Geleceğimize yön verirken nasıl bir yol izleyeceğimiz noktasındaki ilk kararımızı üniversite tercihlerimizi yaparken şekillendiriyoruz. Hedefimiz bir bölüm, üniversite, meslek, belli bir sıralama veya bir şehir olabilir. Yoksa asıl hedefimiz sadece bir üniversiteye yerleşmek mi? Üniversite veya bölüm tercihi yaparken kendi isteklerimize, hayallerimize göre mi karar veriyoruz? Ya da komşunun çocuğunun okuduğu bölüm mü bize cazip geliyor? Hedefimiz dediğimiz bölüm veya üniversiteler bizim değil de anne-babamızın mı istekleri? Peki istediğimiz bölümleri sadece popüler diye mi tercih ediyoruz? Yoksa gerçekten mi istiyoruz? Hayallerimizin bir adım uzağındayken bazı şeylere karar vermek zor olabiliyor. Sınav sonucumuz hayalimizdeki üniversite veya bölüme yerleşebilmemizi bize sağlıyorsa o zaman herhangi bir problem olmayacaktır. Hedeflerimizle var olan sınav sonucu arasındaki uyuşmazlık bazı problemleri ortaya çıkarabilir. Devlet üniversitesine yerleşmek için sıralamam yeterli değilse vakıf üniversitesine mi gitmeyi tercih edeceğim? Vakıf üniversitesinin parasını ailemiz ödeyebilecek mi? Vakıf üniversitesine gidersem oradaki diğer insanlara uyum sağlayabilecek miyim? Şehir dışında bir devlet üniversitesinde okursam maddi konuda aileme yardımcı olabilir miyim? Yaşadığım şehirde kalmak için istemediğim bir bölüm mü okuyacağım? Sınav sonuçlarına baktığımız anda aklımızdan geçen binlerce sorulara cevap bulabilmek için iki haftalık süremiz var. Sınavlara hazırlanmak bu kadar uzun süre alırken doğru kararları verebilmek için beklenenden daha az zamanımız var. Ne istiyorum, hedeflediğim şey nedir, kendimi 10 yıl sonrasında nerede görüyorum, nasıl bir üniversite istiyorum, kriterlerim nelerdir gibi soruları kendimize sorarak kendimiz için faydalı olabilecek bir sonuca ulaşabileceğimize inanıyorum. İstenilen üniversite tercihi değildir. Ne istediğimizi veya kim olduğumuzu belirleme yöntemidir. Bu nedenle kararımız ne olursa olsun öncelikle biz kendimizin farkında olmalı ve buna yönelik kararlar vermeliyiz. Kendi benliğimizden uzak veya bizim ilgi alanlarımızın dışında yer alan bir üniversite veya bölümde okumak kendimizi sadece farklı bir yöntemle cezalandırmak olacaktır. Unutmayalım ki yıllar sonrasında mesleğini uygularken birçok yetişkin mesleğini yarıda bırakıp ilgi alanı olan mesleğe yönelmektedir. Günümüzde insanlar mesleğe geçiş yapmadan, üniversitede bölüm okurken bile bölümü veya üniversitesi konusunda değişikliklere gidebilmektedir. Doğru bir karar diye kesin bir şey yoktur. Bizim isteklerimiz ve kararlarımızla şekillenen bir yaşam vardır. Hayatımıza yön verirken yolumuz ışıklarla çevrili de olabilir bir dağ yolu da olabilir. Önemli olan bizim hangi yolu tercih edeceğimizdir. Bir yolu tercih etmek ve yola çıkmayı başarabilmek aslında hedefimize ulaşmamızdaki en büyük etkidir. Yolumuz kısa da sürse uzun da sürse biz hedefimize ulaşacağız. Şimdi soruyorum size: Ne istiyorsun? Hedefin nedir? Kendini nasıl tanımlıyorsun? Hayalim dediğin şeyleri gerçekten istiyor musun? Yıllar sonrasında geriye dönüp baktığında bugünkü haline ne söylerdin? Ne duymak isterdin? Tercih sonuçların açıklandığında orada ne yazarsa mutlu olursun? Şimdi bir karar verme zamanı. Başkalarının gösterdiği yoldan mı ilerleyeceksin yoksa kendi yolunu mu çizeceksin?