89 ülkeden büyükelçi, misyon şefi ve uluslararası basın yöneticilerinin katıldığı tanıtım toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye’nin 2020 yılında 16 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yaptığını hatırlattı. Covid-19 salgına rağmen bu rakama Güvenli Turizm Sertifika Programıyla ulaştıklarının altını çizen Bakan Ersoy, "Programa verimli ve disiplinli bir şekilde uygulanmaya devam ediliyor. Bu program, Kültür ve Turizm Bakanlığının önderliğinde, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlıklarının katkılarıyla, endüstri paydaşlarının işbirliğiyle hazırlandı. Programın kapsamı, konaklama, yeme içme işletmeleri, tur ve transfer araçları, deniz turizmi tesisleri, tema parkları ve kayak tesisleridir. Yolcuların güvenliği ve sağlığı son derece önemlidir. Aynı zamanda tesislerde alınan tedbirler, ulaştırma araçları içerisindeki tedbirler ve çalışanlarımızın güvenliği ve sağlığı önceliğimiz arasındaydı” diye konuştu.

"4 bin 915 sertifikalı tesis"

Bakan Ersoy, an itibariyle 9 bin 800’in üzerinde tesis ve aracın bu program kapsamın alındığını belirterek, 30’dan fazla yatak kapasitesine sahip tüm tesislerin bu sertifikayı almak zorunda olduğunun altını çizdi. Bakan Ersoy, bu süreçte 4 bin 915 tesis konaklama tesisi, bin 993 restoran ve kafe, 2 bin 730 araç, 12 kayak merkezi, 12 kongre merkezi, 205 deniz turizmi, 9 tema parkının şu an için sertifikalandırıldığını kaydetti. Programın oldukça şeffaf olduğunu vurgulayan Ersoy, “Tesisler her ay 2’si haberli, 2’si habersiz 4 kez denetleniyor. Akredite eden kurumların hepsi uluslararası kurumlardır. Geçen yıl Güvenli Turizm Sertifika Programının 136 kriteri vardı. Bu yıl ise kriterleri 171’e çıkardık. Covid-19’dan çok ders çıkardık ve o nedenle kriter sayısını arttırdık” diye konuştu.

"Sahil turizm yerlerinde vaka sayısı Türkiye ortalamasının altında"

Türkiye’ye geçen yıl gelen 16 milyon ziyaretçinin büyük bir bölümünün güvenli şekilde ülkelerine döndüklerini işaret eden Ersoy, "Çok düşük bir Covid-19 enfeksiyon oranı vardı bu ziyaretçiler arasında. Bunu da elçiler aracılığıyla bu bilgiye ulaşılmıştır. Türkiye’de otellerin çoğunluğu Antalya’da ve Ege bölgesinde. Ziyaretçilerin bir çoğu otellerde kalmak istiyorlar. Otellerin dışına çıkmak istemiyorlar, sertifika programı kapsamında oldukça yüksek sayıda kriterler belirlendi. Bu açıdan Antalya’da, Dalaman’da, Bodrum, Aydın, İzmir’de vaka sayılarının oldukça düşük olduğunu söylemek istiyorum. Bu destinasyonlarda vaka sayılarının ülke ortalamasının altında olduğunu söylemek isterim" ifadelerine yer verdi.

Aşılama programıyla ilgili de bilgi veren Bakan Ersoy, şu ana kadar ilk dozu aşıyı alan vatandaş sayısının 15,8 milyon, ikinci dozu tamamlanan vatandaş sayısının ise 11,9 milyona ulaştığını bildirdi. Bütün turizm çalışanlarının mayıs ayının sonuna kadar aşılanmış olacağına dikkat çeken Ersoy, “Sağlık Bakanlığı haziran ayına kadar aşılama sürecini hızlandıracak. Geçen hafta BioNTech-Pfizer’ın katılımlarıyla gerçekleştirilen protokol kapsamında haziran ayında 30 milyon, temmuzda 40 milyon doz aşının Türkiye’ye giriş yapacağını, böylece bu problemi haziran ayı, temmuz ortasına kadar çözmüş olacağız” dedi.

"100 binde 43 hedefi"

Nisan ayı ortasındaki kısmi kapanmanın ardından tam kapanma olduğunu ve vaka sayılarının giderek düşmeye başladığını işaret eden Bakan Ersoy, “ Amacımız vaka sayısını 100 binde 43’e indirmek. Dün itibariyle 9 bin 500 vakamız var. Vaka sayısının yüzde 88 oranında azaldı, bu önemli bir başarıdır ama yeterli değildir. Günlük vaka sayısını 4 bin 700’e indirmeye çalışıyoruz. Muğla ilini konuştuğumuzda şöyle bir şey var. Muğla Türk vatandaşlarının villalarını satın aldığı yerler. Bunu da hesaba katacak olursak nüfus aslında İstanbul ile karşılaştırılmalı. İstanbul’a kayıtlılar ama Muğla’da yaşıyorlar. Muğla nüfusunu hesaplayacak olursak farklı bir sonuç çıkıyor”ifadelerine yer verdi.

