Türk Toraks Derneği, Türkiye’nin dört bir yanından 250 uzmanın katıldığı kongresinin basın toplantısını Antalya’da gerçekleştirdi. Belek bölgesinde bulunan bir otelde gerçekleşen toplantıya, Türk Toraks Derneği üyeleri ile 250 uzman katıldı. Otelin toplantısı salonunda yapılan basın toplantısında öncesinde çalışma gruplarına ayrılan akciğer uzmanları söz aldı. Toplantı, zoom üzerinden de takip edildi. Toplantıda, Covid-19’un oluşturduğu solunum hastalıkları, hava kirliliği, iklim krizi, aşının önemi, pandeminin etkilediği kesim, yapay zeka ile korona virüs tanısı ve sağlık personelinin özlük hakları konuşuldu. Konuşmaların ardından basın mensuplarının soruları da tek tek cevaplandı. Toplantı, zoom üzerinden gelen soruların cevaplanması ile son buldu.

“Gücümüz dayanışma, ışığımız bilgi”

Kongrenin amacından bahseden Türk Toraks Derneği Genel Başkanı Doktor Oya İtil, “Pandemi nedeni ile düzenlediğimiz ilk hibrit kongremizi yapıyoruz. Bu kongremizin mottosu ‘ Gücümüz dayanışma, ışığımız bilgi’ pandeminin başından beri de Türk Toraks Derneği üyeleri olarak büyük bir dayanışma içerisindeydik. Pandemi sürecindeki güncel bilgileri toplumumuza aktarmaya çalıştık. Özellikle okulların güvenli bir şekilde açık kalması, toplumun yaygın ve hızlı aşılanması, iklim krizi, Covid-19 ile ilgili yeni bilgiler gibi konularda hem bilimsel araştırmalar yaptık hem de basın bildirileri ve haftalık açıklamalarımızda bu konuların altını çizdik. Sağlık çalışanlarımızın özlük hakları, özellikle covid-19’un bir meslek hastalığı olarak kabul edilmesinin altını çizdik. Bu yıl pandemi özel ödülümüzü, pandemide ön saflarda çalışan tüm göğüs hastalıkları asistanlarına ve uzmanlarına verdik. Çok sağlık çalışanı kaybettik, bugün itibari ile 501 sağlık çalışanımız pandemide kaybedildi. Kongremizde bin 250 katılımcı var. Toplumun aşılanması konusunda çok duyarlıyız” diye konuştu.

“Virüs, havadaki partiküllere tutunabiliyor”

Korona virüsün havadaki partiküllere tutunabildiğini söyleyen Türk Toraks Derneği ikinci başkan yardımcısı Dr. Hasan Bayram, “Hava kirliliği çok önemli bir sağlık sorunu, öteden beri akciğer, kalp hastalıkları üzerindeki etkisi araştırma konusu. Korona virüs özelinde de hava kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde korona virüse bağlı ölümlerin daha çok görülmesi acaba hava kirliliğinin bir etkisi olur mu sorusunu ortaya çıkardı. Çin’de, Avrupa’da, İtalya’da hatta Amerika’da yapılan çalışmalar da hava kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde korona virüse bağlı ölümlerin daha çok olduğu görüldü. Sadece ölümler değil daha sonra yapılan çalışmalarda aktif hastalığında, yayılımında bu bölgelerde daha yoğun olduğu gösterildi. Ülkemizde, İstanbul’da yapılan bir çalışmada, hava kirliliğine bağlı ölümler ve hastalıkların yayılımı ile İstanbul’da bölgelerdeki hava kirliliği düzeyleri arasında bir ilişki olduğu gösterildi. Türkiye’nin 10 şehrinde 13 merkezi kapsayan çalışmamızda havada toz örnekleri toplandı. Burada sars cov 2 virüsünün RNA’sı araştırıldı. Gördük ki örneklerin yaklaşık yüzde 10’nunda virüsün RNA’sı bulunuyor. Virüs, havadaki partiküllere tutunabiliyor. Onun için açık hava deyip rahatlığa girmememiz gerekiyor. Açık havada da özellikle kalabalık yerlerde maske takılması gerekiyor” diye konuştu.

