Alanya’da kendi sektöründe marka olan büyük ve ciddi kuruluşların referansları ile her geçen büyüyen Çağlayan Pen, PVC, Alüminyum doğrama ve dış cephe kaplamanın  yanı sıra anahtar teslim tadilatlarla da büyük bir açığı kapatıyor.  Küçük yaşlarda meslek hayatına başlayan Kazım Çağlayan, çıraklıktan ustalığa nasıl yükseldiğini ve sektörü Gerçek Alanya Gazetesi’ne  anlattı.

-Ticarete nasıl başladığınızı bize anlatır mısınız?

1983 Demirtaş Alanya doğumluyum.  Çiftçi bir ailenin çocuğuyum. 12 Yaşındaydım.  Alanya Sanayi Sitesi’nde Alüminyum korkuluk ve doğrama dükkanın da çırak olarak işe başladım.  İşe başladığım ilk günden itibaren ben de ustalarım gibi usta olmak ve kendi dükkanımı açarak ticaret yapmak istiyordum. Ticaret yapmanın kolay olmadığını biliyordum. Önce usta olmalıydım. Sonra alt yapısını yaparak dürüst, ilkeli, efendi, verdiği sözü tutan, zamanında ödemesini yapan, bir sözü ile mal alabilen bir esnaf olmalıydım. Bir o kadar da yaptığı işi titizlikle yapan, kaliteli yapan bir esnaf olmalıydım. İşimi teslim ettikten sonra bile müşterim arkamdan “Allah razı olsun” demeliydi.  17 Yıl boyunca başka dükkanlarda bu hayallerle çalıştım. 17 yılın sonunda altyapıyı oluşturduğumu düşünerek dükkan açmaya karar verdim.

-Nasıl karar verdin, bir anda mı oldu?

Bir anda oldu sayılır. Sen ne kadar dürüst ve düzgün olursan ol. Bazen çalıştığın yerlerde sorunlar çıkabiliyor. Benim dükkan açma kararım pek bu şekilde olmadı. 17 Yılın ardından artık usta olduğuma karar verdim. Bu işi dürüst ve kaliteli yapabileceğime emin olduktan sonra dükkan açtım. Sağ olsunlar çalıştığım dükkandaki ustalarda yardımcı oldular. Ve ticaret hayatına adım atmış oldum. 

-PVC ve Alüminyum doğrama işinin yanında dış cephe kaplama alanında da güzel işler çıkardığınızı görüyoruz.

Bizim işimiz çizik dahi kabul etmeyen bir iş. Çok güzel bir imalat yaparsınız, yerine gider en güzel şekilde takarsınız fakat üründe çizikler oluşmuşsa yaptığınız işin hiçbir önemi kalmıyor. Ürünü imalat aşamasında, yerine monte ederken de korumak zorundasınız. Sadece temiz işçilikle olmuyor. Bizim vizyonumuz şu; Müşteriden önce biz kendi yaptığımız işi beğenmemiz gerekiyor.  Üç yıldır kendi dükkanımı işletiyorum. Bir kere olsun müşterimi kırmamışımdır. Müşteriden önce yaptığım işe önce kendim bir müşteri gözü ile bakmışımdır. Müşterimin beğenip benim beğenmediğim imalatımı müşteri hiçbir şey söylemeden gidip değiştirdiğim olmuştur. Ben hep şuna inanırım; Para her zaman kazanılır ancak insan kazanmak zordur. Bizim müşterilerimiz genelde referanslı müşterilerden oluşur. Bize gelen müşteri, bir önceki müşteriden dolayı gelir.

-Kaç kişilik bir ekip ile çalışıyorsunuz?

Her biri usta olmak üzere 5 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Biz çalışanlarımızın sigortalarını yapar, ülkemize vergimizi öder, iş güvenliği konusunda çıkan yasaları harfiyen uygularız. Yaptığımız işin kalitesi kadar bizimle çalışan ekip arkadaşlarımızın can güvenliği önemlidir.  Ben çalışanlarımı hiçbir zaman eleman yada personel olarak görmem. Biz her şeyden önce bir aile gibiyiz. Aile gibi olduğumuz içinde çok başarılı işler çıkarıyoruz. Müşterimizi memnun edebiliyoruz.

-Bir daireyi anahtar teslim olarak da yapıyor musunuz?

Bizim yaptığımız işi bilen müşterilerimiz bize anahtar teslimi iş yaptırdığı da oluyor. Komple dairenin tadilatını veren müşterilerimiz oluyor mesela. Balkon korkuluklarını biz yapıyoruz.  Katlanır camını yapıyoruz. PVC  cam ve kapı sistemlerini yapıyoruz. Asma tavanları biz yapıyoruz. Duşa Kabin, Jaluzi yapıyoruz. Dış cephe kaplama yapıyoruz.  Yani bir dairenin % 50’sini biz yapabiliyoruz. Diğer % 50’sini de tıpkı bizim gibi güvenilir firma ve ustalarla birlikte yapıyoruz.

-Ülkede ve Alanya’da yaşanan krizin sektöre yansımaları nasıl oldu?

Haziran ayında yapılan genel seçimlerin ardından böyle bir sonuç çıkabileceğini düşünmüyorduk açıkcası. Türkiye’de sağlanan bir istikrar vardı. Biliyorsunuz bundan önce faiz ekonomisi vardı. Bir kitabın fırlatılması ile ülkemizde krizler yaşandı, esnaflar, işadamları başta olmak üzere Türk halkı zarar gördü. Bu ülkenin yoksul kesimi daha çok zarar gördü. Ben bir esnaftan önce bir vatandaş olarak ülkemin dürüst, hakkaniyetli ve samimi bir şekilde yönetilmesini istiyorum. Tüm siyasileri de sorumlu olmaya davet ediyorum. Kendi ikballerini değil, ülkemizin, milletimizin ikbalini düşünmek zorundalar. Çünkü, zaman her daim geçmiş zamanı aratmaya başladı. Benim çıraklık dönemimde yapılan ticaret ile şimdiki ticaret arasında çok büyük fark var. Eskiden senet evrak üzerinde değildi, söz en büyük çekti, senetti. Esnafın müşteriye, müşterinin de esnafa güveni sonsuzdu. Şimdi ortam çok bozuldu. Ne esnaf müşteriye, ne de müşteriler esnafa güvenemez duruma geldi. Neden? Ülkemizde yaşanan olumsuzluklar, krizler, yokluk, yoksulluk gibi etkenler insanımızın bozulmasına neden oldu. Ancak, refah bir ülkede huzurdan, güvenden bahsedebilirsiniz öyle değil mi?

-Son olarak neler söylemek istersiniz?

Ben bir esnafım ancak her şeyden önce ben de bir tüketiciyim, müşteriyim. Evine, dairesine, dükkanına imalat yaptıracak insanlarımızı uyarmak istiyorum. İmalat yaptıracakları firmaları mutlaka araştırsınlar. Referanslarına dikkat etsinler. Gerekirse firmanın daha önce yaptığı imalatları yerinde görsünler. Sonradan üzüleceklerine, işe başlamadan  üzülsünler, yorulsunlar, araştırsınlar.  

20141215_143438.jpg20141221_124838.jpg20150715_160923.jpg20150821_162328.jpgfoto.jpg20150611_115445.jpg20150518_124823.jpg