Öncelikle bu yazı Muğla'nın  Menteşe kasabası Zeytin köy yangını üstüne yazılıp söylenmiştir...Evet bu hatırlatma yapılmalı arkadaşlara, yoksa ne hatırlayacakları var, ne  hatırlamak isteyecekleri...Oysa önce onların aklına düşmeliydi bunlar, önce onların kalbinde bir hüzün ve acı olmalıydı böyle olaylar yangınlar felaketler karşısında...

Çünkü en çok onlardı başka insanları hayra iyiliğe yardıma çağıran yardıma ihtiyacı olanlara, mazlumlara ve ihtiyaç sahiplerine...İnsan kendi yapmadığı şeyleri başkalarından neden talep eder, neden ister ki? Hem aziz İslam insanı ikaz eder "kendi yapmadığınız şeyleri başkalarına demeyin" diye...

NEDEN HEP BİRLİKTE DUYMAZ OLDUK BU İKAZLARI BU HATIRLATMALARI SİZCE?

Önce bir soru ile girelim bu arkadaşlara  madem din adına sözcüler siniz "neden ama neden" sizler de  yaşadığınız ve sorumlusu olduğunuz kentlerde,  kimi ahalinin başına gelen felaketleri yıkımları acıları duymak gibi, onlara gitmek onları paylaşmak gibi bir inancınız davranışınız yok? Var da, biz mi duymuyor görmüyoruz bilmiyoruz "bu ne vurdum duymazlıktır?"c  din adına bir sürü söz edilirken ahaliye?

YANLIŞ SORULAR MI BUNLAR SİZCE?

Mesela bir yıl içinde, iki yıl içinde üç yıl içinde kaç vatandaşın evine yanına gidilmiştir böyle bir felaket ile karşı karıya kalan, evi yanan yangında çocuğunu kaybeden, veya malını mülkünü ineğini öküzünü kaybeden?

Mesela köyler neden hep kalır, böyle durumlar da size? Bu Muhammedi bir duruş Muhammedi bir tavır Muhammedi ve ahlak mıdır?

Bunları sorarsak saygısızlık filan mı etmiş oluruz o makama? Hem neden sormayalım bize  aziz İslamın güzelliğini anlatan, kardeşlerinizin yanında olun deyip duran insanlara bunları?

Sahi siz bu  anlattıklarınızın neresinde siniz diye insanca ve kardeşçe olsun bir sorumuz olmasın mı, ahalinin kimilerinin başına gelen felaket ve sıkıntılar karşısında? Hani insanlığı sevgiyi ve kardeş olmayı inşa etmek için bir gayretimiz olacaktı...Neden bu acı günlerinde kimi insanların siz neden yoksunuz?

Mesela hizmetinde bulunduğunu söylediğiniz şehirlerde ahaliden birinin başına bir felaket gelse, mesela evi yansa, mesela o yangında çocuğu kaybetse, neden sizleri yanında görsün istemesin...Veya  küçük de olsa, bir yardımda bulunulsa kötü mü olur, neden olmasın...

Halkın uğradığı kimi doğal afetler de, neden yanında olunma gibi bir çalışma yapılmıyor Müftülüklerimizce? Sonra hocalarımızın imamlarımızın vaiz efendilerin bağlı olduğu sendikalar neden kendilerini göstermezler böyle durumlarda?

Her iki hafta da toplanan bunca yardım dan onlara da ayrılsa, onlara gidilse hal ve hatırları  sorulsa, gereken insanlık kardeşlik gösterilse ne olur? Ne olur halkımız felaket günlerinde  böyle güzel davranışlar ile karşılaşsa? Giderilmesi gereken kimi ihtiyaçları giderilse kıyamet mi kopar, sahi neden yapılmaz bunlar aziz İslam adına Müftülüklerimizce?

Ve neden bu kadar uzak olundu ahaliden? Yalnız camide vaaz etmek ile hutbe okumakla "sonra çekip gitmekle" nasıl oluyor bu işler?

Aziz İslam bu tavrı bu duruşu kabul eder onaylar mı sizce?

Mesela geçtiğimiz günlerde Muğla'nın Menteşe İlçesi Zeytin köyünde büyük bir  orman yangını meydana geldi, ve neredeyse 136 hanelik köy yandı kül oldu...İnsanların evleri bağları bahçeleri yüzlerce hayvanları binlerce arı kovanları yok olup gitti...Sonra köyün kadınları genç kızları erkekleri büyük acı içinde kala kaldılar...

Tamam devlet var, tamam  daha başka kurumlar da olabilir...Ya siz, ya Müftülüklerimiz ya imamlarımız ve daha ötekiler, mesela onların bağlı oldukları sendikalar...

Evet neden Muğla müftülüğü sonra müftülüğe bağlı kişiler, mesela imam arkadaşlar vaiz hocası arkadaşlar, ve bunların bağlı olduğu sendikalar "neden böyle zamanlarda bu felaket günlerinde" ahalinin yanında olmayı akıl etmezler...Ediyorlar da biz mi duyup görmedik...Böyle faaliyetleri varsa bilgi versinler biz de ahaliyi bilgilendirelim..

Bunları gündeme taşıdık diye kimsenin kızma  öfkelenme gibi bir hakkı yok...Artık herkes her kurum kendini yenilemeli...Kendimizi ve başka insanları kandırmaktan vazgeçelim artık...

İslamı geri çağıralım yeniden...Bunu yapmazsak "şimdi olduğu gibi" kimimiz ihtişam ve varlık içinde yaşarken, başka kimilerimiz çöpten ekmek toplamaya devam edecek...Ve bunun bu anlayışın adı asla İslam filan olmayacak, yazık etmeyelim aziz İslama...

Hoşça kalınız...Yanlış sözler ediyorsak ikaz ediniz...Daha ne diyelim? Nasıl diyelim?