibi, yalan söylemek de gelişim sürecinin bir parçası. Çocuklar iki-beş yaşları arasında yalan söylemeyi öğreniyor.
Yapılan bir testte iki yaşındaki çocuklarda yalancılık oranı yüzde 30 iken, üç yaşındakilerin yüzde 50’sinin, sekiz yaşa gelindiğinde ise yüzde 80’inin yalan söylediği tespit edilmiş. Yaş büyüdükçe de yalan söyleme konusunda ustalaştıkları görülmüş.
Psikolog Bruno Verschuere, “doğru kendiliğinden geliyor. Ama yalan özel bir çaba ve yanı sıra, keskin olduğu kadar da esnek bir zekâ gerektiriyor” diyor.
Psikolog Kang Lee’nin deneyinde zihin ve yönetsel fonksiyon testlerinde iyi yalan söyleyen çocukların performansı kötü yalan söyleyenlerden daha üstün çıkmış. Otizm yelpazesinde yer alan çocukların ise yalan söylemeyi beceremediği gözlenmiş. Şöyle sıralayacak olursak,
1)    İyi yalan söyleyen yalancılar keskin ve esnek bir zekâya sahiptir.
2)    Dürüst olmayan toplumlar büyük yalancılar üretir.
3)     Bir kişi çok rahat yalan söylüyorsa, çok yalan söylemiş biridir.
4)    Hoşa giden yalanlara dikkat edin. Başa gelecek belaları gizlemek için söylenmiş olabilir.
5)    Kitlelerin lidere olan inançları sebebiyle doğru kabul ettiği bilgilerin yanlışlığı kanıtlansa bile inançlarından döndürülmeleri zordur.

İnşallah karşımıza dürüst ve canımızı yalanlarla yakmayacak insanlar çıkar…