Alanyaspor'un Çek futbolcusu Josef Sural'ın 29 Nisan gecesi deplasman dönüşü takım arkadaşlarıyla bindikleri VIP minibüsle geçirdikleri trafik kazasında hayatını kaybetmesinin ardından gözaltına alındıktan sonra adliyeye sevk edilen minibüs sürücüsü Esat Altıntaş, sulh ceza hakimliğince 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.  

Alanya 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sürücü Esat Altıntaş ve Isaac Sackey, Djalma Campos müşteki olarak katıldı.  

“BEN YAVAŞ KULLANDIM” 

Sanık Altıntaş savunmasında şu ifadelere yer verdi:  “28 Nisan 2018 Cumartesi günü saat 19.00 sıralarında çalıştığım şirket sahibi beni arayarak, Alanyaspor uçağının rötar yapacağını, Kayseri’den bazı futbolcuların alınarak Alanya’ya getirmem gerektiğini söyledi. Ben de Kayserili arkadaşım Şükrü Yenihan’ı arayarak Kayseri’yi pek bilmediğimi belirterek, bana yolculuk sırasında yardım etmesini istedim. Biz Kayseri’ye girdikten sonra yaklaşık saat 14.30’a kadar dinlendik. Sonra bir ara gezdik. Saat 17.00’da stada gitmek için yola çıktık. Maçın ikinci yarısını izledik. Saat 18.30’da futbolcular arabamıza bindi. Ben fazla İngilizce bilmediğimden futbolculara el işaretiyle emniyet kemeri takmaları yönünde uyardım. Bir süre yol aldıktan sonra futbolcular yemek için mola istediler. Niğde’de yemek için durduk. Burada yemek yedik ve alışveriş yapıldı. Ardından yola çıktık ve Seydişehir’de aracı ben aldım. Futbolcular bana gece 01.00’da toplantı olduğunu söyleyerek hızlı gitmemi istedi ama ben yavaş kullandım. Alanya girişinde birden kontrolü kaybettim. Araç yolun sağındaki su arkına kaydı. Ark geniş olduğu için çıkamadım. Minibüs arka girince birden hızlandı ve çıkamayınca karşıdaki büze vurarak durdum. Kazanın ardından ilk olarak yanımda olan Şükrü’ye bir şeyi olup olmadığını sordum, iyiydi. Ardından futbolculara baktık ve 1 kişinin eksik olduğunu görünce olay yerine koştum. Orada ölen futbolcuyu gördüm. O an yaşıyordu. Kandan boğulmasın diye kafasını sola yatırdım ve 112’yi arayarak polis ve ambulans talep ettim. Bu süreçte ben olay yerinden hiç ayrılmadım” dedi. 

“UYKUMU ALMIŞTIM” 

Mahkeme heyetinin sanık Altıntaş’a bu sürede rahatsızlığı olup olmadığını ve uykusuzluk durumunu sorması üzerine, “Hasta değildim, uykumu almıştım. Aracı yavaş kullandım. Nasıl oldu anlamadım, her şey birden oldu. Araç bir anda elimden kaydı, su arkından çıkaramadım. Polis tutanaklarında uyku ve uykusuzluğum ile alkolsüz olduğum bellidir” cevabını verdi. 

“BÖYLE BİR OLAY OLDUĞU İÇİN ÜZGÜNÜM” 

Mahkeme heyetinin son sözünü sorduğu Altıntaş, “Böyle bir olay olduğu için üzgünüm. Kaza anında bir yere gitmedim ve gerekeni yaptım. Bana hızlı git diyen Steve Caulker’dı. Toplantı olacağını ise telefonda isminin Burak olduğunu belirten bir kişi söyledi. Biraz hızlı kullanmam gerektiğini söyledi. Hızlı gitmedim. Hızlı gitsem saat 01.00 ile 01.30 sıralarında Alanya’da olmam gerekirdi fakat ben 02.00’da girdim” savunmasını yaptı. 

AVUKAT ALTINTAŞ’IN BERAATINI TALEP ETTİ 

Savunma avukatı Sevda Ünlü, sanık Esat Altıntaş’ın üzerine atılı suçları kabul etmediklerini beyan ederek, sanığın cezaevindeki süresi göz önünde bulundurularak adli kontrol şartı veya kefalet ile beraatını talep etti. 

ADLİ KONTROL ŞARTIYLA SERBEST BIRAKILDI 

Duruşmaya verilen 10 dakikalık aranın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Mahkeme Başkanı Seda Selma Sert’in açıkladığı karara göre; Esat Altıntaş’ın üzerine atılı ‘Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçunu işlediğine dair somut şüphe ve olguların devam ediyor olmasına rağmen, tutuklulukta geçirdiği süre, mevcut delil durumu, tutuklamanın tedbir oluşu hususlarını dikkate alınarak sanığın adli kontrol şartıyla serbest kalmasına karar verdiklerini açıkladı. Davanın 2’nci duruşması ise 14 Kasım 2019 saat 10.50’ye ertelendi.