ALANINDA uzman doktorlar tarafından uygulandığında herhangi bir yan etkisi olmayan, pandemi kapsamında Batı Tıbbı tedavisine ek olarak yapıldığında ölüm oranlarını veya hastalığın ağır seyrini önemli ölçüde yok eden GETAT uygulamalarına talep her geçen gün artıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen yaklaşık 15 birim ile vatandaşlara doğal ve ekonomik bir tedavi imkanı sunan bu uygulamalar, uzman kişiler tarafından yapılmaz ise ciddi sonuçlara da neden olabilir. Alanya’da uzun yıllardır bu alanda hizmet veren ve birçok kişinin hayatına olumlu bir dokunuş yapan Doktor Mehmet Çam, GETAT’ı bu sefer Gerçek Alanya okuyucuları için anlattı.
‘ÇOCUKLUĞUM BU UYGULAMALARI YAŞAYARAK GEÇTİ’
-Öncelikle bizleri misafir etmeyi kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Okuyucularımız için kendinizden, akademik geçmişinizden bahseder misiniz?
Kan alan, sülük koyan büyüklerimiz, tespih sallayıp çocukların cinsiyetini bilen ninelerimizin arasında büyüdüm. Tabii onlar kupa ve hacamat dediğimiz yöntemleri de yapıyorlardı. Bitki tedavisi yapanlar, kırık çıkıkçılar… Yani bizim çocukluğumuz bunları yaşayarak, görerek geçti. Ondan dolayı bu uygulamalara geçmişten bu yana aşinalığım var. Ardından Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdim. Eğitimimin ardından çeşitli kamu görevlerinde genelde idari bölümlerde yer aldım. 2000 yılından bu yana aktif olarak, 96 yılından bu yana da Manuel Terapi dediğimiz bir yöntemi uygulayarak bu günlere kadar geldim. 20 yılı geçkindir de Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamalarıyla ilgileniyorum. 
‘SADECE AKUPUNKTUR LEGALDİ, GENELGE İLE DEĞİŞTİ’
-Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları tam olarak nedir? Hangi alanlarda kullanılır?
Bu uygulamalar genelde dünyada yaygın olarak kullanılmakta. Ancak bunun özünde çok geçmiş bir tarihi var. 5 bin yıldır devamlılığını sürdürüyor. Günümüzde dünyada Çin, Kore, Almanya, Amerika gibi çoğu ülkelerde GETAT’ın yaygın olarak kullanıldığı gözlemlenmektedir. Ülkemizde ise 2014 yılına kadar sadece Akupunktur sadece legal olarak uygulanmaktaydı. 2014 yılından sonra Türkiye’de 15 birim bakanlığın izniyle uygulanabilir hale geldi.
GETAT UYGULAMALARI ŞUNLARDIR:
Akupunktur, Apiterapi, Bioenerji Tedavileri, Biorezonans Tedavileri, Fitoterapi, Hipnoz, Homeppati, Kupa- Hacamat Uygulamaları, Manuel Terapi, Mezoterapi, Nöralterapi, Ozon Uygulaması, Sülük Uygulaması
‘AKUPUNKTUR İÇİN AYRI BİR ONAY GEREKİYOR’
-Bu alanda uzmanlaşmak için nasıl bir süreçten geçmek gerekiyor?

Sağlık Bakanlığı tarafından 2014 yılında yayınlanan genelgede kimlerin bu alanları kullanmakta yetkili olduğu mevcut. Bakanlık tarafından açılan belli üniversite ve kurumlardaki eğitimlere katılıp başarı elde etmeniz gerekiyor. Ardından uygulama sertifikası veriliyor. Eğer bir muayenehane açmak isterseniz de mevcut sertifikanız üzerinden bakanlığa başvuruyorsunuz. Akupunktur uygulamak için ayrı bir onay gerekiyor. 
‘DSÖ DESTEKLİYOR’
-Dünya Sağlık Örgütü’nün GETAT uygulamalarına bakış açısı nedir? 

Dünya Sağlık Örgütü, gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerin hepsinde GETAT uygulamalarının batı tıbbı ile birlikte yürütülmesine taraftar ve bunu da destekliyor. 
‘AVRUPA ÜLKELERİNDE ÖZEL SİGORTALARIN DA DAHİLİNDE’
-Pekii bu uygulamalara Türkiye’deki bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünyanın bakış açısını göz önüne alırsanız nasıl bir kıyaslama yapılabilir?

Vatandaş açısından düşünürsek son 10 yılda GETAT uygulamalarının tercih edilmesi arttı. 10 yıl önce bu bu kadar yaygın değildi. 2014 yılındaki yönetmeliğin bakanlık tarafından yayınlanmasıyla bu uygulamalara olan güveni arttırdı. Dünyada ise çok önceden bu yöntemler Batı Tıbbı yöntemleriyle birlikte kullanılmaktaydı. Mesela Almanya’da, Amerika’da, Çin’de, Japonya, Tibet’te bu uygulamalar çok yaygın olarak kullanılıyor. Son dönemlerde Avrupa ülkelerinde Özel Sigortaların da kapsamına girmesi GETAT’I neredeyse ilk tercih haline geldi. Bir 10 yıl sonra da yüzde 50’lik bir oranın GETAT uygulamalarını en az yılda iki kez kullanacağını düşünüyorum. 
‘BELLİ BAŞLI KRONİK RAHATSIZLIKLARDA KALICI ÇÖZÜM SAĞLANABİLİYOR’
- Neden bu kadar tercih edileye başladı?

