Buket  Tirtikoğlu Spina Bifida (ayrık veya açık omurga) artı hidrosefali (beyin ve beyin çevresinde aşırı sıvı birikmesi) hastası. Ayrıca Tirtikoğlu 2017 yılından bu yana önce meme kanseri ardından metastaz sonrası oluşan periton (karın zarı) kanseriyle mücadele ediyor. Armağan Tirtikoğlu ise geçirdiği bir iş kazası nedeniyle iki ayağının dizden kopması sonucu engelli olan bir vatandaş. Yaşadığı trajediyi olumlu yöne çevirebilen Armağan, profesyonel sporcu ve kitap yazıyor. Onlar hayata karşı verdikleri özel mücadeleyi birliktelikleriyle taçlandırdı. İlk kez Alanya’da engelli bir çift evlenerek bir tabuyu yıktı. Tirtikoğlu çifti, yaşadıkları bu muhteşem serüveni Gerçek Alanya için anlattı. 
‘4 YILDIR KANSERLE MÜCADELE EDİYORUM’
-Merhaba, öncelikle bizleri evinizde ağırlamayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Sizleri tanımak istiyoruz. 
Ben Şeyma Buket Tirtikoğlu. 1993 doğumluyum. Yaklaşık 17 yıldır Alanya’da yaşıyoruz. 2017 yılında kanser tedavisi görmeye başladım. 2019 yılının Ağustos ayında atlattım ancak metastaz yaptı. Şu an tekrar tedavi görüyorum. 
Ben Armağan Tirtikoğlu. 2017 yılının ekim ayında geçirdiğim bir iş kazasından dolayı iki bacağım da diz üstünden koptu. Sağ bacağımı kaybettim, sol bacağımı geri dikildi. Kaza geçirmeden önceki hayatımın daha çok üstüne çıkmam gerektiğini fark ettim. 


‘BU KIZ BANA BAKMAZ DEDİM’
- Geçtiğimiz hafta evlilik müjdenizi aldık. Nasıl tanıştınız, o süreci bize anlatabilir misiniz? 
Armağan: Sakarya’dayken insanlar benden feyz alsın diye bir şeyler yapmaya çalışıyordum. Bu kapsamda bazı üniversitelerde seminer ve konferans düzenliyordum. Bilgi konusunda çok iyi olduğumu düşünüyordum. Sosyal medyadaki grupta bir soru almıştım. Ben de kesin olarak doğruluğuna inanmış olduğum bir cevap verdim. Buket ise benim cevabımın tam zıttını verdi. Buket’in cevabı benim baya dikkatimi çekti. Devamında fotoğraflarına bakınca bu kız bana bakmaz dedim. İlk görüşte çarpılmıştım. Sadece el saldım ve bekledim. 
‘BİRKAÇ GÜN SÜRMEDİ’
Buket: Sonrasında ben ‘merhaba’ dedim. Birbirimizi tanıyabileceğimiz konuşmalar yaptık. Ondan sonrasında telefonla konuşmaya başladık. Birbirimize yakın hissetmemiz birkaç gün sürmedi. Bir aylık bir arkadaşlığın ardından Armağan buraya geldi. Benim ailemle tanıştı. Kendi aramızda yüzük taktık. 
‘’EMİN OLUP OLMADIĞIMI SORDU’
-Ailenizin bu birlikteliğe tepkisi nasıl oldu? 

Buket: Ailem beni hiçbir zaman bir engelli olarak yetiştirmedi. Annem her zaman ‘Bir gün yalnız başına kaldığında hayatını idame ettireceğin bir şekilde yaşamayı öğrenmelisin’ dedi. Evlenmek istersem bunun benim en doğal hakkım olduğundan bahsederdi. Söylediğimde annem bana sadece emin olup olmadığımı sordu. Evliliği bütün yanlarını kabul ettiğimi söyledim. 
‘SONUNA KADAR AŞKIMIN ARKASINDA DURDUM’
Armağan: Kesin olarak kararlı olduğumu annemlere hissettirdiğim için pek yadırgamadılar. Çünkü sonuna kadar aşkımın arkasında durdum. Eşimin ailesi beni çok sıcak karşıladı. Tek tek benim için çok değerliler. Uzatmanın da çok anlamı olmadığını fark ettik.


‘DAHA ÖNCE BÖYLE BİR VAKAYLA KARŞILAŞMAMIŞLAR’
-Sizin mücadeleniz birçok kişiye göre daha fazla emek istiyor. Savaştığınız rahatsızlık nedir?

