Alışveriş yapmayı sever misiniz? Kim sevmez ki dediğinizi duyar gibiyim. Peki, genel olarak kişiyi mutlu ettiği düşünülen bu eylemin hangi şeklini tercih ediyorsunuz? Sanal ortamda alışveriş yapma taraftarı mısınız (Elbette ki buna en büyük neden “online” alışverişin hızı ve pratikliği) ya da bildik yöntemlerle mağaza mağaza gezip, eliniz kolunuz dolu bir şekilde evinize gitmeyi mi eğlenceli buluyorsunuz? Pek tabii her iki yöntemi kullanıyor da olabilirsiniz. Bazılarımız e-ticaret sitelerinden ürün araştırması yapsak ta satın alma sürecinde yine mağazalara yönelme ihtiyacı duyuyoruz.
       
Günümüzün en önemli sorunlarından biri, zamanın hızına yetişememek! Pek çok kişi yoğunluktan dolayı başını kaşıyacak vakit bulamadığından yakınıyor. İşte tam da bu noktada online alışveriş imdadımıza yetişiyor. Bir tıkla tüm ihtiyaçlarımızı karşılamak işimizi ne kadar da kolaylaştırdı değil mi? Zira internetten alışverişin en büyük avantajlarından biri, bize fazlasıyla zaman kazandırması. Fiziksel veya zihinsel olarak da yorulmuyorsunuz. İstediğiniz her yerden, her zaman 7/24 alışveriş keyfi yaşayabiliyorsunuz. Mesai saatleri diye bir şey yok. Önünüzde sayısız farklı seçenek, geniş ürün yelpazesi! İndirim ve kampanyalardan anında ve çok daha kolay haberdar oluyorsunuz!

Ama diğer yandan düşünsenize, ürünleri deneme ya da canlı görme imkanınız yok. Ürüne dokunarak, deneyerek, pazarlık ederek alışveriş yapma geleneğine sahip biz Türk tüketicilerin birçoğumuza internet üzerinden ihtiyaç duyduğumuz ürünleri almak korkutucu bir süreç gibi geliyor. Mesela ekranda görüp beğendiğiniz bir elbise üzerinizde hiç güzel durmayabilir. Ya da bedeni sizi yanıltabilir. Elinize geçen ürünün sitede gördüğünüzle uzaktan yakından alakası olmayabilir! Satın aldığınız ürüne hemen sahip olamazsınız. Birkaç gün beklemeniz gerekiyor. Gecikirse her gün kargo firmasını aramalar, çalan her kapıya “Bu kez kesin siparişim geldi” diye koşmalar… Bu süreçte gerçekten can sıkıcı. Gerçi gelişen teslimat sistemleri ile aldığınız örneğin, hediyelik bir ürünü aynı gün hatta saatler içinde gönderen siteler var. Diyelim ki siparişiniz yanlış geldi. Hatalı ürün için firmayla iletişime geçmeniz gerektiğinde karşınızda muhatap olacak birini bulamazsınız ya da şikayetinizi gönderirsiniz. Zamanında yanıt alamazsınız. Elbette ki her sitede bu böyle değil. Başarılı e-ticaret siteleri bu konulara özen gösterirler ve böylece farklarını ortaya koyarlar.
             
Karşılaşacağınız başka bir sorun ise aldığınız ürünün defolu çıkması halinde iadede firmanın sorun çıkarması. Kargoda hasar gören ürünler ve iade işlemlerinin yol açtığı zaman kaybı… Yaşadığımız sorunların bir diğeri, belki de en önemlisi kredi kartımızın bilgilerinin çalınması korkusu! Okuduğumuz, duyduğumuz dolandırıcılık haberlerinin etkisinde de kalarak alışveriş sitelerine kart bilgilerimizi girmekten de çekiniyoruz.
              
Yakın zamanda yaşadığım bir sıkıntıyı sizlerle paylaşmadan edemeyeceğim. Ben aslında mağazada görüp, beğenip, deneyerek almayı tercih edenlerdenim. Ama birçok kişi gibi ben de ürünün ekrandaki görüntüsüne ve cazip fiyatlarına kapıldığım anlar oluyor. Sitelerden yaptığım alışverişin sayısı bir elin parmaklarını geçmez ama benim şanssızlığımdan mıdır 4’ü yanlış ürün geldi. Uzatmayayım siparişi verdim. Birkaç gün bekledim ve geldi! Ne modeli tutuyor ne numarası uyuyor. Renk dersen alakası yok. Geri gönderdim yerine alabileceğim ürünler tükenmiş! İadesi, değişimi, kargosu ve zaman kaybı cabası.
              
Online alışverişi çok yapmasam da bu birkaç tecrübem beni mağazalardan, esnaflarımızdan alışveriş yapmaya yönlendiriyor ki ben zaten böylesini tercih edenlerdenim. Tabi ki herkesin başına bu tür aksilikler gelecek diye bir şey yok. Çok memnun kalanlar da vardır. Tercih sizin!!!