Karabük Ağız ve Diş Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ahmet Taylan Çebi, 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu. Otizmi erken çocukluk döneminde tanı konulan ve dil ve iletişim yetersizlikleri, sosyal eksiklikler ve bozukluklar, tekrarlayıcı hareketler ile karakterize bir davranış sendromu olarak tanımlayan Çebi, "Otizmin kesin bir tedavisi bulunmamakla beraber, sıklıkla uygulanan metotlar; otistik bireyi topluma kazandırmayı, problemli ve sorun teşkil eden davranışları en aza indirmeyi, yaşam kalitesini ve yaşam doyumunu yükseltmeyi ve bireyin kendi başına yetebilirliğini en üst seviyeye çıkarma üzerinedir" dedi.

"Otizmli çocuklara ağız sağlıklarını koruyucu alışkanlıklar öğretilmeli"

Sağlıklı çocuklar kadar, özel bakım ihtiyacı olan çocukların da en sık görülen sağlık probleminin, ağız ve diş sağlığındaki bozukluklar olduğunun çeşitli bilimsel çalışmalar sonucunda rapor edildiğini belirten Çebi, "Otizmli çocuklara, yaşamları boyunca kendi ağız sağlıklarını koruyucu alışkanlıkların öğretilmesi ve bunları idamelerinin sağlanması ayrıca gerekli hallerde yeterli diş tedavilerinin sağlanabilmesi şartları da olgunlaştırılmalıdır. Otizmli çocukların, seslere, ışığa ve kokulara karşı aşırı duyarlılıkları sebebiyle, farklı sesleri, gürültüleri ve ışıklı aletleri içeren diş klinikleri ortamını kabul etmeleri bir hayli zordur. Bu sebeplerden dolayı, otizmli çocukların ebeveynleri çocuklarını, ciddi rahatsızlıklar oluşturan dental problemleri ortaya çıkana kadar diş hekimine getirmekten kaçınırlar. Böylece, diş tedavileri yapılamadığında ise çocuğun kendine güveni, sosyalleşmesi, gelişi ve yaşam kalitesi son derece olumsuz etkilenmektedir" diye konuştu.

Otizmli çocukların diş hekimlerini ziyaret etme süreçleri sağlıklı çocuklardan daha sıklıkla olması gerektiğini ifade eden Çebi, şunları söyledi: "Bunun sebebi ise hem otizmli çocukların diş hekimleri ile kooperasyon problemini engellemek, diş klinik ortamına alışmalarını sağlayabilmek hem de ağız hijyeni alışkanlıklarını ve ağız sağlığının kontrollerini sağlayabilmektir. Ebeveynler, bakıcılar ve sağlık çalışanları, otizm spektrum bozukluğu olan çocukların, ağız ve hijyenlerini sağlayabilmelerinde, diş klinik ortamlarına adapte olabilmelerinde ve tedaviyi mümkün olduğunca normal bir prosedür olarak kabul edebilmelerinde büyük bir rol üstlenmektedirler. Otizmli çocukların ağız-diş sağlıklarını korunması için yapılması gerekenler diğer çocuklardan farklı değildir, sadece; otizmli bireylerin özel ihtiyaçları olan bireyler olduğu unutulmamalı, ağız ve diş sağlıklarını idame ettirebilmek için uygun davranış yönlendirme teknikleri uygulanarak gerekli iletişim kurulduğunda başarılı olunacağı unutulmamalıdır."