Berker PAKNA

*Öncelikle sizi tanıyalım? Kimsiniz? Nerede doğdunuz?

01 Mart 1982 tarihinde Çorumun İskilip ilçesinde kalabalık bir ailenin 5. çocuğu olarak dünyaya geldim. 3 yaşında babamın mesleği gereği birazda dayımların zoruyla babam Ankara’da dayımların evinin yanında boş bir arsaya ev yapması, birazda abim ve ablalarımın okul dönemleri başlamasıyla Ankara'ya göç etmek zorunda kaldık. Ankara'da okul başlamasıyla Çorum-Ankara gidip gelmelerim sona ermiş, Ankara yaşamım tam anlamıyla başlamış oldu.

*Bunca kalabalık bir ailede sıkıntılar yaşandı mı?

Kalabalık bir ailede yaşamamız sebebiyle benim ve kardeşimin okula başlamasıyla ablalarımın okul hayatı yarıda kaldı. Elimde olmayan bir sebepten olsa da ilk vicdan azabımı bu olayda yaşamışımdır.

* Senin okul yaşamın nasıl geçti peki?

Uzunca bir süre bu duygu benim hırslanmama sebep oldu ve okul hayatım başarılı geçti. İlk ve orta okulu başarıyla bitirdim. 

Kuzenlerimi rol model almamdan dolayı muhasebeci olmak istedim. Babam imam hatip okumamızı istedi ve gitmemiz için elinden geleni yaptı ama yine abimle ben kuzenlerimin lisesine başlamak için tüm çabalarımızı göstermiş olduk. İmam hatip liselerinin sınavlarını kazanmamak için isteyerek başarısız olduk. Babamda baş kaldırmamıza dayanamayarak, bizi istediğimiz Ankara Cumhuriyet Ticaret Lisesi’ne yazdırdı. 

* Kalabalık bir ailede olduğunu söyledin? Okurken çalıştın mı?

Tabi ki. Bir taraftan lise okurken diğer taraftan mahalledeki arkadaşımın çalışmış olduğu muhasebe bürosunda lisenin ilk yılları olmasına rağmen stajyer olarak çalışmaya başladım. Bu ilk çalışma hayatım değildi tabi ki, ortaokula giderken yaz tatilleri ve sömestr tatillerinde komşumuzun çalıştığı Pimapen montajı dükkanında boş zamanlarımı değerlendiriyordum. İlk para kazandığım dönemlerde benim özgüven kazanmama çok faydası oldu.

* Askerlik süreci nasıl gelişti nerede yaptın askerliği?

Lise bitti ve bir kaç muhasebe işi yaptıktan sonra askerlik geldi ve askerliğimi Bilecik ve Adıyaman'da yaptım. Dostluğun ve arkadaşlığın ne şekilde olduğunu bu dönem içerisinde anladım. 15 yıl geçmesine rağmen hala sağlam dostluklar devam ediyor. Hayatıma yön veren kararlarım da bu dönemden sonra oldu. Sanırım büyümüş ve çocukluktan çıkmıştım.

1-026.jpg

* Hayatına yön veren kararlardan söz eder misin bize biraz?

Hayatımı değiştiren dönüm noktam İstanbul'a gitmeye bir gecede karar vermemle başladı. Kurumsal bir firmaya internet üzerinden iş başvurusu yapmıştım ve şirket yetkilileri Ankara'da boş pozisyon olmadığı için İstanbul'da çalışma teklifinde bulundu. O gece evde valizimi hazırlayıp İstanbul'a gitmeye karar verdim. İstanbul'da yaşayan asker arkadaşımı aradım, bir hafta sonra İstanbul'da işe başlayacağımı söyledim ve ertesi günü atlayıp İstanbul'a gittim.

Arkadaşım internet kafe açmış ve çok yoğun çalıştığı için 1 hafta yanında yardımcı oldum. Sonrasında başvuru yaptığım yeri arayıp işe başlamayacağımı söyleyerek arkadaşın kafesinde devam ettim. Kafenin yanında ev tuttum ve bir dönem boş evde sıkıntılı şekilde yaşamaya başladım.

* Hep kafe de mi çalıştınız?

Kafe maceram İstanbul Anadolu Yakası’nda altı ay sürdü daha sonrasında bir kargo firmasında şube müdürü yardımcısı olarak Avrupa Yakası’nda çalıştım. Hayatta hep şanslı olduğumu bu dönemde anladım. Avrupa Yakası’nda çalışırken hayatıma iyi bir dokunuş yapacak kardeşim dediğim insanla Doğan'la bir ev tuttuk ve Avrupa Yakası’na taşındım. 2 yıl bu firmada çalıştıktan sonra kariyerimi etkileyecek sektöre adım attım mağaza geliştirme uzmanı olarak 8 yıl İstanbul'da çalıştım. 

* İstanbul’dan sadece iş olarak bahsettin. Başka bir şey yok mu İstanbul’da? 

