Öfke, diğer tüm duygular gibi bir duygudur. Mutluluk gibi, üzüntü gibi, korku gibi bir duygudur. Ancak nedense öfke veya öfkeli olmak olumsuz bir şeymiş gibi düşünüyoruz. Belki de bu nedenle kontrol edilmesi gereken bir duyguymuş gibi görüyoruz öfkeyi.

Öfke dediğimiz duygu sınırlarımız ihlal edildiğinde, haksızlıklar ile karşılaştığımızda veya yaşamımıza müdahale olduğunda yaşayabileceğimiz doğal bir duygudur. Alışıldığı üzere her zaman kötü sonuçlar ortaya çıkaran bir duygu değildir. Öfkenin ortaya çıkardığı enerjiyi doğru bir şekilde yönlendirdiğimizde hiç beklemediğimiz ve tüm dünyayı etkileyebilecek sonuçlar ortaya çıkartabilir. Yıllar öncesinde bir parkta başlayan öfkenin tüm dünyaya yayılması gibi. Bu hafta her gün takip ettiğimiz kadınların saçlarını bayrak haline getirmesi gibi. Bu iki olay da yaşam şeklimize yapılan müdahaleler sonucu ortaya çıkan öfke duygusu var. Yakmadan yıkmadan da öfkemizi tepkimizi gösterebiliyoruz. 

Öfkeyi hep toplumsal olaylarda hem de bireysel hayatımızda yaşayabileceğimiz bir duygudur. Her zaman kalabalıkları etkileyen bir sonucu olmaksızın sadece bizi etkileyebilir. Özellikle ikili ilişkilerimizde veya aile ilişkilerimizde fazlaca yaşadığımız bir duygu. Beklediğimiz tepkileri veya ilgiyi göremediğimizde, haksız durumlara maruz kaldığımızda öfkelenebiliyoruz. Olmak istediğimiz nokta ile olduğumuz nokta arasında farklılıklar varsa öfkelenebiliyoruz. Sıkışmış hissettiğimizde öfkelenebiliyoruz. İçimizde sıkışan ve biriken tüm duyguların yüksek ses veya gözyaşıyla ortaya çıktığı bir duygu öfke.

Bazen öfkelenmemek elde değil. Hele ki haksız yere ölen, öldürülen insanları gördüğümüzde duygularımızı kontrol edebilmek zorlaşabiliyor. İran’da şiddet sonucu öldürülen kadının haberini aldığımızda öfkelenmeden duramıyoruz. Tanımadığımız bir insan da olsa onun yaşadığı, maruz kaldığı durumu kendimize yapılmış gibi hissediyoruz. Biz hayatımıza bir şekilde devam etsek bile bu olayda olduğu gibi durumlarda öfke yayılıyor ve tüm insanlığı etkileyebiliyor. 

Öfke, her ne kadar diğer tüm duygular gibi olsa da korkulması veya kötü olarak gösterilmesinin en önemli sebebi zaman zaman çevremize veya kendimize zarar vermemizden kaynaklıdır. Şiddetin masumlaştırılması veya meşrulaştırılması çerçevesinde öfke duygusu kullanılabilmektedir. Sanki öfkeli olduğumuzda kırıp dökmek, çevremizdekilere veya kendimize şiddet uygulamak normal bir şeymiş gibi görüyoruz. 

Sonuç olarak hangi duygu olursa olsun olumsuz eylemlerin meşrulaştırılması için bir bahane olamayacağını söylemek gerekiyor. Çok öfkelendiğimizde ne mi yapabiliriz? Bizi öfkelendiren şeylerin neden bizi öfkelendirmiş olabileceğini düşünmemiz gerekiyor. Neden bam telimize basılmış gibi hissettiğimizi düşünmemiz gerekiyor. Aksi takdirde sonrasında pişman olacağımız eylemler ortaya koyabiliriz.