“Bu yıl biz ’Güvenli Turizm, Şimdi Daha Güvenli’ sloganıyla yola devam ettiklerinin altını çizen Bakan Ersoy, "Şu an için sertifikalı tesis sayımız geçtiğimiz yıla göre daha fazla. Türkiye çapında Güvenli Turizm Programımız salgın sonrasında da devam edecek. Çünkü sertifika programı aslında standardını turizm sektöründe artırmaya devam ediyor. Sektör bu programın idame ettirilmesini istiyor” diye konuştu.

AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, Covid-19 sürecinde turizmin çok dirençli bir sektör olduğunun altını çizerek, tüm paydaşlarla azim ve kararlılıkla mücadeleye devam ettiklerini söyledi. Antalya’nın Akdeniz sahil şeridinin en güzel şehirlerinden biri olduğunu belirten Yağcı, “Bu kent kültür ve doğayı da birleştiriyor. Türkiye’nin turizm başkenti olan Antalya, 100’den fazla ülkeden misafir ağırlıyor. Şu anda Antalya’nın 2 bin 400 yatak kapasitesi, bir çok 5 yıldızlı otelleri var. Bu dünyadaki rakip destinasyonların hepsinden daha fazla. 5 mavi bayraklı plajı var. Buda Antalya’yı bir numara Türkiye’yi dünyanın 3. sırasında yer almasını sağlıyor. İçinden geçtiğimizi zorlu durumda misafirlerimizi ağırlamak için çok çalıştık. Bütün önemli ilgili paydaşlarımızla bu yola önderlik ettik” dedi.

“Antalya misafirlerine hazır”

Antalya’nın her zaman misafirlerini hazırlamaya hazır ve hazır olmaya devam edeceğini işaret eden Erkan Yağcı, “Biz memnuniyeti garanti ediyoruz, misafirlerimiz önceliğimiz olacaktır. Turizm bizi bir araya getirirse, seyahat kısıtlamaları bile ayıramayacaktır. Bizler güvenli turizmle hepimiz için iyi bir gelecek inşa etmeye çalışıyoruz. Birlikte hareket ederek karşılaşacağımız sorunların üstesinden geleceğiz. Antalya misafirleriyle ve çalışanlarıyla geçtiğimiz ayları çok iyi geçirdi. Şu anda misafirlerini ağırlamaya hazırlanıyor” diye konuştu.

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Sururi Çorabatır, geçen yıl bir çok ülkeye örnek olacak olan güvenli turizm sertifika sürecini başlattıklarını anımsattı. Çorabatır, otelden, ulaşıma kadar bağımsız denetçilerin yaptığı inceleme sonucunda şeffaf bir şekilde sertifikaların verildiğini dile getirdi.

“Ücretsiz konaklama sağlanacak”

Türkiye turizm sektörünün Covid-19 sürecinin getirmiş olduğu olumsuzluklara rağmen yoluna devam ettiğini ifade eden Çorabatır, “Hijyen ve sosyal mesafe konusuna dikkat ederek tesislerde konuk ve çalışanlarımıza özen göstermeye devam ediyoruz. Misafirlerimizin kendilerini güvenli ve konforlu hissetmeleri için elimizden geleni yapacağız. Hem misafirlerimiz hem de ailelerinin, tatillerinde Covid-19 boyunca pozitif çıkmaları halinde ücretsiz olarak konuk etmeye devam edeceğiz. Burada enfeksiyon kaparlarsa onları ağırlamaya devam edeceğiz. Eğer aile bireylerinden biri pozitif çıkarsa tüm aileyi ücretiz konaklayacak. Uçak biletleri, transferleri, ücretsiz olacak” diye konuştu.

“Aşı devam ediyor”

Türkiye’yi ziyaret eden turistlerin ülkelerine çok memnun şekilde ayrıldığını aktaran Sururi Çorabatır, “Misafirlerimiz ülkelerine güvenli şekilde dönebildiler. Ülkemize bazı ülkelerde girişler yasak olsa da biz tedbirlerimizi almaya devam ettik, hizmetimizin kalitesini sürdürdük. Turizm çalışanları aşılanmaya devam ediyor. Yüksek hizmet kalitesiyle, bütün çalışanlarımızda aşılanmış şekilde misafirlerimize kapılarımızı açacağız. Biz güvenli turizmi, misafirlerimize sunmaya devam edeceğiz. Yabancı misafirlerimiz haftalar içinde buraya gelecekler” dedi.

“Turizm bölgelerinde sağlık alanında sıkıntı yok”

Sağlık Bakan Yardımcısı Tolga Tolunay, Türkiye’nin her iklim şartında vakaya 10 dakikada ulaşabilecek alt yapıya sahip olduğunu bildirdi. Her turistin sağlığının kendileri için önemli olduğuna değinen Tolunay, havalimanından giriş yapan turistlerin de HES kodu edindiğini ve durumlarının takip edildiğini açıkladı. Turizm bölgelerinde sağlık alanında bir sıkıntı yaşamadıklarını dile getiren Tolunay, yoğun bakım doluluk oranının yüzde 50’lerin altına düşmeye başladığını belirtti. Güvenli turizm sertifikasının çok önemli olduğunu ifade eden Tolunay, salgın yönetimi ve çalışma rehberi hakkında bilgi verdi.