Aslında Kızılderili arkadaşların söylediklerini İslam’ın Peygamberi Hazreti Muhammet de yüzlerce binlerce kere hatırlatır ümmetine... Yalvarır gibi söyler söylediği kimi şeyleri, kurbanız olayım der gibi...
Eh ümmet denenen varlık, yani bizler O’nu dinlemez duymaz hale gelmişse suç O’nun mu? Kimi adamların kendini Hazreti Muhammed den daha değerli gördüğü bir çağ çağımız ve ümmet de o adamları daha çok kutsuyorlar Peygamberden...
Anlıyorsunuz mu diye sormayacağım, zaten birileri anlasın diye de yazmıyorum, sadece kelimeleri saçıyorum sokaklara, toplamak isteyen toplasın diye...
Kıyametin kopmasına bir saat kaldığını bile bilseniz, elinizde fidan varsa onu dikiniz hatırlatması hangimizin umurunda... Saçma sapan bahaneler ile ormanları yok eden dereleri suları yok eden insanlar olduk...
En azından ses çıkarmadık bu işleri yapan zalimlere...
Abdest alırken dahi suyu israf etmeyiniz demedi mi Peygamber ve her birimiz israf etmeyi ibadet haline getirenler olduk...
Eskiden hani dedelerimiz denir ya, dedelerimiz sokakta veya herhangi bir yerde bir kıymık ekmek parçası görse önce besmele çeker eğilir alır öper alnına götürür en azından yüksek bir yere bırakırdı aziz bir nimet diye...
Bir yarımız bir dilim ekmeğe hasret iken, bir yarımız poşetler dolusu ekmekleri çöpe atıyorlar bayatladı diye...
Biz nasıl insanlar olduk böyle diye sorsam, yanlış bir soru mu olur? 
Ekin tarlalarını yok etmeyin der Hazreti Muhammed, peki ne yaptık ekin tarlalarını, nasıl yok ettik, bu nasıl insani bir durum?
Neyse Kızıl deriliye gelirsek...
“Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık tutulduğunda; beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak” ister kulak verelim ister vermeyelim Dünya Kızılderililerin dediği yere hızla ilerlemekte...
 Yalnız beyaz adamlar değil, bütün insanlık anlayacak bir gün paranın yenmeyecek bir şey olmadığını... Ama demeden geçmeyelim dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de beyaz adamların kötülüğü karanlığı zalimli altında şehirler...
Bakın güzel Alanya’mızın dağlarına bağlarına denize toprağına her yerde onların karanlık düşlerinin varlığını görüyorsunuz...
Ve bir gün yalnız onlar değil, onlara ses çıkarmayanlar susanlar oralı olmayanlar, onların talanlarına göz yumanlar da görecekler paranın yenmeyeceğini...
Sahi ne zaman akıllanağız, kalbimize döneceğiz? 
Ne zaman geri döneceğiz yapılan yanlışlardan?
Neyse çok selam deyip kapatalım konuyu...