Alanya’da yüzlerce farklı sebze, meyve üretilir. Tropikal iklimin faydalarını görüyoruz. Bunlardan bir tanesi de halk arasında mantiriç diye bilinen meyvedir.

Lügatta farklı isimlerle anılan bu bitki Frenk yemişi, şeytan dili, mantiriç, mantiriş vs. isimle anılır. Dikenli bir bitki olan bu mantiriç her derde devadır. Özellikle sindirim sistemindeki tıkanıklığa birebir. Fazla abartmadan birkaç tanesini yemek sindirim sistemini düzenler. Saç ve cilde ciddi faydası vardır.

Mantiriç bir leğene doldurulup soğuk suyla iyice yıkanır, dikenleri ayıklanır. Sonra dikenli yerlerine ellemeden kesilip, kabuğu çıkarılıp atılır meyvesi buzdolabına konulur. İyice soğuyunca çıkarılıp meyvesi tüketilir. Kazara diken bir batarsa kaç gün vay halinize… Çıkana kadar sizi kıvrandırır. Elinizde bir iğne bir o yana bir bu yana çıkarmak için doktorculuk oynarsınız.

Yeri gelmişken analım. Tepe’de Çataloluk’ta rahmetli Mustafa Üzüm (Tatış Mustafa) evinin dibindeki mantirici ağaçtan eliyle toplar, çıplak eliyle kabuğunu soyar ve ikram ederdi. "A Mustafa dayı engi diken batmamı eline" derdim. "Ulan baksana şu ele her yeri nasır olmuş. Çalışmaktan deri goçmar derisi gibi olmuş. Kalınlaşmış, hissetmiyorum" diye cevap vermişti. Allah rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun inşallah.

Simdi tam zamanı. Pazarda var. Temizlenmiş, soyulmuş olanı da var. Fazla sürmez, birkaç hafta olur sonra bulamazsınız. Geç kalmayın.

Kalın sağlıcakla…