Zirveye; Almanya, İran, Azerbaycan, Zanzibar, Kenya, Romanya, Rusya, Burkinafaso, Demokratik Kongo, Nijer, Hollanda, İtalya, İsveç, Gürcistan, Tanzanya ve Türkiye'den, Sağlık Bakanlığı yetkilileri, sivil toplum kuruluşları, sağlık turizmi aracı kurumları, hastane yöneticileri, doktorlar ve turizm sektöründen yetkililer katıldı.

Zirve, Ticaret Bakanlığının teşviki ile yapıldı. Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdür Yardımcısı Ali Alperen Kaçar da katılımcılar arasındaydı. Kaçar, Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda, Hizmet İhracatçıları Birliği tarafından oluşturulan “Heal in Türkiye” sağlık hizmeti ihracatıyla ilgili bilgi verdi. Ticaret Bakanlığı, sağlık turizmine 'Komplikasyon ve Seyahat Sağlık Sigortası'yla, sağlık turistlerine de “Sağlık Vizesi” ayrıcalığıyla destekliyor.

TİCARET BAKANLIĞINDAN SAĞLIK TURİZMİNE "HEAL İN TÜRKİYE" DESTEĞİ

Kaçar, yabancı katılımcılara internet üzerinden sağlık turizmine destek vermek için kurulan "Heal in Türkiye" portalını anlattı. Türkiye'nin sağlık turizminin markası ve sloganı olarak da kullanılan "Heal in Türkiye" çağrı merkezi üzerinden yabancı hastalar şikayet ve önerilerini iletebilecek. Site, hastaların güvenliği açısından büyük önem taşıyor. Hastalar, böylece illegal ve merdiven altı işletmelerden korunmuş olacak. Heal in Türkiye'nin bir akreditasyon markası olmasıyla sigortaların da Türkiye'deki tedavi masraflarını karşılaması sağlanacak. Sigortalar, bu portal üzerinden verilen sağlık hizmetinin kaliteli olduğunu görecek. Ticaret Bakanlığı aynı zamanda dünyada örneği olmayan komplikasyon sigortasını da destek çerçevesine aldı. Hastada bir komplikasyon olması ihtimaline karşı sigorta yapılması durumunda yüzde 70 oranında destek sağlanacak. Başka ülkede bu sigorta olmadığı için Türkiye'ye avantaj da sağlayacak. Antalya, İzmir, Elazığ Turizm Dernekleri iş birliğiyle kurulan TEMET'in, Antalya, Selectum Family Resort’da düzenlediği zirvede, Birleşik Arap Emirlikleri ve Orta Doğu Ülkelerinden de katılımcılarda yer aldı.

"TERMAL KAYNAKLARI KULLANAMIYORUZ"

Zirvenin açılış konuşmasını, Uluslararası Antalya Sağlık Turizmi ve Eğitim Derneği (UASTED) ve TEMED düzenleme Başkanı Dr. Mehmet Kanpolat yaptı. Kanpolat, Türkiye'nin şifalı sularının ülkemizi liderliğe taşıdığını söyledi. Kanpolat, sağlık turizminin ekonomiye olan katkısını anlatırken eldeki termal kaynakların yeteri kadar değerlendirilmediğini öne sürdü. Şifalı suların önemine değinen Dr. Mehmet Kanpolat, “Termal turizmde altyapı bakımından Avrupa’da birinci dünyada ikinciyiz. Kaynaklardan faydalanma olarak baktığımızda ise ilk 10’un içerisinde yokuz. Termal turizme medikal turizm kadar ağırlık vermek zorundayız. Türkiye’nin sağlık turizminde coğrafi olarak çok büyük bir avantajı var. 2-3 saat mesafede 1,5-2 milyar nüfusa hitap ediyoruz. Sağlık turizmi geliri yıllık 10 milyar doların üzerine çıktı” diye konuştu.

"DÜNYA TÜRKİYE’NİN SAĞLIK ALTYAPISININ NE KADAR GÜÇLÜ OLDUĞUNU GÖRDÜ"

Kanpolat, sağlık turizminin, medikal turizm, termal turizm ve engelli turizmi olarak üç başlıkta toplandığını anlattı. Kanpolat, termal turizmdeki zenginliğe rağmen, Türkiye'de medikal turizmin konuşulduğunu, zirve sayesinde de Türkiye'nin gücünü dünyanın gördüğünü dile getirip şunları söyledi:

“Türkiye’nin sağlık altyapısı, sadece estetik, saç ve diş hekimi değil; dünyada sağlık altyapısı güçlü olan ilk üç ülkeden birisiyiz. Biz sadece saçı, dişi ve estetiği hak etmiyoruz. Organ hâkli, onkoloji tedavileri gibi belli başlı tedavileri biz ülkemizde yapıyoruz. Türkiye’nin küçük estetik ameliyatlar ile anılmasını hak etmiyoruz. Pandemi öncesine kadar işimiz çok zordu, pandemide çok büyük avantajımız oldu. Dünya Türkiye’nin sağlık altyapısının ne kadar güçlü olduğunu gördü. Gerçekten bizim şu anda işimiz daha kolay, herkes altyapımızın ne kadar güçlü olduğunu gördü.”

