Okulların yeniden açılma sürecine girilmesiyle birlikte anne-baba ve çocuklarda heyecanlı bir telaş yeniden başladı. Okula başlama günü hem aileler hem de çocuklar için heyecanlı bir gündür. Geçen yıllardan farklı olarak bu sene pandemi nedeniyle ailelerde ve çocuklarda heyecanın yerine biraz kaygı ve korkular da kendini gösterdi. Özenle seçilmiş okullar, araştırılmış öğretmenler ve yepyeni bir deneyim olan okulun ilk günü bu sene heyecanın dışında başka duyguları da yaşamamıza yol açıyor.
Özellikle ilk kez okula gidecek olan ilkokul öğrencileri için daha farklı bir telaş var. Herkesin aklında okullar açılacak mı, açılırsa nasıl olacak, güvenli olacak mı gibi sorular yer alırken, tüm ailelerin bir gözü ve bir kulağı hep yapılan toplantılardan gelecek olan sonuçlarda oluyor.
Toplantı sonuçlarında çıkan kararlar her ne olursa olsun yapılması gereken bazı önemli adımlar vardır. Z kuşağında yer alan ve ilk kez okul ile tanışacak çocukların anaokulu veya kreş gibi bir deneyimleri oldu. Bu nedenle okula uyum ve sürece adapte olabilme noktasında çocuğu doğru yönlendirebilecek ebeveynlere ihtiyaç var. 

Okulun ilk günü çocuklarından daha heyecanlı ve daha fazla kaygılı olan ailelerin yanında çocukların okulun güvenli bir yer olmadığını düşünmesi ve okula gitmek istemeyip okuldan uzaklaşması muhtemel. Bu nedenle öncelikle aileleri okul yönetiminin pandemi süreci için aldıkları önleyici uygulamaları iyi bilmeli ve bunları çocuklarıyla konuşmalı. Doğru ve açıklayıcı bilgilere sahip olan çocuklar okulda ne yapacakları konusunda endişe duymaz ve okula daha kısa sürede uyum sağlayabilir.
Okulun başlamasının öncesinde aile içinde okula başlamakla ilgili çocuğun hislerine, düşüncelerine yönelik keyifli sohbetler yapılabilir. Anne ve babalar kendi olumlu okul deneyimleriyle ilgili anılarını çocuklarıyla paylaşabilir. Bunlar çocuğun okul ile ilgili olumsuz düşüncelerinden uzaklaşmasına yardımcı olacaktır. 
Ailelerin akıllarındaki en büyük sorulardan birisi de, ‘’Ben çocuğumu uyarıyorum, ellerini yıkasın, kimseye dokunmasın, maske taksın diye ama ya başka çocuklar bunu yapmazsa o zaman ne olacak?’’ sorusu oluyor. Bu biraz da herkesin kendi evini süpürmesine benziyor. Öncelikle iş okulun hijyeni ile başlıyor. Ardından her çocuğun evinde ailesiyle birlikte okulda ne yapması gerektiğini konuşmasıyla en büyük adım atılıyor. Elbette sadece konuşmak yetmiyor. Önemli olan tüm bu konuşulan hijyen tedbiri ve önlemlerin uygulanması. İşte çocuklarımıza belki de bir şeyleri anlatmak yerine nasıl yapılacağını göstermek onlar için en büyük öğretici olabiliyor.
Okulların açılma ihtimali bile içimizde farklı bir heyecan oluşmasına yardımcı oluyor. Ailelerin tüm kaygılarını bir kenara bırakıp bu heyecanın keyfine varmaları gerekir. Böyle bir durumu çocuklarıyla ilk kez deneyimleyecekler ve akşamları konuşabilmek için yepyeni anılar biriktirilecek.
Söz konusu pandemi süreciyle zaten günlük hayatımızda belli kurallara dikkat etmemiz gerekiyordu. Şimdi sadece bu kuralları uygulamayı okullara taşımak kaldı. Mini mini birler, çalışkan ikiler ve daha niceleri… Arkadaşlarınıza, öğretmenlerinize ve yepyeni günlere hazır mısınız?