İlçe binasında açıklamalarda bulunan Sarıca, “Alanya’da yaşayan bir kardeşimiz 3 tane çocuğu için bilgisayar ve tablet isteğinde bulunuyor. Bir hafta sonra cevap geliyor. ‘Siz şehir merkezinde oturduğunuz için size veremiyoruz. Çocuklarınızı şehir merkezindeki etüt merkezlerine götürünüz. Bilgisayar ve tabletleri şehir dışında ulaşılamayan yerlere vereceğiz’ diyorlar. Oysa geçen hafta İl Milli Eğitim Müdürümüz Hüseyin Er, yaptığı açıklamada, Alanya’daki 13 bin öğrenciye isteyene bilgisayar isteyene tablet vereceğiz’ ifadesini kullanmıştı. İnternete, bilgisayara erişemeyen ailelerin çocuklar eğitim ve öğretime devam nasıl edecek? Her şey için parayı bulan hükümet söz konusu garibanlar olunca bir sürü sebebe sarılıyor. Kaynak yok diyor. Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızın eğitimlerini sorunsuz şekilde almaları için hükümet acilen yaşanan sorunları çözmeli ve gerekirse borçlanmalı. Asıl şimdi borçlanmalıdır” dedi.    
“BU İFADEYİ NEYE DAYANARAK SÖYLÜYOR?”
Kıbrıs ile ilgili vahim iddialar gündeme getirildiğini dile getiren Sarıca, “Kimi çevreler, ‘Rumlara toprak vermeliyiz’ diyor. Bugün bu açıklamalara Cumhurbaşkanı sert tepki gösteriyor. Bunu destekliyoruz ancak bugün toprak vermeliyiz diyenler bu ifadeyi neye dayanarak söylüyor? Şimdi SP için hep eski defterleri karıştırıyor diyebilirsiniz. Bunu hatırlatmamız gerekiyor. 2004’te o dönem başbakan olan sayın cumhurbaşkanı Amerika’da Harvard Üniversitesi’nde katıldığı bir toplantıda sorulan bir soruya ‘Kıbrıs’ta belli bir oranda toprağı verebiliriz’ açıklamasında bulunmuştu. İşte dış politikada bu tip zig çizen anlayış bu tip açıklamaların yapılmasına vesile oluyor” diye konuştu.    
“ASIL DARBE, İHTİLAL BUDUR”
Anayasa Mahkemesi üyesinin ışıklardan bahsetmesi gündemi alt üst ettiğini vurgulayan Sarıca, “Nasıl olur da ihtilali hatırlatan bir açıklama yapılır diyorlar. Siz Anayasa hükmünü yok sayıyorsunuz. Bir yerel mahkeme ‘Ben Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını uygulamam’ diyor. İşte asıl darbe, ihtilal budur. İhtilal yapanlar önce Anayasa’yı rafa kaldırıyorlar. Yapılması gerekenler önce ışıkları konuşmak değil, hukuka dönmektir. Ben devletim, ben kanunum anlayışından vazgeçilmesi gerekir. Sayın cumhurbaşkanı da iktidara da Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararları uygulaması çağrısında bulunuyor. Diğer taraftan sayın Cumhurbaşkanı millete fakirliğe sabredin tavsiyesinde bulunuyor. Sayın Cumhurbaşkanı günlük 10 milyon lira masrafı olan saraydan millete fakirliğe sabretmelerini tavsiye ediyor. Ne yazık ki öyle bir noktaya geldik ki döviz öyle 1-2 kuruşla artmıyor. Arttı mı 15-20 kuruşla artıyor. Sadece 1 kuruş artmasıyla ülke olarak 4 miyar dolar borçlanıyor ama damat bakan da ‘Beni dolar ilgilendirmez’ diyor. Gelin siz bir ay asgari ücretle yaşamaya çalışın da sonra bakmıyorum deyin. Bir kez olsun çarşıya, pazara çıkın da alışveriş yapın da ondan sonra insanımıza fakirliğe sabretmelerini tavsiye edin. Diğer taratan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile ülkeye istikrar geleceğini söyleyenler doğru söylemişler. Ülkeye istikrar geldi. Enflasyon istikrarlı bir şekilde artıyor. Zamlar, işsizlik istikrarlı bir şekilde artıyor.  Buradan iktidara sesleniyoruz. Bir an önce bu gerçekleri görün. Ülkenin geleceğini, evlatlarımızın istikbalini ipotek altına alıyorsunuz. Açtığınız yaralar bu kafayla giderseniz 80 senede sarılamaz” ifadelerini kullandı. (Erkan Uysal)