Dünya da her insanın kendine göre hedefleri vardır, yaşama gayreti vardır... Ve bu hedefi için verdiği kavgaların neyin uğruna olduğu az çok insanı ele verir... İnsan bu kavgalarını uğraşlarını gayretlerini gözden geçirirse, durduğun yeri bilir...
Kavgasının hedefinin esiridir insan kölesidir... Kavgasının gayesi ne ise, o karşısına çıkar genelde...
 Şöyle veya böyle gayretinin karşılığını alır insan, önemli olan niyetinin ne olduğu... Neyin kavgasını verdiği, neyi istediği dünya veya ahret adına...
Dünyalık isteyene dünyalık veren Rahman, ahreti için bir şey isteyene de verir... İyilik isteyene iyilik, kötülük isteyene kötülük diye anlamamız gerek...
 Eğer çok kazanmak, çok zengin olmak servet sahibi olmak içinse kavgaların, bunu yaparken kalbinden uzak kalmışsan daha baştan kaybetmişsindir...
 Ne yazık ki, insan olarak kavgalarımızın içinde sadece hırs öfke ve başkalarını hor hakir görme var günümüzde... Elde ettiklerimizi başkalarına gösterme teşhir etme duygusuna yenik düşenler olduk...
 Ama içimizdeki karanlık bu sesi duymamıza mani... En dindar görünen ailelerde bile kardeşlerin arasının barışık olmadığı, konuşmadıkları selamlaşmadıkları görülüyor... Neden diye sorulunca üç beş kulaç toprak kavgası...
Hani kardeştik, insandık hani, hani inandığımız din kardeşliği her şeyin üstünde tutuyordu...
Üç beş kuruşluk dünya çıkarı için kardeşliğimizden kardeşlerimizden dinimizden vazgeçtik, umurumuzda olmadı Rahmanın ve elçisinin uyarıları...
Sahi neden nasıl bu hale gelindi, insan neden bu kadar kötü oldu ve Müslümanlar neden bu kadar dinin dediklerini duymaz oldu?
Yok yok öylesine etmiyorum bu sözleri...
Dediğim gibi en muhafazakâr, en dindar en gelenekçi aileler bile bu parçalanmışlık içinde ülkemizin her yerinde...
Bu büyük bir yıkımdır insanımız için, Müslüman bir toplum için acı bir kaybediştir... Çoğumuzun umurunda olmuyor bu kaybedişler, bu acı durum...
Daha çok geç olmadan, daha çok düşman olmadan birbirimize kardeşlerimize yakınlarımıza, kendimize gelmek gerek, kendimizi yumak yıkamak temizlenerek yeniden inşa etmek...
İnsanlığımızı yeniden inşa edelim... Dünyanın en çok kazancı bir kalbi incitmeye bir insanı bir kardeşi bir komşuyu incitmeye değmez...
Ve dünyanın en kıymetli serveti bir karış cennet etmez ve bir avuç dostluk iyilik hayır etmez... Rahmana inandığımızı söylüyorsak,  inanıyorsak dünyada hayat geçici, ona göre seçelim hedeflerimizi...