Pandemi dönemi sonrası ilk kez okuluna kavuşan öğrenciler bu hafta okula başladı. Buna bağlı olarak anaokulu ve ilkokula başlayan öğrencilerle birlikte aileleri de tatlı bir telaş sarmış durumda. Bu telaşın içerisinde okula gönderip göndermeme, okula nasıl gideceği, hangi günlerde nasıl bir eğitim alacağı, okulun güvenli bir ortamı olup olmadığı gibi çeşitli düşünceler de yer almaktadır. 
Okula yeniden uyum sürecine çocuklardan çok aileler uyum sağlamakta zorlanabiliyor. Bu nedenle öğrencilerin bir kısmı okula gitme sürecine henüz başlayamadı. Ailenin sahip olduğu kaygılarını çocuklarına yansıtabiliyor. Bunun dışında tam tersi olarak evden uzaklaşma ve okula gitme noktasında bazı öğrenciler farklı düşüncelere bağlı olarak kaygı yaşayabilmekte ve okula gitmeyi reddetmektedir.
Her iki durumda da aslında duygular davranışları etkiliyor diyebiliriz. Bu davranışlar çeşitli öfke nöbetleri, ağlama krizleri, uyku sorunları, karşı çıkma veya inatlaşma gibi olabilirken aynı zamanda karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı gibi fiziksel etkiler olarak da gözlemlenebilir. Okula başlama sürecinde oldukça motivasyonlu olan çocuklarda ise okul içerisinde ilk zamanlarda; arkadaşlarından uzaklaşma, toplu oyunlara katılmak istememe, sıra arkadaşıyla oturmak istememe, sürekli olarak tuvalete gidip ellerini yıkama isteği, okuldayken anne babasını arayıp kontrol etme isteği oluşabilir. 
Bunlarla baş edebilmek ve çocuğunuza yol gösterebilmek için çocuklarınızın ilk günlerde yaşayacağı kaygı ve korkularla baş etme konusunda onlara örnek olabilirsiniz. Kendi çözüm örneklerinizi veya kendi çocukluğunuzdaki okul anılarınızı onlarla paylaşabilirsiniz. İlk zamanlarda yaşayacağı kaygı veya korkularını yönetebilmesi için ona seçenekler sunabilir ya da onun kendi çözümlerini geliştirmesi için destek olabilirsiniz. Akşamları ailecek günün nasıl geçtiğini değerlendirebilir, yaşanılan olumsuz durumlar varsa bunlar üzerinden sohbet edilebilirsiniz. En önemlisi çocuğunuzun korku ve kaygılarını paylaşabileceği ortamlar yaratabilirsiniz. Bu ortamın yaratılması çocuğun kendini güvende hissetmesi, duygusal ve bilişsel gelişimi açısından oldukça önemlidir.
Evde kalma sürecinde çocuklar nasıl evdeki düzene uyum sağladıysa okul sürecine de uyum sağlayacaklardır. Bu sürecin ilk başlarında bazı problemlerin yaşanması oldukça doğaldır. Annesinden veya babasından sağlıklı bir şekilde ayrılmayı başarıp okula giden çocukların karın veya baş ağrısı gibi şikâyetlerin bir anda ortadan kalktığını söylemek mümkündür. 
Sadece bu durumda anne ve babalar soğukkanlılıkla ve tutarlı bir şekilde bu süreci yönetmesi gerekmektedir. Anne ile baba ortak davranışlar sergilemelidir. İlk başlarda çocuk sınıfa girmek istemese bile okulda vakit geçirmesi sağlanmalıdır.
Çocuklarınızın okula döneceği ilk günde onların yanında olmayı ihmal etmemeye özen gösterin. Unutmayın yeni bir sürece başlangıç yapmak hem heyecan verici hem de biraz kaygılı olabilir. Her ne olursa olsun ebeveynler yapıcı ve problem çözme odaklı olduğunda, yapıcı bir dil kullanıldıklarında çözülmeyecek bir durum kalmayacaktır. 
Çocuklarınızın nasıl dünyaya geldiği ilk yanında olarak destek olduysanız, nasıl onun yanındaysanız ve çocukluğun ilk günlerini nasıl sağlıklı bir şekilde geçirdiyseniz bu sürecin sonunda da aynı şekilde çocuğunuza destek olabilirsiniz.