Röportaj: Berker PAKNA

* Merhabalar öncelikle sizi tanıyarak başlayalım? Ali Köroğlu kimdir?

1962 Alanya doğumluyum. Kale doğumluyum. İlk orta ve lise öğrenimimi Alanya’da yaptım. Askerden sonra ticaretle uğraşmaya başladım. Uzun yıllar Kılıçlar Arçelik mağazasının müdürlüğünü yaptım. 2010 yılında mağazadan emekli olduktan sonra, kendi dükkanımda tatlı sektörüne adım attım. Kadayıf ve Künefe işine başladım.

* Mağazacılıktan tatlıcılığa geçiş nasıl oldu?

Ben askerliği Diyarbakır’da yaptım. Diyarbakır ve Antep’te tatlı yedikten sonra insanın başka yerde tatlı yiyesi gelmiyor. Devamlı o tatlıyı ararsınız. Sürekli tatlı ihtiyacımı oralardan getirterek karşılıyordum. Bunun üzerine dedim ki Antep ve Diyarbakır usulü tatlıyı kendim üreteyim, eş dost da Alanya’da tatlı yiyebilsin. Hedefim çok satış yapmak değil. Hedefim kalite tatlı üretmek, doğal malzemeyle, doğal ürünle tatlı üretmek, kimyasal madde kullanmamak. Biz deki her ürün doğal. Fıstığından tereyağına kadar. 4 çeşit kadayıf ve künefe yapıyoruz sadece ama en kalitelisini üretiyoruz. Müşterimde bunun farkında kaliteyi hiç düşürmediğimi söylüyorlar. Çünkü bazı firmalar başta kaliteli başlarlar, müşteriyi yakalayınca zamanla kaliteyi düşürürler. Biz de bu asla olmaz. Kalitemiz 5 yıldır aynı çizgide. 

* Neyi hedefliyorsunuz peki?

Esas amacım insanların kaliteli tatlı yemesini sağlamak. Müşteri hem parasını verecek hem de bana teşekkür edecek, kaliteli tatlı yediği için. Allaha şükür bunu sağladık. Müşterilerimiz kaliteli tatlı yediğinin farkında. Toptan satış yapmıyorum. Direk tüketiciye satarım.

*Dükkan hangi günler ve saatlerde açık?

Haftanın 7 günü açığız. Sabahtan başlıyoruz gece saat 1’e kadar hizmete devam ediyoruz. Ya paket halinde satış yapıyoruz ya da müşterilerimiz burada oturarak tatlılarını yiyebiliyorlar. Akşam ailelerimiz oldukça fazlaca geliyor. Gündüzleri paket işi yapıyoruz.

* Kar göz etmeden işlettiğinizi söylediniz? Sizi kurtarıyor mu fiyatlar?

Kar ve ticari amaç gütmüyorum. Kiramda yok. Fazla paraya ihtiyacım da yok. Sadece kurtaracak şekilde satıyoruz. Aslında en pahalı tatlıyı ben satıyorum. Ama Antep’le aynı kalitede tatlıyı Antep’den ucuza satıyorum. Eleman masrafım yok ustalığı ben ve kardeşim yapıyoruz. O yüzden en pahalı ve en kaliteli ürünü kullanabiliyorum. Günde 10 tepsi tatlı satmak gibi bir hedefim yok.

*Ustalığı kendiniz yapıyormuşsunuz? Nasıl öğrendiniz?

Askerde öğrendim biraz. Sonrasında ustalık sertifikası da aldım. Ama bu iş kursla öğrenilmez. Bu iş heves işidir. İlk açtığımda Antep’ten Urfa’dan ustalar getirdim. Onlardan da işi iyice öğrendim ve kendim devam ettiriyorum.

* Kaç kişi çalışıyor usta yanında?

Toplam 5 kişiyle hizmet veriyoruz.

*Müşterilerinle ilgili unutamayacağın bir anın var mı?

Alanya’da tanınmış bir müşterim Konaklı’da bir otelde yapı denetim işi yaparken orada benim tatlımdan ikram edilmiş. Müşterimde pek tatlı sevmediğini söylemiş zorla 1 dilim yemiş, hayran kalmış tabi ki ama orda da söyleyememiş. Kutudan ismimizi öğrenmiş, geldi bizi buldu şimdi tepsi tepsi alıyor. Böyle bir anım var.

* Diyet tatlı uygulamanız var mı?

Biz standart çalışıyoruz. Bizim tatlımızın zaten şerbeti çok az. Bizim tepsilerde asla şerbeti göremezsin. Ama künefeyi, diyet yapanlara veya şeker hastalarına şerbetini süzerek veriyoruz.

* Tatlı nasıl yenir? Neden Köroğlu’nda yenir?

Şimdi öncelikle şunu söyleyeyim tatlı sade yenir. Tatlının yanında başka hiçbir şey yiyip içmeyeceksin. Tadını ancak bu şekilde alırsın. Eğer tatlının arkasından bir şey içme ihtiyacı duyuyorsan, tatlı da bir problem var demektir. Mesela bizim tatlıdan bir tepsi ye asla su ihtiyacı duymazsın. Tatlıdan anlayan müşteriye asla hiçbir şey ikram edemezsin. Hiçbir şey içmezler.

* Ticari ortam, ekonomik ortam nasıl memnun musunuz?

Esnaflar için şöyle bir şey söyleyebilirim. 2007 yılından sonra Alanya’da ticaret yapmak çok zorlaştı. 2007’den önce yabancıya satış furyası vardı. Yabancılar Alanya’dan ev alınca kim ne iş yapsa çok iyi para kazandı. Beyaz Eşyacı, bakkal, restoran herkes para kazandı. İnşaatlar için bir sürü usta geldi nüfus arttı ve 2007’ye kadar herkes çok iyi para kazandı. Ama yabancıya mülk satışı sınırlanınca Alanya’da işler geriye gitmeye başladı. Ama küçülmeye giden esnafla işlerini yürütmeye devam ediyor. Ama borçlanarak işini büyütenler şu anda çok zor durumdalar. Zincir marketler zaten esnafa bir engel olmuştu ama esnaf bunun farkına 2007’den sonra vardı. Durum maalesef bu.

* Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Benim en büyük prensibim reklam yapmamak. Benim reklamım damak reklamıdır. Yemeden reklam olmaz. Zaten şu var ki, damak hastalığı öyle önemli bir şey ki eğer lezzeti keşfettiyseniz dağın tepesinde olsa bulursunuz. Bana kendimi anlatma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.