Perihan Açıkalın, geçmişte daha yaygın olan erkek egemen toplumla inatlaşma cesaretini gösterebilecek kadar cesur bir kadın. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Ebe Okulu mezunu olan Açıkalın, şimdilerde önemli görevlerde yer alan birçok kişinin ebe annesi olarak biliniyor. 30 yıl 3 aylık Ebe görevini bir tane kayıp vermeden tamamlamayı başaran ve şimdi rahatsızlığı nedeniyle yatağa bağlı yaşayan 86 yaşındaki Perihan Ebe, Gerçek Alanya’nın sorularını yanıtladı. 
‘OKUMAK İÇİN AİLEMLE ZITLAŞTIM’
- İlçeye hatırı sayılı hizmetler gerçekleştirdiniz. Bizlere ilk olarak kendinizden, akademik geçmişinizden bahseder misiniz? 
10 Ekim 1935 doğumluyum. Hayate Hanım İlköğretim Okulu’nda ilkokulu okudum. 1947 yılında orta öğrenime geçtim. Annem ve babam okumama izin vermediler. Israr ettim, inatlaştım. Kirmanlar sülalesinden Hidayet var, arkadaşım. Onunla birlikte ortaokula yazıldık. Bir şekilde ortaokul diplomamı aldım. Ben ‘Ebe’ olmak istiyorum diyorum ama katiyen izin vermiyorlar. Annem orta sonda beni teyzesinin oğluna verdi. 
‘İLK KURA BANA ÇIKMADI’
Bir şekilde İstanbul’a babamla gittik. 500 öğrenciden 17 kişi alacaklar ve ilk kurada ben çıkmadım. Sonucu duyunca yıkıldım. Bana ‘Hemşirelik’ e geleceksiniz diyorlar. Ama ailem Hemşireliğe hayatta izin vermez. Buradan Gazeteci Sarıkadıoğlu var. Onun ağabeyi Halis Sarıkadıoğlu Haseki Hastanesi’nin Otopsi Doktoruydu. Babam kendisiyle konuştu. Halamlarda bu sürede 3 ay kaldım. O kocaman evin bahçesi vardı, orada hayvanları beslerdim. Bulaşık, çamaşır, börek aç… Halacığım da sadece ibadetinde olan bir hanımdı. 
‘BAKTIM OLMUYOR HADEMELİK YAPACAĞIM DEDİM’
Babama, ‘Ben hastanede hademelik yapacağım. Burada kalırsam sınıfta kalırım’ dedim. Babam da ‘Ben seni hastanede hademe ettirmem’ dedi. Orada da Arnavut Kazım Aranat isimli bir adam vardı. Haseki’nin dondurmacısı, salepçisi ve kağıt helvacısıydı. Satışlarını sadece hastanede yapıyordu. Dürüst bir insandı. Onun evinde bir oda varmış. Orada yaşamaya başladım. 
‘BEBEKLERE AYRI BİR BAĞIM VARDI’
-Ebelik mesleğine başlamaya nasıl karar verdiniz?
Bebeklere olan bir düşkünlüğüm vardı. Bir de can kurtarabilmek istedim. Bizden evvel ilkokulu bitirip 5 ay süre eğitim gören bir Yaşar Ebe vardı, onlar köy ebesiydi. Onların yaptıkları işlere heveslendim.  Bu nedenle sağlık sektörüne ve Ebelik mesleğine merak saldım. 
‘KENDİ HALAMA HİZMETÇİLİK YAPTIM’
-Bahsettiğiniz yıllarda meslekler genelde erkek egemenliğindeydi. O dönemde bir genç kız olarak böyle bir kararı nasıl aldınız? Sizi destekleyenler ya da kararınızdan döndürmek isteyenler oldu mu? 

Okumak içimden geliyordu kızım. Diretiyordum ama dedim ya ailem istemiyordu. Ailemden gizlice gidip arkadaşımla birlikte ortaokula yazıldım. Beni nişanladılar ama o kadar kararlıydım ki beni durduramadılar. Nişanlandığım zaman da kendilerine ‘Beklerse beklesin, beklemezse güle güle’ dedim. Hidayet bıraktı. Teyzesinin oğlu bir Yüzbaşıyla evlendi. Dondurmacı Melahat Hanımlar vardı. Onlar Hidayet’in akrabalarıydı. Allah rahmet eylesin Hidayet, Antalya’da hakkın rahmetine kavuşmuş. Heves ettim de gittim. Bak kendi halama hizmetçilik yaptım. Halamın bir çocuğu vardı inan geceleri bana ders çalıştırtmazdı. Çok zordu ama çok şükür başardım. 
 ‘HASTAMIN SORUMLULUĞUNDAN EVLADIMA BAKMADIM’
Bir gün tanınmış bir ailenin doğumuna gittim. Kızım Ruhsar da 2 yaşındaydı. Dubleks bir evdi. Çocuğum merdivenden düştü. Hasta da tehlikeye girdi. İnan hastanın sorumluluğundan kendi evladıma bir şey oldu mu diye bakamamıştım. 3,5- 4 sene kadar Manavgat’ta çalıştım. İkinci çocuğum doğunca istifamı verdi. Birkaç sene istifalı durdum ardından Alanya’da göreve başladım. 23 sene Alanya Belediyesi’nde çalıştım. Hem Hükümet Tabipliği, hem belediyede hem de sağlık ocağında çalıştım. Belediye Ebeliği kanunen kalkınca 23 senenin ardından Sağlık Ocağına tayin oldum. 1989 yılına kadar burada çalıştım ve emekliliğe ayrıldım. 
‘ÇOCUK KARDEŞİMDEN DEDİ’
-Ebelik göreviniz sürecinde asla unutamadığınız bir anınız oldu mu? 

