İsmine şiirler, şarkılar, kitaplar yazılan bir kimse var. Aslında herkes gibi ama sanki kimse gibi de değil. Filmlere başarıları ve hayatı konu olmuş bir insan var. Ancak hikayelerini dinledikçe sanki hiçbir insan gibi de gelmiyor. Bir yaşama sığdırılabilecek bu kadar çok şeyi nasıl başarmış diye düşünmemek elde değil çünkü.

Hiç görmediğimiz, sadece anlatılanlarla tanıdığımız, hiç sarılamadığımız, hiç dinleyemediğimiz ama her ziyarette gözümüzden düşmeyi bekleyen o yaşta saklı birisi. Bitmek bilmeyen sevginin, saygının, özlemin tek sahibi. Her durumda keşke şimdi yaşasaydı da tüm bu olanların üstesinden nasıl geleceğimizi gösterseydi dediğimiz nadir kişi.  

Milyonlarca kelimenin yetemediği, her kelimenin farklı bir anlam taşıdığı yegane kişi. Yaptığı her eylemi öngörülü ve yüzyıllar sonrası için fikir verebilen kişi. Bugün düşüncelerimizde, eylemlerimizde yaşattığımız fikir insanı. Her fotoğrafına, her kararına ve her anısına hayranlıkla baktığımız, her baktığımızda daha da hayran olduğumuz lider. 

Heybetli duruşu, uzun boyu, masmavi gözleri ile hep yanıbaşımızda hissettiğimiz tek kişi. Tek bir fotoğrafında milyonlarca insanın sevgi, saygı, özlem ve minnetini taşıyan insan. 84 yıldır devam eden ve her geçen sene daha da artan bir özlem. Nasıl geçtiğini hala anlayamadığımız bu 84 yıl, sanki daha dünmüş gibi gelen 1938 Kasım’ının 10. Günü.

Bugün Mustafa Kemal Atatürk’ün bedenen aramızdan ayrılışının 84. yılı. Her geçen yıl daha da özlediğimiz sevgili Atam, sen yıllar öncesinde var oldun ancak yüzyıl sonrasında da var olmaya devam edeceksin. Fikirlerin yaşadığını ve bizlere umut olabileceğini gösterdin. Şimdi her gün sokakta, evde, okulda, işyerlerinde ve her eğlencemizde sen varsın. En karanlık zamanlarımızda bizlere, gençlere ve tüm insanlara umut oluyorsun. Atılan her adım, alınan her başarı ve yaptığımız tüm isyanlarda senin umudunu taşıyoruz. Mirasın her insanı gülümsetmeye ve umut ışığı olmaya devam edecek.

Tüm engellere ve rağmen açtığın yolda, gösterdiğin hedefe doğru emin adımlarla ilerleyeceğiz. Başka türlüsü mümkün değil bizler için. Her Kasım ayının onuncu gününde acısı hiç dinmeyen ve özlemi büyüyerek artan bir sevgi bizimkisi. Yıllar geçse de bitmeyecek bir saygı. Her gün, her ay, her yıl; sevgi, saygı, özlem ve minnetle anıyoruz.