Bir insan düşünün, kendinden çok ülkesini, insanlarını, geleceği ve daha iyiye ulaşabilmek adına gecesini gündüzüne katmış. Bir insan düşünün, aşklarıyla değil de katıldığı savaşlarda gösterdiği cesareti ile bugün anmamıza vesile olmuş. Bir insan düşünün, yolsuzluk dolandırıcılık gibi durumlarla hiç eşleşmemiş. Bir insan düşünün, çocuklarla oyun oynamış, onları aşağılamak yerine onların başını okşamış. Bir insan düşünün, lideri olduğu halkı yok saymamış ve onları dinlemiş, aynı sofradan birlikte yemek yemiş. Bir insan düşünün, yarını planlamayı bırakın yüzyıl sonrasını ve tüm dünyayı etkileyebilecek yeniliklere adım atmış. Bir insan düşünün, halkını ve insanını ayırmamış. Bir insan düşünün, gecelerini savaş planlamaları yapmadığı zamanlarda kitap okumaya ve yazmaya ayırmış. Bir insan düşünün, yaptığı hatalarıyla bizlere kendisinin de insan olduğunu göstermiş. 
Bu insanı düşünürken onun insan olarak bu dünyada var olacağına inanmakta güçlük yaşıyoruz. Gerçekten böyle bir kişi olabilir miydi ve o kişi Türkiye’de devrim gibi adımlar atarak yeni baştan yaratma cesareti gösterebilir miydi? İnanması gerçekten çok güç. Bu insanın gerçekten bir insan olduğuna ölüm gibi bir gerçekle yüzleşince ancak anlayabiliyoruz. Demek ki o da insanmış ve ölmüş diyoruz. Ölmesini veya ölmüş olmasını hiç istememiş olsak bile. 
83 yıl önce aramızdan ayrılan bir insanı anıyoruz tüm ülke ve dünya olarak. Hiç görmediğimiz, göremediğimiz, tanışamadığımız, gülümsemesine şahit olamadığımız, çattığı kaşlarına denk gelmediğimiz, birlikte oyunlar oynayamadığımız, balolarda dans edemediğimiz bir insana özlem duyuyoruz. Onu kaybetmenin, kaybetmiş olmanın acısını yaşıyoruz. Mavi gözlerindeki cesareti bugün içimize işlerken umut doluyoruz. Sanki daha dün yanımızdaydı, bugün nasıl yanımızda ve aramızda olamaz diye üzüntü yaşıyoruz. Onunla tanışmış her kişinin anılarını dinlerken yeniden yaşatıyoruz bu insanı. 
Sevgili Mustafa Kemal Atatürk 83 yıl önce aramızdan bedenen ayrıldı. Geride bıraktığı zaferleri, yaptığı devrimleri, yazdığı kitapları, fikirleri, attığı yenilik adımları bugün bizlerle birlikte yaşamaya devam ediyor. Bir isim, bir insandan çok bir fikir öncüsü artık bizim için. Zamanında savaşlarda göstermiş olduğu liderliği şimdilerde fikirleriyle gerçekleştiriyor. Böyle bir liderin var olması ve onun hikayeleriyle büyüyor olmak gurur verici. Her anlatılan hikâyede yeni bir yönünü keşfetmek heyecan verici. Her neslin, ona dair tek bir keşkesi var: Keşke ben de onu görebilseydim, tanısaydım. Şimdilerde sokağa her çıktığımda, her çocuğun gülümsemesinde, her bir başarıda, atılan her yeni güzel adımda onu yeniden görebilmek umut verici. Onun bizimle olduğunu ve içimizde, fikirlerimizde yaşadığını görmek geleceğe dair neşeli bir uyanış sağlıyor. 
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe doğru emin adımlarla ilerleyeceğiz. Mirasın her insanı gülümsetmeye ve umut ışığı olmaya devam edecek. Her Kasım ayının onuncu gününde acısı hiç dinmeyen ve özlemi büyüyerek artan bir sevgiden bahsediyorum. Yıllar geçse de bitmeyecek bir saygı bizimkisi. Her gün, her ay, her yıl; sevgi, saygı, özlem ve minnetle anıyoruz.