Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Gör. İrem Dürçek, koronavirüs etkisi altında yaz mevsiminden sonbahar mevsimine geçiş sürecinde bağışıklığı güçlendirmenin daha da önem kazandığını ifade etti. Dürçek, geçiş sürecinde ne yapılması gerektiğine dair önerilerini paylaştı.

Normal zamanda mevsim geçişlerinde yaşanan bağışıklık ile ilgili sorunların, koronavirüs ile daha dikkatle değerlendirilmesi ihtiyacının altını çizen Beykent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğr. Gör. İrem Dürçek, ''Mevsim geçişi zamanlarında, eğer bireylerin bağışıklık sistemi güçlü değilse nezle, grip gibi solunum yolu hastalıklarına yakalanma riskinde artış olduğu veya bu hastalıkların iyileşme süresinin uzadığı bilinmektedir. Geçtiğimiz yıllardan farklı olarak, sonbaharda bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak için beslenmemize ekstra özen göstermeliyiz'' dedi.
Vitamin ve mineral ihtiyacı

''Bağışıklık sistemimiz her an çalışır durumdadır ancak vücudumuzu zararlı mikroorganizmalara karşı koruyan savunma hücreleri, bu mikroorganizmaların varlığı ile çalışır'' diyerek sözlerine devam eden Dürçek, böylece savunma yapabilmek için bağışıklık hücrelerinin sayısının artması gerektiğini söyledi. Dürçek, ''Bu hücrelerin çoğalabilmesi için DNA ve RNA başta olmak üzere hem protein hem lipit sentezi yapılır. Vücutta hem bu sentezlerin hem de metabolik mekanizmaların doğru ve düzgün olarak ilerleyebilmesi için pek çok vitamin ve minerale gereksinim duyulur. Et, balık ve diğer deniz ürünlerinde bulunan arginin gibi aminoasitler DNA yapımı ve hücre bölünmesinde önemli rol alan maddelerin yapımı için öncülük eder. Bununla beraber A, D, E, C vitamini ve demir, çinko, bakır, selenyum, folik asit gibi mineraller de bağışıklığı güçlendirici etkiler sağlar'' ifadelerini kullandı.

Antioksidan maddelerin de bağışıklık üzerinden olumlu etkiler oluşturduğunu aktaran Dürçek, herkese antioksidan içeren gıdalar tüketmesini önererek şöyle devam etti;

''Bağışıklığı güçlendirmek için antioksidanlar olmazsa olmazdır. Bunlar arasında; domates, kayısı, elma, üzüm, incir, sarımsak, soğan, çay, bitkisel yağlar, yer alır'' diyerek, içerikleri hakkında detaylar paylaştı:

• Domates: İçeriğinde bol miktardaki likopen bulunur.
• Kayısı: Sodyum, potasyum, magnezyum, fosfor gibi mineraller ile A vitamini, E vitamini, likopen, beta-karoten bakımından zengindir.
• Elma: Antosiyanin, kuersetin, kateşin, klorojenik asit gibi birçok öğe içerir ve bu sayede bağışıklık sistemi hasarını önlemede yardımcı olur.
• Üzüm: İçerisinde bol miktarda resveratrol bulunur.
• İncir: İçeriğinde bulunan polifenollerin, özellikle de antosiyaninler antioksidan özelliktedir.
• Sarımsak: İçeriğinde bol miktarda sülfihidril bulunur.
• Soğan: Antosiyanin, kuersetin ve alkil/alkalen sistein sülfositler açısından oldukça zengindir.
• Çay: İçeriğinde flavonoid bulunduran çay, ülkemizde de en çok ve en sık tüketilen sıvılardan biridir.
• Bitkisel yağlar: Vücudumuzda yapılmadığı için mutlaka dışarıdan alınması gereken (esansiyel) olan linoleik, linonelik ve oleik asit gibi doymamış esansiyel yağ asitleri önemli olmaktadır.
• Biberiye, adaçayı, kekik, karanfil, karabiber, zerdeçal gibi bitki ve baharatların da antioksidan özellikleri bulunur.

Barsak ve bağışıklık sisteminin sağlamlaştırılmasına yönelik tavsiyeler de veren Dürçek, ''Prebiyotik ve probiyotik gıdalar, birbirine bağlı olan barsak sağlığı ve bağışıklık sistemi için oldukça önemlidir. Prebiyotik gıdalar arasında soğan, sarımsak, fasulye, mercimek gibi baklagiller ve domates sayılabilirken; probiyotik gıdalar arasında yoğurt, tarhana, turşu, şalgam suyu, boza sayılabilir'' dedi.

Bağışıklığı güçlendirmenin vazgeçilmez unsurlarından birinin de uyku olduğunu söyleyen İrem Dürçek, ''Uyku düzenine dikkat etmek, bağışıklık sisteminin sağlıklı olarak sürdürülmesinde etkili şekilde rol alır. Uyku kalitesinde melatonin oldukça önemli işleve sahiptir. Melatonin, bağışıklık sistemini korumasının yanında göz sağlığını korumak, kansere karşı koruyuculuk sağlamak, stresin bağışıklık sistemi üzerindeki olumsuz etkisini kırmak, kalp ve damar sistemine koruyuculuk sağlamak için görev yapar. Melatonin içeren gıdalar arasında vişne, papatya, sarı kantaron, fındık, badem gibi gıdalar yer alır'' ifadelerini kullandı.