Songül Karlı'nın yerçekimine karşı koyamayan göğüslerini küçültmek için 47 yaşında olmasına rağmen 3 defa bıçak altına yatmasının ardından "estetik yaptırmadım" diyerek bornozuyla sergilediği göğüsleri, spor salonlarında frikikten verdiği iç gıcıklayıcı pozları artık sosyal medyada konuşulmuyor. Muhalefetin dile getirdiği 128 milyar dolar nerede sorusu gündemde yok. İnsanımız "Kurtlar Vadisi "izler gibi Sedat Peker’in art arda servis ettiği videoları izlemekle meşgul. Şimdiye dek çekilen yedi videonun izlenme sayısı 40 milyonu aştı. İnsanımız dedikoduya bayılır. Kabadayı, külhanbeyi, mafya tipleri beğenir. Racon kesene sempati duyar. Gücü görünce çekinir, önünde adeta secde eder. Videoların izlenme sayısının bu kadar yüksek olmasının bir nedeni de bence bu olsa gerek. 

Aklım almıyor. Daha düne kadar devlet koruması verdiğiniz Sedat Peker Cumhur İttifakı için canla başla mitingler düzenleyip, meydanlara topladığı binlerce kişiye hitap etmiyor muydu? Cumhur İttifakı’nın sözcülüğünü üstlenirken, akademisyenleri kanlarında duş almakla tehdit ederken alkışlıyordunuz. Ne oldu şimdi? Sedat Peker düşman ilan edildi. 

Sedat Peker'in videolarıyla ifşa ettiklerine yanıt bulurum umuduyla pazartesi saat 21.00’de oturduğum televizyonun karşısında geçen zamanıma doğrusu acıdım. Kübra Par'ın moderatörlüğünde gazetecilerin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya sordukları sorulara verilen yanıtlar beni tatmin etmedi. Sedat Peker tarafından verildiği iddia edilen 10 bin doları alan siyasetçi kim?  Yalıkavak Marinası’na çöktüğü iddia edilen Mehmet Ağar’ın bu çökme ile bağlantısı var mı? Yoksa Mehmet Ağar olmasaydı o marinaya mafya çöker miydi? "Bir tuğla çekersem duvar yıkılır" demekle Mehmet Ağar, Güldal Mumcu'ya Uğur Mumcu cinayeti ile ilgili olarak neyi vurgulamak istedi? 

Kolombiya'dan gemiye yüklenen 5 ton pudra şekeri konşimento da belirtilen hangi adrese teslim edildi?  Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı cinayetinin ardında tetiği çektirenler kimler? Bu ve bunun gibi birçok sorular Bakan Soylu tarafından geçiştirildi. Programın sonunda aklımda kalanlar… Süleyman Soylu'nun genç yaşta siyasete başlaması, bir de küçücük sigortacılık yaptığı iş yerinin olması. Ayrıca poliçeler kesilirken bilgisayarın çıkardığı sesten mutluluk duyması. Ülkemin kaderine bak ki bir kamyon kazası sonucu mafya, siyasetçi, polis ilişkileri Mercedes bir arabanın içinde tecelli etmişti. Bu gün geldiğimiz nokta daha da vahim. Mafya, siyasetçi, polis, kirli gazetecilik, ilişkileri bir mafya lideri tarafından ifşa ediliyor. 
İnsanın, "Kadere bak, kadere bak" demekten başka elinden bir şey gelmiyor. Biz yine de kafayı öne eğip enseyi karartmayalım.