Ey benim ay yüzlüm
Duymayacağını bile bile
Söylemiş olayım
Alınmıyorum duymadın diye
Zaten kimsenin kimseyi duymadığı çirkin bir dünya
Zalim ve karanlık
Söylersem kendimi daha iyi kandırıyorum
Yaşadığım düşüyor aklıma
Çay saatleri kuşların
Gençliğimde ağladığım günler, düşüyor
Biliyor musun?
Yaşarken payıma daha çok ağlamak düştü
Üzülmek düştü
Dayanılmaz ayrılıklar
Bak söyledin
Sonunda becerdin işte
Kendime diyorum, yanlış anlaşılmasın
---
Çünkü hayat boyu anlatmayı başaramadım
Göğe doğru parmağını kaldır
Şahit tut Rahmanı
Söyledin işte.
Bir daha duy
En çok ayrılığın incitiyor ruhumu
Gelir gibi yapıp da gelmemelerin.
Kendim mi seçtim kaderin bir cilvesi mi?
Gençliğimde de çok ağladım
Hiç ağlama diyenim olmadı
Çaresiz erkek büyük ağlar der şair, katılmıyorum
Çaresiz insan büyük ağlar
---
Ve dünya o insanların hatırına ayakta kalıyor
Yetim bırakılmış çocukların
Kimse kendini kandırmasın
Yetim bırakılmış çocuklar 
Yetim bırakılmış şiirler
Yetim bırakılmış camiler hatırına
---
Şu beni unutmuş gibi yapışın
Ne kadar gizlersen gizle
Unutmadın oysa
Gücün yetmedi seninde
Aslında kalbi olan kimsenin gücü yetmiyor unutmaya
Unuttum gitti demekle unutulmuyor
Sadece kendini kandırıyorsun sende
İnsanın en çok becerdiği şeydir kendini kandırması
---
Aldırma.
Yalnız biz değiliz kendini kandıran
Neredeyse her kesin kendini kandırdığı bir çağ
Birbirini kandırdığı kirli bir çağ çağımız...


Mehmet KAYA