GETAT genelde doğal bir yöntemdir. Diğer tedaviler kapsamında kullanılan ilaçlarla oluşabilecek yan etkiler, eğer bu konuda eğitim almış uzman bir hekim tarafından uygulanırsa hiçbir yan etkiye sahip değildir. Doğal olduğu için halkın kabullenmesi daha kolay oluyor. Emniyetlidir. Etkindir. Bugün sadece Batı Tıbbı yöntemleriyle iyileştiremediğimiz astım, migren, fibromiyalji gibi hastalıklar var. Bu tür rahatsızlıklar GETAT ile etkin ve kalıcı bir şekilde tedavi edilebiliyor. Bir de ekonomiktir. Örneğin astım için insanlar ömür boyu ilaç kullanmak zorundalar. Halbuki biz normal tedaviye ek olarak GETAT uygulamalarıyla ilaca ihtiyaç azalabiliyor hatta ilaç kullanımı tamamen ortadan kaldırabiliyoruz. Sürekli ilaç  yazarak bazı kronik rahatsızlıkların sadece bulgularını kontrol altına alıyoruz. Bu yöntemle kalıcı bir şekilde tedavi edebilme şansına sahibiz. Tabii bu her derde deva olduğumuz anlamına gelmez. Ancak belli başlı kronik rahatsızlıklarda da yüzde 100’lük bir başarı görebileceğimizi de biliyoruz. 
‘ELİMİZDE ÇİN ÖRNEĞİ VAR’
- Pandemi,  Geleneksel Tamamlayıcı Tıp ile kontrol altında tutulabilir mi?

Pandeminin ilk başladığı dönemden belli bir zaman sonra Çin, kendi tecrübelerini dünya ile paylaştı. Burada da GETAT uygulamalarının batı tıbbı yöntemleriyle kullanıldığı zaman çok daha hızlı ve etkin tedaviler yapıldığını gördük. Elimizde bir Çin örneği var. Gerçekten GETAT uygulamalarını pandemide kullanmak çok çok faydalı oldu. Çin’in nüfusuna, vaka ve ölüm sayısına bakın. Diğer ülkeler ile karşılaştırdığımızda bu rakamların nüfus oranına göre düşük olduğunu görülür. 
‘3 AŞAMADA ELE ALINMALI’
Bu uygulamaları pandemi ve normal şartlarda 3 aşamada ele almalıyız. Hastalanmadan önce bağışıklık sistemi düşük olan insanların bağışıklığı bu yöntemlerle arttırılabilir. Bu sayede hastalığa yakalanma riski azaltılabilir, yakalanılırsa da hastalığın seyri hafifletilebilir. Hastalığa yakalanma durumunda ise GETAT kötüye gidişi azaltır. Hastalık sonrasında ise doku ve organlarda Covid-19 enfeksiyonuna bağlı oluşabilecek kalıcı hasarlar ortadan kaldırılabilir. 
BAŞ AĞRISINI NÖROLOJİ HEKİMİ GÖRMEDEN TEDAVİ ETMEM’

-Alanya’ya baktığımızda bu uygulamaları en çok yerli vatandaşlar mı yabancı vatandaşlar mı tercih ediyor? 
Ben 2003 yılında Akupunktur yapıyorum dediğimde tuhaf karşılıyorlardı ve daha çok kilo vermek için kullanılıyordu. Ancak geçen bu 20 yılda GETAT uygulamaları vatandaşlarımız daha çok tercih eder oldu. Tabii yabancı vatandaşların kendi ülkelerinde geçirdikleri birçok tecrübeleri var. Buraya gelen hastalarımızı öncelikli olarak ilgili bölümlerin hekimlerine yönlendiriyoruz. Ben başı ağrıyan birisini nöroloji hekimi görmeden tedaviye almam. Biz batı tıbbı ile ortaklaşa çalışılırsa daha çok başarılı olunacağını gördüğümüz için çoğu arkadaşımızla beraber tedaviyi yapıyoruz. 

‘PADEMİYE YAKALANAN HİÇBİR YAKINIM HASTANE SÜRECİNE GİRMEDİ’

-Peki sizin aile bireylerinizden pandemiye yakalanan oldu mu? Tedavi sürecini nasıl yönettiniz? 
Ailemde ne yazık ki epey kişi Covid-19 enfeksiyonuna yakalandı. Allah’a şükürler olsun hiç kimseyi kaybetmedik. İnşallah da bu şekilde kayıpsız atlatırız. Çünkü ben öncelikle riskli gördüklerime belli tedaviler başladım. Onları uyguladılar. Buna rağmen yine hasta olanlara yöntemlerden uygulayabildiklerimizi verdik. Hastane sürecine şimdiye dek hiçbir yakınım girmedi. 

‘MUTLAKA BİR HEKİMİN TERCİH EDLİMESİ GEREKİYOR’
–Son olarak eklemek istediğiniz bir şey bizlerin aracılığıyla vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

Artık insanların ve hekim arkadaşlarımızın bu uygulamalara bakış açıları değişti. Bu değişimin daha da artacağını umuyorum.  Tabii ki bu yöntemleri hekim olan kişilere yaptırın. İnsan vücuduna müdahale edebilmeniz için bir hekim sıfatınızın olması gerekiyor. Ama maalesef halk arasında iki günlük kurslarla sülük tedavisi, hacamat yapanlar, bir haftalık bir kursla Akupunktur yapan çok sayıda kişi var. Artık lütfen bu konuyu dikkate alınız. Özellikle Rus Cumhuriyetinden gelen ve doktor olduğunu söyleyen kişi var. Mesela ben geçen gün bu konuyla ilgili bir örnek yaşadım. Hemoglobini 9 olan bir kadına kupa ve hacamat tedavisi yapmış ve kadın şoktaydı. Bu konuda farkındalığın artması gerekiyor. – Gülşah Anak