İktidar, pandemi ile mücadele anlamında, koyduğu yasaklara ne kadar uyup ne kadar uymadığımıza bakarak toplum üzerindeki kendi otoritesini test mi ediyor acaba? 
*
Bir yılı aşkın bir süredir dayatılan yasaklarla yaşamaya alıştık. İktidar, ‘Ülke çapında 17 günlük bir kapanmanın ardından, bayilerde,marketlerde  alkollü içki satışlarını yasaklayınca, iktidar tarafından boyunduruğa alışıp alışamadığımız ensemizin kalınlığını ölçüp test  mi etmek istiyor acaba?’ sorusunu  aklıma getirdi. Öyle ya boyunduruk vurulan öküzün ensesi kalın olur! En azından kendi adıma öyle düşündüm. 
*
Hiçbir bilim adamının ağzından alkol, Covid 19’u tetikler diye bir şey duymadım, okumadım. Amaç, Ramazan Ayının kutsallığına atıf yapılarak belli bir kesime mesaj vermek ise Ramazan Ayının başlangıcında ferman dahilinde bu yasaklar uygulanabilirdi.

Türkler göçebe toplum olarak yaşadıkları dönemlerde, tarımsal ürünlerden alkol yapma şansları olmadığı için bozkırlarda kısrak sütünü mayalayıp hafif de ekşiterek ‘Kımız’ adı altında, alkol oranı rakıya göre düşük bir içki yapıp içmişler. Düzenlenen eğlencelerde, toylarda, düğün törenlerinde kımız eğlenceye katkı sunmuş.
*
Türkler'in İslamiyeti (İslam alkollü içki içilmesine hoş bakmaz) kabulünden sonra da içki içme alışkanlıkları  devam etmiş. Yalnız perşembe günü öğleden sonra cuma günü namaz çıkışına kadar alkol alınmaz. Amaç, Cuma Namazını alkolsüz bir kafa ile icra edebilmek için olsa gerek…
*
Selçuklu Sultanları da içkiyle aralarını hoş tutmuşlar. Alpaslan, Malazgirt Savaşı’nda esir aldığı Bizans İmparatorunu otağında şarap ikram ederek ağırlamış. Melikşah 'ın kadına ve şarap içmeye düşkün olduğu söylenir…
*  
Türk boyu Moğollar kutlamalarını şarap fıçıları üzerinde yaparlardı. Timur, Yıldırım arasında geçen Ankara Savaşı, Timur’un yengisiyle sonuçlanınca, Timur büyük bir toy (Şölen) düzenlemiş. Bu eğlenceye esir aldığı Yıldırım Bayezit’i de katarak Beyazit'in karısı Despina'nın elinden şarap içtiğini bazı tarihi kaynaklardan öğreniyoruz.
*
 Osmanlı'da alkollü içki hiç bir dönem sürekli yasaklanmadı. Zaten çoğu Osmanlı Padişahı içki kullanırdı. Osmanlı 'nın yasağı 3 gün sürer derler… Saray hazinesi zora düştüğü zaman alkollü içkilerin satışı teşvik edildi. 17.yüzyılda Evliya Çelebi  İstanbul'da  hizmet veren meyhanelerin çokluğundan bahseder.
*
 Osmanlı'da  4.Murat dönemi içkinin yasaklandığı, içenlerin idam edildiği bir dönem olarak tarih sayfaları arasında yerini alsa da 4.Murat 'ın ölümü 28 yaşında fazla alkol tüketmekten dolayı yakalandığı sarılık hastalığından olur.
*
2.Abdülhamit kendisinin içki içmediği  ‘Rom içtiği rivayet edilse de…’ İstanbul Halkı o yıllarda bira ile tanışır.  BOMONTİ bira fabrikası onun padişahlık yaptığı  yıllarda kurulmuştur. Bomonti fıçı bira içmenin tadına  Beyoğlu Çiçek Pasajında ben de vardım, şanslıyım.
*
Cumhuriyet Dönemi daha meclisin açıldığı (1920) ilk günlerde Men-i Müskirat (Sarhoş edici şeylerin yasaklanması ) yasaları çıkarılmış. Bu yasa ile insanımızın içki tüketiminin önüne geçilmek iştenmiş. Fakat yasayla birlikte alkollü içki tüketimi artmış, merdiven altı imalatın önüne geçilememiş. Kısa bir süre sonra  (1924) bu yasanın lağvedilmesi sonucu yapılan yanlıştan dönülmüştür.
*
1946 yılında Recep Peker hükümeti artan içki fiyatları karşısında merdiven altı kaçak içki imalatı artınca içki fiyatlarında indirime gitmiş, bu sayede merdiven altı imalat bir hayli azalmış. Bu tarihi bilgiyi siz rakı severlerle bu köşede paylaşayım dedim. Belki bu kadar yüksek içki  fiyatları karşısında birilerine edecek bir sözünüz olur.
*
Biraz uzattık galiba Şair Nedim’den bir beyit ile yazımızı noktalayalım…
‘Zahid ölür gider, gam_ı havzı Behiş…’