“Aşı tereddüdü ve karşıtlığı ile uğraşmalıyız”

Aşının sağladığı korumanın önemine değinen Gazi Üniversitesi Gögüs Hastalıkları Öğretim Üyesi ve Türk Toraks Derneği 2. Başkan Yardımcısı Nurdan Köktürk, “ Aşı konusunda 10 bin 300 kişilik bir araştırma yaptık. İnternet üzerinden bir anket çalışması yaptık. Yüzde 40 kadar sağlık çalışanı, yüzde 60’ı kadın olan bir popülasyon bu. Aşılanma profilini anlamaya çalıştık. Bunun için öncelikle aşıdan önce ne kadarı hastalanmış onu öğrendik. Türkiye’de pek çok aşı seçeneği var. Onların oranını anlamaya çalıştık. Ardından aşının yan etkilerine baktık ve sonrasındaki PCR pozitif oranına baktık. Araştırmada, farklı aşı protokolleri sonrası PCR pozitiflik oranlarına baktık. Aşılanma öncesi PCR pozitiflik oranı yüzde 17,65 iken aşı sonrası PCR pozitiflik oranı yüzde 2,96 oldu. Ne olursa olsun aşının güvenli olduğunu ve gerçekten işe yaradığını gördük. Aşılanma oranlarımızı çok arttırmalıyız. Aşı tereddüdü ve karşıtlığı ile uğraşmalıyız. Onu yok edici eğitim ve başka politikalarda uygulanabilir” şeklinde konuştu.

“Bilgi kirliliğini ortadan kaldırmayı hedefliyoruz”

2022’deki Halk Sağlığı Kongresinden bahseden Türk Toraks Derneği üyesi ve 2022 Halk Sağlığı Kongresi Başkanı Dr. Füsun Topçu, “ Bu yıl halk kongresi düzenliyoruz. Akciğer hastalıkları ve Covid-19 başlıklı bir kongre düzenliyoruz. İlkini geçen yıl yaptık. Bu yıl tekrarını yapacağız. Yeni gelişmelerden halkımızı bilgilendirmek istiyoruz. İlk kongrede Türkiye’ye hitap ettik, şimdi Türki Cumhuriyetler ve Avrupa ülkelerine, Amerika’ya da ulaşmayı düşünüyoruz. Kongreye halk, sosyal medya üzerinden ulaşabilecek. Kongre, 26-27 Şubat 2022 tarihinde olacak. Sosyal medyadaki bilgi kirliliğini ortadan kaldırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

"Nicel sonuçlar bildiren ilk çalışma"

Türk Toraks Derneği’nden Nur Konyalılar, hava kirliliği ile covid-19 arasındaki ilişkiye dair bugüne kadar yapılmış ilk çalışmayı yaptıklarını söyledi. Konyalılar, Bugüne kadar yapılan çalışmalar Covid-19 ile hava kirliliği arasında önemli bir ilişki olduğunu gösteriyor. Partikül madde, hava kirliğinin virüsler de dahil olmak üzere enfeksiyon ajanları için taşıyıcı görevi yapabiliyor. Türkiye genelinde 10 ilde, 13 farklı lokasyondan toplam 203 örnek analiz edildi. Buna göre örneklerin yüzde 9.8’inde virüs RNA’sına rastlandı. Bulgular, Covid-19’un özellikle enfeksiyonun yaygın olduğu yerlerde ortamdaki partiküller tarafından taşınabilir. Çalışmamız, atmosferdeki SARS-Cov-2 miktarıyla ilgili nicel sonuçlar bildiren ilk çalışmadır" açıklamalarında bulundu.