Buket: Bedensel engelimin sebebi Spina Bifida’ya bağlı. Başımda şant takılı. Aralıklarla ameliyat olduğum durumlar yaşıyorum. 2017 yılında göğsümde bir kitle hissettim. O kitlenin yağ bezesi olduğunu zannettik. Alanya’daki özel bir hastanede üçüncü evre meme kanseri teşhisi kondu. Antalya’daki hastane engelimin nedeni olan hastalığım ve hidrosefali olan küçük yaşta bir meme kanseri vakası daha önce görmediklerini ve yapacaklarını bilmediklerini söyledi. Sonra özel bir hastanede tedavim başladı. Tedavimden  5 ay sonra farklı semptomlar yaşadım. Doktorum bir sorun olduğundan çok emindi ama birçok hastane bu semptomların psikolojik olduğunu düşündü. Memeden karına metastaz olmayacağını düşündüler. Ancak daha sonra ikinci evre periton kanseri (karın zarı kanseri) teşhisim kondu. Biraz sıkıntılı bir dönem yaşıyoruz. Altıncı ilacı denedik. Şu an bir cevap alamadık. Yeni bir ilaç deneyeceğiz. 
‘KİMSE BANA YAŞAYACAK GÖZLE BAKMIYORDU’
Armağan: Normalde ben satış pazarlama üzerine müdürlük yapıyordum. Balıkesir’deydim. Sakarya’da annemlerin yanına gittim. Sakarya’daki iznimi de çalışarak değerlendirmek istedim. İş arkadaşımın dikkatsizliği nedeniyle iki bacağım diz üstünden koptu. 6 gün yoğun bakımda yattım. Kimse bana yaşayacak gözüyle bakmıyordu. Ama öldürmeyen Allah öldürmüyor. 
‘ŞU AN SADECE VAZGEÇİLMEZ KISMINDAYIZ’
-Tirtikoğlu ailesi aşkı nasıl tanımlar?

 Buket: Aşk ne vazgeçebildiğim ne de bazen onunla olabildiğim bir şey. Ama benim için şu anda şu anda sadece vazgeçilmez kısmı. 
Armağan: Benim için olmazsa olmazdır. Ben aşk dediğim zaman direkt Buket’in gözlerinin içine bakıyorum. 
 ‘BANA ÜÇ DEFA EVLİLİK TEKLİF ETTİ’
-Bugüne kadar unutamadığınız bir anınız var mı? Birlikte de olabilir birbirinizi tanımadan önce de olabilir. 

Buket: Bana evlenme teklif ettiği günü asla unutmam. Aslında bana üç defa evlilik teklifi yaptı. Mart ayında çok farklı bir şey planlamıştı. Koronavirüsün yeni yeni çıktığı dönemdi ve ben yüksek derecede enfeksiyon kapmıştım. Doktorum o yüzden Armağan’ın gelişinin uygun olmayacağını söyledi. Gelirken İstanbul’dan bir risk getirebileceğini belirtti. O yüzden iptal oldu. Daha sonra annemler gidip aldı. Sabah uyandığımda karşımda Armağan ve şiir okuduktan sonra  ‘Benimle evlenir misin’ dedi. Daha sonra ilk yüzük taktığımız yerde bir şey yaptı. Ancak ben bu teklifleri kabul etmedim. Yapılan bu planlardan sonra bu çok vasat oldu dedim. Ondan sonrasında bir mekanda yakın arkadaşlarım Melike ve Aslı ile birlikte plan yapmışlar. Orada güller, mumlar filan… Birinci yüzüğü vermediğim için tekrar yüzük almak zorunda kaldı. 
‘KARIKOCASERÜVENİNDE BUNU HEDEFLEDİK’
-Sosyal medya üzerinden paylaşım yaptığınız ‘Karıkocaserüveni’ isimli sayfanızda paylaşımlarınızla neyi hedefliyorsunuz?

Biz bir çift olarak, insanların engellerinin sevmeye sevilmeye veya engel olmadığını göstermek istiyoruz. Az çok tanındık. Hedefimiz daha büyük kitlelere ulaşmak. Çünkü engelli olduğu için çocuklarının evlenme haklarının olmadığını düşünen bir sürü aile var. Bunlar içerisinde tanıdığımız insanlar da var. Biz bunun engel olmadığını anlatmak istiyoruz. 
 ‘ENGELLİ SPORU DESTEKLENMİYOR’
-Armağan Bey siz profesyonel olarak sporla ilgileniyordunuz. Çalışmalarınız ne aşamada?

Sakarya, Kocaeli ve Marmara Bölgesi bilek güreşi şampiyonluklarım var. Bu alanda gelişmeye çalışıyorum. Ancak Alanya’da bu ne yazık ki pek mümkün olmuyor. Alanya’da hiçbir  engelli sporuna destek verilmiyor. Olimpiyatlara hazırlanacakken sırf burada bu konu ile ilgili öncü çıkacak bir kişi olmadığı için bekliyorum.
‘DİREKT DİLENCİ İZLENİMİ ÇİZİLİYOR’
-Son olarak eklemek istediğiniz bir şey, bizlerin aracılığıyla vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Buket: Alanya’da engelliler için iş olanağı çok zayıf. Herkes engellileri destekliyormuş gibi görünüyor ama kesinlikle kimse engellileri desteklemiyor. Yol ve kaldırımlar sadece şehir merkezi için düzenlenmiş durumda. Engelli denildiği zaman zihinlerde direkt ‘dilenci’ izlenimi çiziliyor. Eşim çok kez bu olumsuzluğa maruz kaldı. Biz muhtaç değiliz. Dışarıda bize yardım etme adı altında ‘acıyan’ bakışlarla karşılaşmak güzel değil. Biz kimseden yardım istemiyoruz. Bizim acınacak bir yanımız yok.
‘BİZ ENGELLİ DEĞİLİZ, SADECE ENGELLENİYORUZ’
Armağan: Bu yalnızca Alanya’nın sorunu değil. Otobüsten inmek istediğimde bir kişinin ‘Sakat inmek istiyor’ dediğini duymuştum. Biz engelli değiliz sadece engelleniyoruz.

– Röportaj: Gülşah Anak