İstanbul hayatımda sadece iş değildi. En güzel dostluklar kardeşlikler aşklar her şeyin en uç noktasında yaşadığım dönemdir. 

* Hayvanlara olan merakını biliyorum. Bize biraz bu ilginden bahseder misin?

Hayatımda en çok beni etkileyen hayvan sevgisi olmuştur. Arkadaşımla beraber köpek sahiplenmek istedim. Hayatıma giren hayvanların hep bir hikayesi olmuştur.  Hayatımda 2 hayvan sahiplendim ve insanlardan çok hayvanları sevdiğimi anladım. Eyüp tarafında bir marangozda annesi zehirlenen Pitbull yavruları vardı ve ilk köpeğimi zehirlenen yavrulardan kurtarabildiğimizi sahiplenerek edindim. Yaşatmak için çok uğraştım ve 8 yılını benimle yaşadı oğlum Baxi. Bakırköy'de 8 yılımı baxi için teras katta yaşadım. Bu dönem içerisinde ikinci bir hayvan sahiplenmek istedik ve kediye karar kıldık. Ama kendi hayatını idame ettirecek bir kedi olmasın bakıma ihtiyacı olan bir kedi olsun istedim. Fatih tarafında sokaklarda sakatlanmış felç geçirmiş ve hastalanan hayvanları tedavi edip sahiplendiren bir veteriner buldum. İki gözü kör olan SEZAR hayatıma girdi.

sa-056.jpg

*Sanırım şu anda yaşamıyorlar onların kaybediş sürecin nasıl oldu?

Hikayeleri ile giren hayvanlar, hikayeleri ile çıktılar. Baxi 8 yaşında iken alt kat komşuya girmeye çalışan hırsız önce bizim eve girmeye çalışıyor karşısında baxiyi görünce zehirlemeye çalışıyorlar, baxi direnince alt kata giriyor. 2 gün yaşam savaşı veren oğlum 3. günü öldü. Bu 2 gün boyunca İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Avcılar Kampüsü’nde ki hayvan hastanesine götürdüm ama yaşatamadım. Kollarımda yavaş yavaş eridi ve kaybetttim. Sezar bu dönemde 4 yaşına girmişti ve tüm geri kalan sevgimi Sezar’a vermiştim.

* Peki Alanya? Alanya nasıl girdi hayatına?

Artık İstanbul boğmaya ve insanların o tahammülsüzlük derecesinde yaşantıları beni ister istemez strese sokmuştu. Tatil için Antalya'ya geldiğimde Alanya'da yaşayan asker arkadaşım Tolga'nın yanına uğradım ve Alanya'ya aşık oldum. 4 gün kaldığım bu şehirde 12 sene yaşadığım İstanbul'da bulamadığım huzuru bulmuştum. İstanbul'a döner dönmez eşyalarımı toplamaya başladım ve arkadaşımı aradım kısa ve öz olarak bana ev bulmasını istedim. 15 güne Alanya'ya taşınacağımı söyledim. 15 gün sonra atladık Sezar'la Alanya'ya taşındık. 1 Mart'ta doğum günümde Sezar'la beraber Alanya'da yeni bir başlangıç yapmıştık. Gelişimin 2. ayında Sezar'ı kalp krizinden kaybettim. 8 yaşına girmişti oğlum ve hayatımda hep 8’lerde bir şeyler yaşadım. 8. seneler bana uğursuz gelmeye başladı. Alanya’ya hala aşığım ama buradaki iş sıkıntısı ve göç eden insanlar kendi kültürlerinden kurtulamayıp buranın yaşantısına ayak uyduramayan kaypak insanlar, burada neden yaşıyorsun diye sorgulatmaya başladı. Alanya'dan kopmak istemiyorum ama aklımda karışmıyor değil.

* Gitmeyi mi düşünüyorsun?

Yeniden Ankara’ya dönme planları yapıyorum açıkçası. Çünkü burada hala bana yabancı gibi bakan ve buralı olmadığım için iş vermeyen insanlar var ve bunlardan bıktığım için adeta kaçmayı düşünüyorum. Ama Alanya’da da çok güzel dostluklar biriktirdim. Onları bırakmak istemiyorum. Şu anda kararsızım. Şunu belirtmeliyim ki Alanya’yı çok seviyorum ama insanlarından çekiniyorum diyebilirim.

* Teşekkür ederiz bu güzel sohbet için. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Hayatta 3 farklı şehirde 3 farklı hayat yaşayan bir insan olarak insanlara, özelikle de gençlere vermek istediğim mesaj şudur: Nerde olursanız olun, nerde yaşarsanız yaşayın, para değil dostlar biriktirin. Paranızın olmadığı anlarda hayatınızda dostlarınız olsun. Parasız bir şekilde yaşanabiliyor ama dostsuz, arkadaşsız yaşanmıyor. Ayrıca da ben size teşekkür ederim bana kendimi anlatma fırsatı verdiğiniz için.