Mersin-Antalya D400 karayolu üzerinde yer alan Aydıncık ilçesinde balıkçı barınağı yanında bulunan geçmişi 2 bin 800 yıl öncesine uzanan Kelenderis Antik Kenti’nde 1987 yılında başlatılan kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Batman Üniversitesi koordinesinde yürütülen çalışmalar kapsamında 35 yılda gelinen durumu Kazı Başkanı Doç. Dr. Mahmut Aydın bilgi verdi. Dünyada nadir yerlerde bulunan Kelenderis’te de ortaya çıkartılan 13 metreye 3 metre ölçülerindeki mozaikten yapılan bin 500 yıl öncesinin yer aldığı kent haritası ise antik kenti farklı kılıyor. Bu yıldan itibaren yılın 12 ayı kazı ve restorasyon izni verilen ve yerinde koruduğu yaklaşık 500 metrekarelik mozaik buluntuları ile farklılığını ortaya koyan antik kentin birkaç yıl içinde tamamen turizme açılması hedefleniyor. Antik kentin kazı başkanlığını yürüttüğünü anımsatan Batman Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Mahmut Aydın İHA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kelenderis Kazısı 1987 yılından beri aralıksız yürütülen ve 2021 yılından itibaren de Cumhurbaşkanlığına bağlı 12 ay sürdürülen kazılar arasında bulunmaktadır. Kelenderis Antik Kenti’nde 35 yıldır süren çalışmalarda Roma İmparatorluk dönemine ait bir liman hamamı ortaya çıkarıldı, restorasyonu yapılarak turizme hazır hale getirildi. Daha sonra da Kelenderis’te bazilikal planlı 370 metrekare mozaik bulunduran bir kilise ortaya çıkarıldı. Kilisenin çatısı dahil bütün restorasyon çalışmaları yapılarak turizme hazır hale getirildi. Bu 2 yapımızın yanı sıra Osmanlı dönemine ait bir antrepo (depo) binası restore edilerek şu anda kazı ofisleri olarak kullanmaya başladık" dedi.

"Turizmle buluşturmayı düşünüyoruz"

Şu anda çalıştıkları yapının da Roma İmparatorluğu dönemine ait bir odeon olduğuna değinen Doç. Dr. Aydın, "Odeonun neredeyse tamamını ortaya çıkardık bu yılki yaptığımız çalışmalarla. Halen kazı çalışmalarımız odeon ve çevresinde devam ediyor. Buranın röle ve restorasyon projelerini hazırladık. Eksikliklerimizi tamamlayıp turizmle buluşturmayı düşünüyoruz” diye bilgi verdi. Odeonun yapı özelliğini kaybettikten sonra balık işleme atölyeleri olarak kullanıldığını, yanında yer alan Osmanlı Dönemine ait kilisenin de odeon yapısı çevresinin mezarlık alanı olarak kullanıldığını aktaran Aydın, “Çok sık bir şekilde burada iskeletlere rastlıyoruz. Yaklaşık 200-300 yıllık iskeletler bunlar. Şu ana kadar 110-120 tane oldu, 100 tanesini Ankara Üniversitesi Antropoloji Bölümüne teslim ettik araştırmalarını yapmak üzere. Ve bunlar odeonun çevresinde bol miktarda ele geçmeye de devam etmektedir” ifadelerine yer verdi.

Dünyada nadir bulunan mozaik antik kenti anlatıyor

1990 yılında dünyada örneğine az rastlanan Milattan Sonra 5. yüzyıla tarihledikleri bir mozaik bulduklarına da dikkat çeken Aydın, "Mozaiğimizi özel kılan, nadir kılan şey buranın 5. yüzyıldaki topografyasına uygun liman ve limanı çevreleyen yapıların planını vermesidir. Aynı zamanda Kelenderis Antik Kenti’ndeki yapıları betimleyen bir mozaik. Dünyadaki bulunun Ostia İspanya’daki örneklerini biliyoruz. Ürdün’deki örneklerini biliyoruz. Kelenderis Antik Kenti’mizde de çok sağlam 13 metreye 3 metre ölçülerinde bir kent haritası diyebileceğimiz bir mozaik ortaya çıkarıldı. Bu konuda da gerçekten çok şanslıyız. Restorasyonunu yaptık çatı üst örtüsü hazır olan ve turizme turistlerle, ziyaretçilerle buluşmayı bekliyor. Kelenderis Antik Kenti 2800 yıl önce kurulmuş bir kent. Burada ele geçirdiğimiz mozaik kenti betimliyor ama kentin 1500 yıl önceki halini betimliyor. Buradaki limanı, limanı çevreleyen ticari yapıları ve kaleyi betimliyor” şeklinde konuştu.

Kentin tamamında 500 metrekare ortaya çıkarıldıkları yerde korunan mozaik bulunduğunun altını çizen Aydın, bu durumun açık hava mozaik müzesine dönüştüğünü bu sayede ender antik kentler arasında yer aldıklarını kaydetti.