Bir resepsiyonda üzerindeki kürk mantosuyla sağa sola hava atan bir kadına ,nihayet dayanamayan bir hayvansever çıkışır .
----- Sen ,bu üzerindeki kürk mantonun imlatında ,kaç hayvan katledildi biliyormusun ? 
Kürk mantolu bayan ,cevap verir.
----- Ben bu kürk mantoya sahip olabilmek için kaç hayvanın altına yattım ,sen de biliyormusun? 
Bülent Hanım (Diva),Nişantaşın'daki bir kürk mağazasından 120 bin TL ödeyerek almış olduğu
iki kürkün provasını yaptırırken ,basın mensuplarının önünde poz vermesi ,hayvan severlerin epeyi tepkisini çekecek gibi görünüyor.Sosyal medya şimdiden çalkalanmaya başladı bile .Kürkün ilk sahibinin Kar Tilkisi olması ,tepkilerin daha da yoğunlaşmasına neden oldu. 
Geçen sene Kars gezisi sırasında tanımıştım Kar Tilkilerini.Kars'ın ,sıfırın altında 18-20 dereceyi bulan dondurucu soğunda, karın üstünde ,karın altındaki farenin varlığını hissettiği anda olanca gücüyle fırlayıp burnununda yardımıyla farenin bulunduğu noktaya ulaşıp onu yakalayıp karnını doyurmaktı tek amacı.Ekmeğinin peşinde koşan kar işçileri gibiydiler 
Türk Sanat Müziğinin Divası ,kürkçü dükkânından çıkışta muhabirlerin sorulaları karşısında iyice bunalınca "Bu kürkleri açık arttırma ile satıp elde edilen tutarı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğine bağışlamak istiyorum "dedi. 
ÇYDD den cevap gecikmedi " Derneğimiz
Atatürk ilkelerine sıkı sıkıya bağlı ,çevreye saygılı
olup ,hayvanların yaşam hakkını ihlal ederek ekonomik değere sahip ürünlerin satışından ,bağışından gelecek olan miktarı kabul etmemiz mümkün değildir "dedi. 
Bülent Hanımın,daha öncede renk renk çeşitli hayvan derilerinden yapılmış kürklerle çarşı pazar dolaşıp hava atması ,hayvan severlerin protestolarına neden olmuş.Bu protestolar karşısında Bülent Hanım kürk giymekten vazgeçmiş olsada ,kısa bir süre
sonra yine giydiği kürklerle sağda solda hava atmaya başlamış ,yeniden kürk giymesinin sebebini soranlara "Ne yapayım şekerim kürk giymeden sokağa çıkarsam zatürre oluyorum ,kendimi tüyü yolunmuş tavuk
gibi hissediyorum "dedi.Görünürde Sevgili Divamız'ı incelemek için Antropologlara bir hayli iş düşüyor gibi geliyor bana . 
Sevgili Divamızı Antropologlarla başbaşa bırakıp biz Nasrettin Hoca,ya atfedilen bir fıkra ile yazımızı noktalayalım. 
Nasrettin Hoca ,davetli olduğu bir yemeğe günlük elbiseleri ile katılınca ,yemek sofrasında hiç itibar görmez .İtibarın elbiseye olduğunu anlayınca ,bir koşu eve gider.Üstünü başını yeniledikten sonra ,o ihtişamlı kürkünüde giyerek ,davetin verildiği yere döner.Hoca'yı kürkler içinde görenler O'na saygı duruşunda 
bulunup ,yemek sofrasında baş köşeye oturturlar .Hoca sofraya oturur oturmaz tabağa kürkünü uzatıp "Ye kürkün ye "diye söylenmeye başlar.Sofrada bunu görenler "Hocam ne yapıyorsun kürk yemek yerim mı?" 
deyince
Hoca "Ne münasebet ben onun sayesinde baş 
köşeye oturdum ,yemek de onun hakkı " der. Gülücükler yüzünüzden eksilmesin enseyi 
karartmıyalım .
Yalnız şu korona günlerinde Marketlerde satılan 
ekmekler poşete konsa diyorum .Bir ekmek almak için en az beş ekmek az pişip pişmedığini anlamak için elle teste tabi tutuluyor.
Naçizane görüşüm. 
İhsan Arslan. 
Son değiştirilme tarihi: 11:40