Medova Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Şahin, şeker hastalığının tüm dünyada giderek artan önemli bir halk sağlığı sorunu haline geldiğini belirtti. Şu anda dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 8’inde şeker hastalığının mevcut olduğunu ve yüzde 20’sinin de şeker hastası adayı olduğunu anlatan Prof Dr. Mustafa Şahin, “Şeker hastalarını ‘Tip-1’ ve ‘Tip-2’ diye ikiye ayırıyoruz. ‘Tip-1’ olanlar genelde doğuştan olanlardır. Bunlar için insüline bağlı olan diyabet ismi veriliyor ve insülinden başka şu an için seçenek gözükmüyor. Ancak ‘Tip-2’ diyabet ise sonradan kazanılmış olan şeker hastalıklarını ifade eder. Bunları da iki gruba ayırıyoruz. Obeziteye bağlı gelişen diyabette genelde insülin direnci ortaya çıkıyor ve bu hastalarda şişmanlığın tedavi edilmesiyle diyabet de ortadan kalkıyor. Obez olmayan, normal kiloda olan hastalarda diyabet biraz daha özellik arz ediyor. Bu hastalarda hem insülin direnci var hem insülin yetmezliği var” dedi.

“Hastaların 1 ya da 2 aylık periyotta bütün ilaçları bırakması söz konusu”

Obez olmayan ve normal kiloda olan şeker hastalarının kilo vermeden ameliyat edilmeleri gerektiğini kaydeden Mustafa Şahin, “Bu nedenle biz ince bağırsağın son kısmında bulunan bazı hormonları harekete geçirebilme adına midenin çıkışına doğru kaydırıyoruz. Gıdaların erkenden ince bağırsağın son kısmına temas etmesiyle insülin salgısı artıyor ve salgılanan insülinin duyarlılığı artıyor. Şeker ameliyatlarında yüzde 95’lerin üzerinde başarı elde ediyoruz. Genelde şeker ameliyatlarından sonra hastaların 1 ya da 2 aylık periyotta bütün ilaçları bırakması söz konusu. Genelde 3 ay sonra da tamamen sorun çözülmüş oluyor ve hastanın bu ameliyatla birlikte şekerden ve ilaçlardan kurtulmuş olduğu bir sürece erişmiş oluyoruz. İlk haftalardan itibaren şeker ilaçları, insülin bırakılıyor. Daha sonra, eğer böbrek yetmezliği varsa, böbrek fonksiyonlarında düzelme ortaya çıkıyor. Tansiyon varsa, tansiyon ilaçlarını bırakıyorlar ve böylece bütün şekerin neden olduğu yandaş problemlerden kurtulunmuş oluyor. Tabi özellikli bir alan bu. Birçok meslektaşımız bu ameliyatları Türkiye’de genel olarak yaygın bir biçimde yapıyorlar. Ancak dikkat edilmesi gerekiyor. Hastaların çok iyi seçilmesi ve çok yakından takip edilmesi gerekiyor. Çünkü insan hayatını ve sindirim sistemini alt üst eden bir süreç” ifadelerini kullandı.

Hastaneye şeker hastalığı nedeniyle başvuran Faik Aras’ı (59) bir ay önce ameliyat ettiklerini ifade eden Prof. Dr. Şahin, “Kendisinde ‘Tip-2’ diyabet vardı ve 12 yıllık şeker hastasıydı. Tansiyon ilaçları kullanıyordu. İnsülin kullanıyordu ve şeker hapları kullanıyordu. Ameliyattan sonra ilaçları neredeyse bırakma noktasına geldi. Tansiyon ilacını bıraktı. Şimdi daha iyi bir düzeyde hayatını sürdürüyor” şeklinde konuştu.

“Üzerimdeki ağırlıklar kalktı”

Medova Hastanesine şeker hastalığı nedeniyle başvurduktan sonra 30 Ocak’ta ameliyat olan Faik Aras, 12 senedir şeker hastası olduğunu dile getirerek, “12 sene içerisinde insülin, günde 2-3 tane hap kullanıyordum. Ben böyle bir ameliyat yapıldığını 10 sene önce duymuştum. Ancak 5-6 ay önce karar verdim. Araştırdım, Mustafa Şahin hocamızı buldum. O da bana olacakları, yapılması gerekenleri söyledi. 1 ay önce de ameliyat oldum. Ameliyat olduktan hemen birkaç gün sonra faydasını görmeye başladım. Üzerimdeki ağırlıklar kalktı. Şeker haplarını, insülini, hepsini bir anda bıraktım. Şu anda hiç kullanmıyorum ve kendimi çok iyi hissediyorum. Keşke 5-6 sene önce bu ameliyatı olsaydım. Yani bu kadar faydası var” diye konuştu.