DİRİLİŞ ERTUĞRUL SON BÖLÜMDE NELER OLDU?

Köle tüccarı Simko’nun elinde esir olan Ertuğrul, Pitho ve diğer kölelerle birlik olup Simko’nun elinden kurtulmayı başarmıştır. Bu sırada Ares’in Hanlı Pazara gelen kervanları yağmalaması için görevlendirdiği eşkıya başı Mihalis de tesadüfen Simko ve Ertuğrul arasındaki kovalamacaya şahit olmuş ve durumu Ares’e bildirmiştir. Uzun bir kovalamacadan sonra Simko ve adamları, Ertuğrul ve kölelerin önünü kesmiş, Ertuğrul tam Simko ve adamlarını alt edecekken eşkıya başı Mihalis de adamlarıyla baskın yapmıştır. Şimdi iki düşman arasında sıkışan Ertuğrul ne yapacak? Onları bertaraf edip obasına varabilecek mi?

Diğer taraftan Kayı obası karışmış, Dündar’ın Hanlı Pazar’ı satıp Gündoğdu ve Sungur Tekin’in yanına göçme kararı obada infial yaratmıştı. Bu karara karşı gelen Artuk Bey de Dündar’ın töreye karşı geldiğini, bu durumda beyliğinin meşru sayılamayacağını söyleyip beyliğe aday olmuştu. Bundan sonra Kayı obasında olaylar nasıl gelişecek? Yeniden beylik toyu yapılacak mı? Yoksa Dündar’ın kararına uyulup Hanlı Pazar satılacak ve göç mü edilecek?

Ertuğrul’un yaşadığını öğrenen Ares’in bundan sonraki planı ne olacak? Ertuğrul obaya varmadan öldürebilecek mi?

Dündar’ı Hanlı Pazar’ı satması ve göç etmesi için teşvik eden Emir Saadeddin, Hanlı  Pazar’ı alması için de Bahadır Bey’e bir sandık altın vermişti. Emir Saadeddin bu emeline ulaşabilecek mi? Bahadır Bey, Hanlı Pazar’ı da satın alıp Çavdar beyliğini ele geçirebilecek mi?

 

Moğollarla zorlu bir mücadele veren Ertuğrul Bey, kutlu davasının peşinden gidebilmek için kardeşlerinden ayrılmak zorunda kalmıştı. Ertuğrul Bey’e inanan Kayılar, bu ayrılığın ardından yollara düştüler. Çetin geçen koşullarda Karacadağ sınırlarına kadar ilerleyen Kayıları burada bambaşka bir dünya bekliyordu. Yeni yurtları onlara farklı bir iklim, farklı topraklar ve farklı insanlar sunacaktı. Ertuğrul Bey, kutlu davasına giden yolda daha güçlü ve daha acımasız düşmanları olacağının farkındaydı. Peki, yeni düşmanlarını alt edebilmek için kılıcının keskinliği yetecek miydi?

Ertuğrul Bey artık başka bir dünyadaydı. Ve bu dünya da at koşturmak daha çok akıl, cesaret ve sabır istiyordu. Karşısına daha güçlü ve daha acımasız olarak çıkan Tapınakçılar, Ertuğrul Bey’i zafer için yeni yöntemler bulmaya zorlayacaktı. Zira Tapınakçıların gizli eli olan Simon bir kılıç darbesiyle öldürülemeyecek kadar zeki ve güçlüydü. Üstelik Simon yalnız da olmayacaktı. Ertuğrul Bey, Simon’a destek olan Müslümanları öğrendiğinde ne yapacaktı? Ertuğrul Bey, kılıçların sustuğu, akıl oyunlarının konuştuğu bir cehennemin içindeydi. Peki, aklı onu bu cehennemin ateşinden koruyabilecek miydi?

Karacadağ etekleri birçok Türkmen Obasına yurt olmuştu. Fakat aslen Tatar olan Çavdaroğlu Obası, aralarında en güçlü olanlarıydı. Bu güçlerini ise başarısızlığa tahammülü olmayan ve obayı demir yumrukla yöneten Candar Bey’den alıyorlardı. İktidarını yıllarca koruyan Candar Bey, en büyük imtihanını evlatlarıyla verecekti. Candar Bey’in büyük oğlu Ural’ın ihtirası obanın kaderini belirleyecekti. Çavdaroğlu ve Kayı Obası arasında yaşanacak gerilimi Candar Bey’in hamleleri durdurabilecek miydi? Ertuğrul Bey, Çavdaroğlu Obasından hiç beklemediği teklifler ve tehditler alacaktı. Peki, Kayılar ve Çavdaroğulları’nın yolu nerede ve nasıl kesişecekti? Ertuğrul’un vereceği her karar hem obanın kadınları hem de beyleri için yeni sonuçlara gebeydi.

Ertuğrul artık obanın beyi olmuştu. Obada yeni sorunlar baş göstermişti. Göç yolunda yorgun düşen Kayılar ülküleri ve nefisleri arasında sıkışıp kalmıştı. Onlar için bu imtihan hiç kolay olmayacaktı. Dışarıda düşmanlarıyla mücadele veren Ertuğrul Bey’i içeride ise yeni sorunlar bekliyordu. Göç yolunda sevdiklerinden ayrı düşen ve kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalan Kayılar birliklerini koruyabilecekler miydi?

İhanet, ihtiras ve akıl oyunlarıyla yüz yüze gelen Ertuğrul için tek hedef vardı. Bir milletin dirilişine vesile olmak…