Seyir terası olduğuna göre.
Seyir balkonu da olabilir.
Salgın hastalık belası dahil, benim kendime özgü rahatsızlıklarım nedeniyle.
Günün önemli bir bölümünü balkonda geçiriyorum.
Bizim balkonun özelliği.
Dörtyol kavşağına hakim çok yakın bir yerde.
Kavşağın bir kolu da yüz metre kadar ileride çevre yoluyla bağlantılı.
Özelliği ne mi?
Benim için özelliği çok önemli.
Kavşakta ışıklandırma yok.
Aslında olsa da bizim millet için fark etmez.
Zira.
Önemli ve ölümlü kazalar kırmızı ışık ihlallerinde oluyor.
Balkona oturuyorum gelen geçen vatandaşları, arabaları seyrediyorum.
Kimi kurallara harfiyen uyuyor.
Kimi de Allah ne verdiyse diyerek sağına soluna bakmadan iman kuvvetiyle kavşağa dalıyor.
Kimi kıl payı kazadan,
Kimi az hasarla beladan kutuluyor.
Kimi de, hışımla arabalarından inip, suç sende bende diye bir birlerine dalıyorlar.
İnanın o gencecik çocukların motosikletleriyle kavşağa son sürat dalmaları yok mu, insanı hayretler içinde bırakması bir yana, ağzınız da açık kalıyor!
Hani bir olay karşısında “Ödüm patladı” ya da “Yüreğim ağzıma geldi” deriz ya.
Ben de balkonda bu manzara karşısında günde defalarca ödüm patlıyor, yüreğim ağzıma geliyor.
Sanırım bende de adrenalin tutkusu var gibi?
Aslında uçağa bile binmeyi bırakın yüksekten aşağı bakamam, uçurumlu yollarda araba kullanamam.
Yani.
Yükseklik fobim had safhada.
En ufak tehlikeye karşı fazla duyarlıyım.
İşte bu yüzden, balkondan izlediğim, sorumsuzların, akılsızların, beyinsizlerin, saçmalıklarını seyrettikçe sürekli heyecanlanıp duruyorum.
Seyrettikçe de kendi kendime soruyorum.
Biz ne biçim milletiz?
Akıl dağıtılırken, bu mankafalar neredeydi diye.
Sürücülerin bu rezil ve akıl dışı davranışları bir yana yayaların da onlardan farkı yok.
Kadın kız ya da genç bir çocuk, elinde telefon kavşakta yürüyüp gidiyor.
Sürücü biraz hızlı gelmiş olsa hakkın rahmetine kavuşacaklar.
Korna çalındığında bile istifini bozmayan, irkilmeyip yoluna devam eden beyinsizler var.
Sanırım bu anlattıklarıma fazla şaşırmamışsınızdır.
Zira.
Siz de bu tür olaylarla hatta çok daha tehlikelileriyle her gün yüz yüze geliyor olmalısınız.