Kalbimize ağır gelmesin bu sözler, demeyelim bu da nereden çıktı diye, veya bu nasıl bir söz…Düşünelim diye bir daha kendimizi, kendi yaptıklarımızı davranışlarımızı sözlerimizi, durduğumuz yeri yeniden gözden geçirelim diye gündeme taşıdık, iyi ettik sanarak...
Bir birimizi incitip kırmadan dinleyelim bir birimizi, sonra daha başkalarını da, inanın buna çok ihtiyacı var hepimizin...Özellikle insana sözler etmek isteyenlerin, insana çağrı yapmak isteyenlerin, insana bazı şeyleri hatırlatmak isteyenlerin daha çok ihtiyacı var...
Yani öncünün her önderin, her söz sahibinin ve her Müslümanın özellikle…Başkalarını da dinlememek, ile onların ne dediğine kulak vermemek ile çok şey kaybettik Müslümanlar olarak...Onların dediklerini yapalım demiyorum, ama dinleyelim ve anlamaya çalışalım, "olur ya" bize ışık tutacak sözler bilgiler olabilir onlarda da...
Demiyor mu Aziz Peygamber, bilgi Çin de bile olsa gidip alın diye...Öyleyse neden kulak vermeyelim yanı başımızda duran başka insanlara? Onları neden dinlemek anlamak istemeyelim ki? Aziz Peygamber herkesi dinleyen bir insan iken, neden biz dinlemeyelim başkalarını?
Sözlerimiz doğrudan Türkiye ahalisi gibi görünüyor gibi  olsa da, aslında sözlerimiz ayrı ayrı guruplara, ayrı ayrı cemaatlere ayrı ayrı partilere,  hatta  önder dediklerimize, ağabey kabul edilen insanların her birine...Ne yapayım ben bu kadar becerebiliyoruz , bu kadar anlatabiliyoruz  anlatılmak isteneni...
Tekrar edersek... Sözümüz Ülkemizde var olan bütün İslami guruplara, bütün İslami cemaatlere, bütün partilere, ve kendilerini ahaliye hizmete adadığını söyleyen her bir insana...
Duymamak istemesek de "önümüzde duran bir gerçek" kimse kimseyi duymak dinlemek istemiyor bu ülkede...Dinlemek istemiyoruz bir birimizi,hiç bir gurup başka bir gurubu, hiç bir cemaat başka bir cemaati hiç bir parti başka bir partiyi dinlemek anlamak istemiyor...
Varsa yoksa kendimiz kendileri...Başlıkta dendiği gibi, bir birimizi ağırlamakta, kendimizden görünene iltifat etmekten, kendi efendilerimizi yüceltmekten öteye bir şey yapmıyoruz hala...Gelin kalbimizi önümüze koyalım bir daha düşünelim bu konu üstünde...
Kendi adamları kendi yoldaşları kendi gönül taşları, kendilerinin yanında görünenler, yalan ve riyakar sözler ediyor olsalar bile, bu işler böyle her alanda...Elbette biliyorum ağır eleştiriler bunlar, ve kimilerini çok öfkelendirecek, ama ne yapalım halimiz bu...
Bu anlayış bizi doğruya taşımıyor, bu anlayış insana uygun bir anlayış değil...
Bu anlayış İslamın onay vereceği bir anlayış da değil...
Kendimizin dışında daha başka insanları, daha başka gurupları daha başka söz söyleyenleri dinleyelim, daha başka bilgi sahiplerine kulak verelim, onları anlamak için bir gayretimiz olsun, yani nefsimize  yenik düşmeyelim...Olur ki onlarında ettiği güzel sözleri vardır, haklı oldukları yerler vardır onlarında, dinlemeden anlamaya çalışmadan nereden nasıl bileceğiz bunu?
Sadece kendimizden  olanları, bizden görünenleri dinlemek onların sözlerine değer vermek ile, varmak istediğimiz yere varamayacağız, anlamalıyız bunu, Müslüman ahali anlamalı…
Müslüman topluluklar guruplar cemaatler partiler anlamalı... Kimi hocalarımız kimi yazar ve gazetecilerimiz de anlamalı... Doğruları yalnız ben biliyorum biz biliyoruz demek zalim bir yanılgı, bilinmeli bu...
Hem bizim Ülkede yaşayan Dünyada yaşayan her insana sözümüz olmalı değil mi? Bu sözleri doğru edebilmek için başkalarının da ne düşündüğünü nasıl sözleri olduğunu bilmemiz gerekmez mi?
Yani demek istediğim, yalnız bir birimizi bizden görüneni, bizim gibi söz edeni bizim gibi giyineni ağırlayıp durmaktan öteye işler edinelim kendimize...Başkalarına kulak vermeyi onları dinlemeyi önemli kılalım kendimize...
Aziz Allah kalbinde insana  yer ayıran, yoksullara aç çocuklara yer ayıran, paylaşmayı ibadet haline getiren insanlardan çok razı olsun...
Çok selam ile...