Baba Tanrı Zeus, Olimpos Dağ’ında yaşayıp, buradan dünyayı yönetirken, insanların bilinçlenmesinden korkuyordu. İnsanların bilinçsiz karanlıkta yaşamaları Zeus'un hükümranlığının sürmesi adına en büyük güvenceydi.
Bir gün Prometheus, İda dağında saklı ateşi çalıp insanlığın hizmetine sunar. Artık insanlığa adanan bu bilgi ateşi hiç sönmeyecekti.
Zeus, Prometheus'a çok kızar. (saltanatı tehlikeye düşen tüm egemenlerde olduğu gibi) Onu Kafkas Dağları’nda bir kayaya zincirletir. Bir de kartal görevlendirilir. Her gün gidip Prometheus'un ciğerlerini yiyecek. Yenilen ciğer ertesi gün tekrar oluşacak, kartal ertesi gün gelip ciğerlerini yeniden yiyecek. Tam bir Çin işkencesi. Bu işkence 30 yıl sürmüş. 30 yıl sonra Herkül (Herakles) diye birisi Prometheus'u kurtarıp özgürlüğüne kavuşturur.
Zeus, Prometheus'u cezalandırmakla kalmaz, kardeşi Epimetheus üzerinden de tüm insanlığı cezalandırmak ister.
Bunun için Zeus, eline bir balçık alır. Bunu güzelce şekillendirip güzel bir kadın hâline getirir. Adını Pandora koyar. Pandora çamurdan yaratılmasına rağmen güzelliğinin yanı sıra aklıyla, cazibesiyle görenlerin aklını alan, yüreğini hoplatan bir kadındır. Kısaca onu gören hiçbir erkeğin ona hayır deme şansı yoktur. Zeus, Pandora'yı Epimetheus'la evlendirmeye karar verdiği zaman Prometheus kardeşinin bu evliliğine karşı çıkar. Biliyor Zeus'un yapacağı puştluğu lakin Pandora'nın evlilik teklifine hayır diyemeyen (hiçbir erkek de diyemezdi) Epimetheus onunla evlenir. Pandora damat evine Zeus tarafından kendisine çeyiz olarak verilen bir kutu ile gelir. Bu kutunun hiç açılmaması lazım. Çünkü Tanrı Zeus bütün kötülükleri bu kutunun içine hapsederek kutuyu Pandora'ya vermiş. Bu ara Zeus usulca Pandora'nın kulağına kutunun kapağını açması için fısıldamış. Pandora kutuyu açınca bütün kötülükler ortaya saçılmış. Son bir hamle ile Pandora kutunun kapağını kapatabilmiş kapatmasına da çok geçkalmış ancak umut kutuda kalmış. O günden sonra dedikodular, kıskançlıklar, kısaca tüm kötülükler ortada dolaşırken, insanlarda umut hep var olmuş.
Sedat Peker'in videolarının izlenme sayısı neredeyse 100 milyona ulaştı. Her kaset sanki bilinenlerin ilamı gibi yeni bir bilineni ifşa ediyor. Son kasetinde Suriye'ye Türkmenlere yardım amaçlı gönderilen TIR’ların arasında El Nusra'ya gönderilen silah yüklü TIR’ların da olması gibi. Bunu dile getiren gazeteciler cezalandırıldı. Meclis gündeminde tartışılmasına bile Cumhur İttifakı milletvekilleri tarafından izin verilmedi.
İnsanımız Pandora'nın kutusu gibi açılan kapağın altından saçılan pislikleri görmek için merakla Sedat Peker'in yeni videolarını bekliyor.