Görevim boyunca birçok anım oldu ama şunu hiç unutamıyorum. Beyim vefat etti. Annem ve kayınvalidem ile birlikte birinci katta oturuyoruz. Akşamın geç saatlerinde kapı çaldı. Bekaret kontrolü var dediler. Hakimlikten yazı almadan muayene yapmayacağımı söyledim. Oğlum da Tıp Fakültesinde okuyordu o zamanlar. Evde izinliydi. Bekaret kontrolü olacak kız da nişanlıymış. ‘Hamile mi diye bakar mısınız?’ dediler ben de ‘Tamam’ dedim. İçeriye girdiler, iri yarı uzun boylu bir kız.  Yatırdım, kızcağız karnını içeriye çekiyor. ‘Evladım derin nefes al, karnını içine çekme’ diyorum ama kız karnını içine çekiyor. ‘Evladım hamile olduğunu biliyorum, anladım. Dur da kaç aylık olduğuna bakayım’ dedim ve kızcağız 7 aylık hamile çıktı. Adam geldi, haberi verdik. Sonra bir curcuna yaşandı. Kızın babası çocuk kimden diye bağırıyor. Annem ve kayınvalidem çok korktu. Ben de gidin kapımdan burası mahkeme salonu değil diyorum ama gitmiyorlar.  Kız demez mi çocuk kardeşimden diye! Oğlan kardeşi de ilkokul 4’e gidiyormuş. İnanılır bir şey değildi. Kızı aldılar götürdüler. 
‘HİÇ BİR ANNEYİ KAYBETMEDEN GÖREVİMİ TAMAMLADIM’
-Hiç doğumlarınızda kayıp yaşadınız mı?

Allah’a şükürler olsun hiç kaybım olmadı. En ufak bir tehlikede hemen Hilmi Şifa’ya götürdüm gebeleri. Çok şükür bütün anneleri kurtardık. Bunun şerefi bana yeter. Ben daha önce muayene etmediğim gebelerin doğumuna girmiyordum ama bir aileyi kıramadım. Daha eldiveni geçirmemle kadının rahmi dışarıya fırladı. Bana ‘4 çocuk yaptık doktor başka çocuk yapma demişti’ demezler mi! Neden beni çağırdınız o zaman diye sitem ediyorum… Acele doktor beyi çağırdım. O dışarıdaki rahimle doğumu yaptırdım ama yırtık oluştu. Cenab-ı Allah bana acıdı herhalde ki ödemli midir nedir yırtık kanama yapmadı.
‘BAKICISI OLMAYAN KALMADI’
-Bildiğiniz üzere Yaşlılar Haftasının içindeyiz. Siz de yaş alma şansına erişmiş bir kişisiniz. Dünden bugüne Alanya’da yaşlılara bakış açısı değişti mi? Yaşlı vatandaşların hayatını kolaylaştıracağını düşündüğünüz bir öneriniz var mı?

Vallahi yavrum hep bakıcı bulunuyor. Çor çocuk da bakıyor sağ olsunlar ama her yaşlının başında bir de bakıcı da bunuyor. Tabii gençlerin işleri de var onlara da yazık. Ben de 2 sene önce yatağa bağlandım. 
‘ESKİŞEHİR’DE VAR ALANYA’DA DA OLMALI’
Kurumlar evde bakıma muhtaç insanlar için birçok imkan sağlıyor. Ama ne yazık ki biz banyo için bir türlü yardımcı bir personele ulaşamadık. Eskişehir Belediyesi’nde örneği var. Kadın hastalar için kadın, erkek hastalar için erkek bir yardımcı gönderiyorlar ve bakan kişi hastanın banyosunu rahatça yaptırabiliyor. Burada da var ama biz uzun süredir bu talebimize yanıt bulamadık. Çok şükür iyi bakıyorlar bana. 2 senedir yatıyorum bir defa yatak yarası olmadım. 
‘TEK ÜZÜNTÜM ÇOCUKLARIMIN UZAKTA OLMASI’
-Son olarak eklemek istediğiniz bir şey bizler aracılığıyla vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Hep çocuklarımın başımda, yakınımda olmasını istiyorum. Biri çok şükür bakıyor, aşağıda. Bir gelin vardı bakıyordu, gitti. İnşallah gelir.  Oğlan Mahmutlar’da. Biri gurbette. Evlatlarım başımda olsa çok sevinecektim. Bir üzüntüm o var. Başka bir tasam yok çok şükür. – Gülşah Anak