Hemen hemen bütün ahalinin dilinde, nerede bir muhabbet sohbet varsa sohbetin konusu bu...

İnsanlık kalmadı, herkes yalancı oldu, kimsenin kimseye güveni kalmadı deyip durmalar...

Ama bunları deyip duran kişiler kendilerine toz kondurmuyorlar, kendilerini güvenilir insanlar sözünde duran insanlar olarak takdim etmeye devam ediyorlar yine bir birlerine, en azından öyle sanıyorlar...

Saygı bitti, sevgi bitti diyorlar ve doğru da, bu söylenenler, ne saygı kaldı, ne sevgi, ne insanlar birbirinin gözlerine bakmaya cesaret edebiliyorlar...

Herkesin materyalist olduğu söylenmek de, herkes hain, menfaatçi çıkarcı, kimsenin güven vermediği bir zaman şimdi zaman...

Zamanın ne suçu var diye bile akıl edilmiyor... Herkes kavgacı saldırgan bir davranış sergilemek de, bu da doğru...

İnsana zulüm edenler her gün daha çok çoğalmak da, emeğin alın terinin hakkı gasp edilmek de, ve kimsenin umurunda değil hesap gününün varlığı...

Zenginler servet sahipleri daha çok kaçmak da insanda ve en çok onlar kötüleme de bu ülkeyi, en çok kötülük kendilerinin eseri olduğu halde...

Üçkâğıtçılar, dolandırıcılar, yankesiciler her yerde kol gezmek de, vallahi bunlar da doğru...

Edepsizlik utanmazlık da öyle... Utanmayı edebi unuttu insanların pek çoğu, doğru bu...

İnsan birbirine saldırmak da, sanki sığmıyorlar şehirlere kimileri...

İnsana ve Müslüman’a ait ne kadar değer varsa, bir bir insanı Müslüman’ı terk edip gittiler... İlim ve irfan sahiplerinin sayısı oldukça azalmak da, olanların da değeri bilinmemek de...

Evet, her yerde pek çoğumuz bunları konuşmaktayız, bunları anlatmaktayız bir birimize..

Kendimizi günahsızlardan suçsuzlardan sanarak veya sayarak bunları dillendirip durmakta insan...

Tamam da kardeşim "Ne yapalım?" Sen onu söyle... Böyle zamanlarda ne yapılması gerek onlardan söz edin siz?

Aliler, Mehmetler Aydınlar İbrahimler, Ayşeler Hacerler Zeynepler, haydi bir araya gelin söyleyin, ne yapılması gerek, bu karanlık bu zalim ve kötü işlere karşı...

Ne yapar da, sarabiliriz yaralarımızı, ne düşünüyorsun sen mesela?

Üstüne benzin döküp, sonra kibrit çalım yakalım mı, ülkemizi?

Ne yapalım da, aydınlığa çıkalım, ne yapalım da, kurtaralım insanımızı, elinden tutalım?

Yoksa sen de, batarsa batsın, ölürse ölsün diyenlerden misin?

Biliyor musun? En çok o konuşanlar yazık ettiler bu ülkeye, insanımıza en çok onlar kıydılar...

Çünkü o konuşup duranların pek çoğu kendi menfaat ve çıkarlarından başka bir şey düşünmeyenler...

Ülke var ya kardeşim Ülke; kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiç bir şey yapmayanlar yüzünden tehlike içindedir... Ve bir gün bu ülkenin başına bir şey gelirse, bunlar yüzünden gelecektir...

Ayağa kalk, iyiliği iyi sözleri hâkim kılmaya çalış, o çok konuşup duranlara hatırlat, kendilerinin çıkarcı olduklarını...

Ve sen asla onlara katıma...

Tarafsız değil, taraflı ol... Tarafın iyilerin yanı olsun, ülkenin yanı olsun, insanın yanı iffetin utanmanın edepli insanların yanı olsun...

Ne dersin?