Manavgat ilçesinin Gebece mahallesinde yaşayan ve yaz aylarında Akseki’nin Yarpuz Mahallesi yakınlarında bin 825 metre rakımlı Alacabel civarında hayvanlarını otlatmak için yaylaya çıkan Ramazan Topaca, "Bu han bizim çocukluğumuzda dimdik ayaktaydı. Burada tahminen 6-7 kemer vardı. Şimdi ise sadece bir kemer ayakta kalmış durumda. Çocukluğumuzda buranın muhteşem bir görünümü vardı. Bir otel gibiydi. Bu tarihi han zamanında Antalya, Akseki, Bozkır ve Konya’dan develerle yük çekerlerken, bu han otel gibi uğrak yeriymiş. Zaman içerisinde kaçak kazı yapanlar bu hanı tahrip etmişler ve bu hale getirmişler. Biz eskiden bu hanın önceki halini bildiğimiz için şimdi tüylerimiz diken diken oluyor." dedi.

Hana ait kemerle taş yapı kuyunun da bulunduğunu aktaran Ramazan Topaca, kuyunun da bir bölümünün tahrip edildiğini söyledi.

Manavgat ilçesinin Gebece Mahallesi’nden yazın hayvanlarını otlatmak için yaylaya çıkan Ali Öz ise 1974 yılından bu yana Toroslar’da bu bölgede hayvancılık yaptığını ve bölgeyi iyi bildiğini belirterek "Nodar Han’ın üzeri kapalı ve sağlamdı. Defineciler buralara çok geldi gitti. Ne yaptıklarını bilmiyorum. Hanın etrafı ve içerisi kazılmış. Biz ekim ayı sonlarında göç ederiz. Biz gittikten sonra define avcıları yine buralara gelerek kaçak olarak kazı yapıyorlar. Eskiden Bozkır ve Konya’dan yük çekerlermiş. Burada kardan kıştan bu hana sığınırlarmış. Şimdi handan eser yok" şeklinde konuştu.

Bölgede yaşayan emekli sanat tarihi öğretmeni İbrahim Ekmekçi, hanın tamamen kaba yontu taş malzeme kullanılarak inşa edildiğini söyledi.

Ekmekci, "Yapı, mevcut durum itibarıyla sadece barınak kısmından oluşan hanlar grubuna girmektedir. Akseki ve Bozkır tüccarlarının mallarını satmak için yola çıktıklarında hayvanlarının ve kendilerinin dinlenebildikleri tek nokta olmalıdır" diye konuştu.