Günümüzde.
Enformasyon ve dezenformasyon öylesine profesyonelce kullanılıyor ki, 
Neyin doğru, neyin yanlış, neyin iyi, neyin kötü olduğunu anlamak oldukça zor.
Tabii ki burada, hatiplerin laf cambazlığındaki ustalıklarını da unutmamak gerekir.
 Siyasette başarı, büyük ölçüde hitabetten geçiyor.
Bakın bir ideolojinin temel öğretilerinden birinde ne deniyor. 
“Propagandada en önemli unsur iddia ve tekrardır. Mesela turp suyunun çocuklar için önemli bir gıda olduğu devamlı olarak tekrarlanırsa, birçok annenin bebeklerine turp suyu içirmeye başladıkları görülecektir.”
Televizyon kanallarında sürekli tekrarlanan reklamların amacı da.  
İddia ve tekrarlarla, toplumun kafasında yer etmek. 
Son yıllarda tv kanallarındaki haber aralarında herhangi bir konuda  “ Bir de halkın (Bazen de sokağın) nabzını tutalım.” Diyerek, 
Sokakta önlerine gelene bu konuda sorular soruyorlar. 
Sonra da işlerine geleni halka sunuyorlar.
Buradaki amaç, toplumu bilgilendirmek değil, kafa karıştırmak.
Eğer toplumu bilgilendirmek isteseler, bir ya da birkaç uzmana sorarlar.
Örneğin.
Korana virüs yüzünden dünya alt üst oldu.
Salgın yüzünden kimi ülkelerde günde binlerce, kimi ülkelerde de yüzlerce kişi hayatını kaybetmeye devam ediyor.
Salgının hayatımızı nasıl çekilmez hale getirdiğini hepimiz görüyoruz.
Şahsen ben, eşim ve oğlum bu belayı az hasarla atlattık diyelim.  
Ama çoğu insan hayatını hala kaybetmeye devam ederken.
Televizyon kanallarında Çin aşısını mı, Alman Aşısını mı  tercih edersiniz? 
Diye başlayan saçma sapan sorular, 
Aşı olacak mısınız?
Korona ya karşı yeterince önlem alıyor musunuz?
Şeklinde devam edip gidiyor.
Sokaktaki vatandaş da bizim gibi bu konunun uzmanı değil.
Hangi aşının yararlı olduğunu bilmesi mümkün mü?
İşin en saçma yanı ise.
Bazı psikopatların saçama sapan açıklamalarına da yer vererek, vatandaşın kafasını iyice karıştırıyorlar.
Bir iki manyak çıkıyor.
“Korona falan yok ben inanmıyorum.” Derken.
Birkaçı da.
“Ben aşı maşı olmayacağım” Diyor.
Bu yayınlar sonrasında milletin kafası iyice karışıyor.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi.
Bir de.
Bilmem hangi ülkede aşıdan bir kişi öldü. 
Ya da, bazı ülkelerde aşının yan etkileri görüldü. 
Gibi de haberler yapılınca, ülke genelinde aşı sırası gelip de aşı olmaktan vazgeçenlerin sayısı giderek artıyor.
Habercilik sorumluluk ister.
Kimi sorumsuzların reyting hırsı yüzünden vatandaş zarar görüyor.
Vatandaş olarak, bu tür yayınlara karşı gereken tepkiyi hep birlikte göstermeliyiz.