"MERDİVEN ALTINA DENETİM ŞART"

Her sektörde olduğu gibi sağlık turizminde de, istenmeyen durumların ortaya çıkabildiğine de değinen Dr. Mehmet Kanpolat, Sağlık Turizminde de denetimin şart olduğunu belirterek, “Merdiven altı çalışanların çok ciddi zararı var. Rakipleriniz çok küçük bir olayı genel gibi kullanıp zarar veriyorlar. Devletimiz bu kurum ve kişiler ile mücadele etmelidir. Bu işlemlerde geri dönüş zor oluyor. Ruhsatı ve belgesi olmayanların bu işleri yapmaması gerekir. Sağlık turizminde döviz girdisi ülkemiz için çok önemlidir. Bizim burada altyapımız çok iyi; bizim şu anda sadece hastaya ihtiyacımız var. Türkiye’nin coğrafi olarak çok büyük bir avantajı var. 2-3 saat mesafede 1,5-2 milyar nüfusa hitap ediyoruz. Ulaşımın ve teknolojinin bu kadar kolay olduğu yerde gelen hastalar kısa sürede veriye ulaşıyorlar. Türkiye’nin çok ciddi avantajları var. Önceden bizim fuar için ülkemize davet ettiğimiz katılımcılar bizi küçümser gelmezlerdi, ama şu anda Antalya’nın sağlık turizminin yarısı İngiltere’den. Neden? Çünkü daha kaliteli ve daha uygun hizmet veriyoruz. Sağlık turizmi geliri yıllık 10 milyar doların üzerine çıktığını rahatlıklar ifade edebilirim” şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE'NİN ÇOK İYİ POTANSİYELİ VAR"

Zirveye katılan Zanzibar Sağlık Bakanı Hassan Khamısh Hafıdh da, Türkiye’nin sağlık turizmindeki başarısını değerlendirdi. Zanzibar'lı Sağlık Bakanı, “Ben daha önce de ülkeye gelerek incelemelerde bulundum. Türkiye’de sağlık kuruluşları hepsi çok iyi işler yapıyorlar. Türkiye’nin çok iyi potansiyeli var. Dünyanın her yerinden Antalya’ya bu konuda misafirlerin geldiğini biliyoruz. Kanser ve ortopedi gibi alanlarda Türkiye’ye daha çok talep oluyor. En çok tercih edilen il ise Antalya’dır” ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE TEKNOLOJİSİNİ ÇOK GELİŞTİRDİ"

Zirvenin bir diğer önemli konuğu ise, Azerbaycan Kadın Girişimciliğini Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sakina Babayeva oldu. Babayeva, Türkiye'nin sağlık turizmindeki başarısına değinerek şöyle konuştu:

“Türkiye sağlık turizmine yatırımını ilk yapan ülkelerden birisidir. Giderek de bunu genişletiyor. Burada ilim ve tecrübe bir arada birleşti. Türkiye’de ağır ameliyatlar yapılıyor. Türkiye teknolojisini çok geliştirdi. Bu noktada Türkiye komşu ülkelerine göre daha önemlidir. Biz bununla gurur duyuyoruz. Bizim vatandaşlarımız kalp hastalıkları, estetik turizmi ve organ nakilleri için Türkiye’ye geliyor. Asya ülkelerinden gelen kişilerin sayısı yüzde 32’ininzerine çıktı. Türkiye’nin güzel kaplıcaları da var. Bunun için de gelenler var.”

RAKAMLARLA SAĞLIK TURİZMİ

İzmir Sağlık Turizmi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Cinel'de, Türkiye’ye 57 ülkeden hastanın geldiğini belirterek, elde edilen verileri şöyle açıkladı:

Başkan Yücel’den Alanya’ya bir sağlık ocağı daha Başkan Yücel’den Alanya’ya bir sağlık ocağı daha

“Coğrafi konumumuz bizi cazibe merkezine getiriyor. Bizim sağlık turizminde şu andaki konumumuzdan daha yukarıda olmamız lazım. Dünyada global turizm endüstrisi 5 trilyon dolar kadar. Bunun yaklaşık yüzde 20’sini 1 trilyon dolarını sağlık turizmi alıyor. Türkiye’ye baktığımızda medikal turizmden 2022’de 2 milyon turist 2 milyar dolar gelir elde etmişsiz. Tüm sağlık turizmine baktığımızda Türkiye’nin geliri 10 milyar dolardır. Bu da 1 trilyon doların yanında küçük kalıyor. Biz özellikle Ortadoğu’dan ciddi müşteri çekiyoruz. Özellikle şu aralar saç ekimi ve estetik ağırlıklı geliyor. Biz daha çok kalıcı ortopedik ve nakil cerrahiler alanında ülkemizi öne çıkarmak istiyoruz.”