Benim hanım ne zaman Reisi ekranlarda görse “Allahım kocamın yaşından al, Reisimize ver. O dünya durdukça yaşasın” diyerek Allah’a yakarıda bulunur. Ben ciddiye almam. Olmayacak duaya âmin denmez. Bir kaşık yoğurtla Akşehir Gölü maya tutmaz. Olsa olsa hanımın yaptığı Reise yalakalık olur.
   Korona günlerinde telefonuna gelen mesajla eczaneye gidip devletimizin gönderdiği 5 adet maskeyi alan hanım yalakalığın dozajını iyice artırdı: “Allahım, kocamın yaşından al Reisimize ver, yetmezse benim yaşımdan da alabilirsin.”
   Hanım şom ağızlı, komşunun ineğine baktı, “Ne güzel memeleri var, içi süt dolu” dedi. İnek o günden sonra sütten kesildi, bunu duyan komşular parasıyla da olsa bizim eve süt, yoğurt, yumurta satışını durdurdular. Rahmetli Özal için de benzeri yakarılarda bulunurdu Allah'a. Ben "Nejla (Hanımın ismi) sus, yeter artık adamın başını yiyeceksin” diyerek uyarmama rağmen susmadı. Sonuç ortada Özal Cumhurbaşkanlığı döneminde en verimli çağında bu dünyadan ayrılıp gitti. Arkasından ölüm nedeni zehirlenme dediler, mezarını açıp ölüsünden doku örnekleri alınıp incelendi, zehirlenme bulgularına rastlanmadı. İnşallah Reisimize bir şey olmaz.
   Eczaneye gidip 5 adet maskeyi alan hanım iyice kafayı yedi. Eve getirdiği maskeleri bana gösterip “Bak devlet seni adam yerine koymuyor” dedi. Evde huzur bozulmasın diye susuyorum. Anlatmaya çalışıyorum, yaşımın 66 olduğunu, bizim yaş gurubunun sokağa çıkmasının yasak olduğunu, devletimizin bunu bildiği için bana maske göndermediğini. Bizim hanımın önyargısı illa ki devlet bizi gözden çıkarmış. Tartışmayı uzatmanın bir anlamı yok.
  Neyse hanım maskeleri aldı, kök boya ile 5 maskeyi 5 ayrı renge boyadı. Her sokağa çıkışında sırasıyla 5 ayrı maskeden birisini takıp sokağa öyle çıkıyor. Bugün taktığı kırmızı maskesini çıkarıp, yarın yeşilini, öbür gün siyahını takarak ne kadar çok maskeye sahibim havasını arkadaşları arasında atmak. Neyse paralı maske satışları başlayınca hanımın havası biraz düştü, yine de nerdeyse iki aya yakın bir zaman geçti, hala renkli maskelerinden vazgeçmedi. 
   Hanım maske takıp sokağa çıkmaktan memnun. Yaşlılıktan dolayı ağız çevresinde oluşan kırışıklıkları, üst dudakta çıkan erkeksi kılları maske sayesinde gizleyebiliyor. Maske takmadan önce bıyık sorununun çözümünü bir erkek olarak bana sorardı. Ben de “Badem bıyık bırak, şimdi onlar revaçta” deyince kızar “Seninle zaten bir şey konuşulmaz, ne anlarsın sen kadın ruhundan. Odun gibi adamsın” diyerek odasına kapanırdı.
  Maske kadınların bu sorununa da çözüm getirdi. Korona tedbirleri olarak maskesiz sokağa çıkmanın yasak olduğu günlerin ilelebet sürmesini isteyen hanım şimdilik MUTLU.
   SİZ DE MUTLU OLUN, HEP MUTLU KALIN.