Yazmayayım söylemeyeyim, bu adamlarla uğraşıp kendimi yormayayım, kanayan yaralarımı daha çok kanatmayayım diyorum kendi kendime...

Ama olmuyor be kardeşler, olmuyor arkadaşlar... Olmuyor istesen de susulmuyor haksızlık karşısında, eğer kalbinde bir sevgi varsa insana karşı adalete barışa kardeşliğe karşı.

Söz söylenmesi gereken yerde söylenmeli sesin yükselmesi gereken yerde yükseltilmeli... Hatta merhum Nuri Pakdil diliyle biraz soylu öfkesi olmalı insanın, haksızlık olumsuzluklar karşısında...

Ey muhterem Müslümanlar deniyor son Cuma günü okunan hutbede... Allah’ın size ihsan ettiği nimetleri hatırlayın unutmayın... Unutmayım gece gündüz yıldızlar yağmurlar bağlar bahçeler toprak Allah’ın insana bir lütfüdür...

Valla de billahi de doğrudur ve yeryüzünde gökyüzünde doğanın her yerinde ne varsa, Allah’ın insana muhteşem lütfüdür, ama bütün insanlara zengin yoksul ayırt edilmeden...

Ama gelin görün ki, Allah’ın insana lütfü olan bu nimetlere, yine insanların içinden çıkan bazı kötü, bazı zalim bazı karanlık adamlar el koyuyorlar, hayır bunlar sadece bizimdir, bizim olmalı diyorlar...

İnsanlar buna ses çıkarınca haklı olanları haksız çıkaran bir sistem insanlara dayatılan ülkemizde, daima varsılları zenginleri güçlüleri kollayan onları haklı çıkaran... 

Onun için dağlar ovalar deniz kıyıları ormanlar hep onların istilası altında ülkenin her yerinde olduğu gibi bu şehirde de...

Okunan hutbede bu haksızlıklara ses çıkarmayın halinize şükredin, size verilenlere şükredin onlar ile yetinin denir gibi anladım ben...

Verilenlere yetin, onların değerini bilin, hakkınızı alın terinizi emeğinizi gasp edenlerle debelleşip kavga etmeyin denir gibi...

Şükür ederseniz verilene razı olursanız Allah daha çok nimet verir derken, insanların alın terini insani haklarını İslami haklarını özgürlüğünü görmezden gelir gibi...

Tamam, şükür etmek izzetli bir duruştur, ya ötekilere neden bir sözünüz yok... Mesela değişik bahanelere ile maaşlarını iki yüz bin edenler üç yüz bin edenler, ahalinin gözü önünde milletin parsını çar çur edenlere neden bir hatırlatma yok, bu hutbelerde...

Gözümüzün önünde olan haksızlıklara talanlara insanların çaresizliğine ses çıkarmak, bunlar yanlış demek şükürsüzlük mü? Doğru herkese her haksızlığa söylenirse doğrudur şeyhim...