Bu başlık Psikiyatrist Dr. Bruce d. Perry’in çok okunan ve araştırmalar sonucu ortaya çıkan kitabının ismidir. Perry kitabında çocukluk döneminde yaşanılan bazı olayların ergenlikte veya yetişkinlikte ortaya çıkan sonuçlarında bahseder. Özellikle travmalar yaşamış veya tanık olmuş; sevgisiz, ilgisiz veya aile iletişiminden uzak bir şekilde büyümüş çocukların yaşamın ilerleyen yıllarında olumsuz davranışlar sergilediğini ifade eder.
Bu kitaptan ve bu başlıktan söz etmemin sebebi geçen hafta Ankara’nın merkezine oldukça yakın olan Mamak bölgesinde bir olay yaşanması. 13 yaşındaki bir çocuk arkadaşını, arkadaşının kardeşi ve yine kendi arkadaşı olan bir çocuğun gözünün önünde öldürdü. Önce arkadaşının bileklerini kesti sonra da tıpkı sanal oyunlardaki gibi kafasına çekiç vurarak öldürdü. Olay sadece bu şekilde ilerlemedi. Arkasında çok başka hikâye ve öyküler varken olay anı ve sonrası için birçok kanaldan farklı yorumlar geldi.
Şimdi bu olayı yaşayan kişileri düşününce bile korkunç gelirken bunlara tanık olmuş, bunları uygulamış ve buna maruz kalıp yaşamını yitirmiş 3 çocuktan bahsediyoruz. Bir de göz ardı edilmeyecek şekilde çocukların aileleri de ister istemez bu olayın içinde kendilerini buldular. Arkadaşını öldüren çocuk için katil, cani, oyun bağımlısı gibi çeşitli ifadeler kullanırken ölen çocuğun kardeşi tüm olanlara tanık olmuştu. Onun için sadece yazık dediler.
Aileler arkadaş, çocuklar arkadaş ve akran. Peki, nasıl olmuştu tüm bu olanlar, neden oldu, şimdi ne olacak gibi birçok soru insanları meşgul etti. Bu noktada Perry’in Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk kitabına dönersek kitapta tekrar tekrar üstünde durduğu şey çocukların ilk doğduğu andan itibaren bakım verenlerinden içten sevgi, sıcak iletişim ve samimi ilgi görmediklerinde duygularını tanıyamayan ve dolayısıyla başkalarının duygularının farkında olamıyor. Aynı şekilde dil gelişiminden akademik başarısına, sosyal ilişkilerinden aile hayatına, evliliğinden kendi çocuklarıyla kuracağı ilişkilere varana kadar birçok alanı etkiler. 
Çocukların oyuna ve ailelerinden gelecek olan sevgiye ihtiyaçları vardır. Özellikle de bunun ifade edilmesine ve gösterilmesine. Gösterilmeyen veya ifade edilmeyen sevginin, iletişim kurulmayan bir ilişki olduğunu söylemek mümkündür. Sonrasında çocuklar sevgisizlikten oluşmuş hayatlarındaki bu boşluğu bilgisayar oyunları, zararlı maddeler, hoş olmayan alışkanlıklar, uygun görülmeyecek beceriler ile doldurmaya çalışıyor. 
Evet teknoloji çağındayız ve çocuklar tüm bu teknoloji çöplüğünün içine doğuyor. Onları korumak ve güvenli bir şekilde yaşamlarını sürdürmelerine destek olmak öncelikle anne babanın ardından da çocuğun hayatındaki herkesin görevidir. Bu olmadığı takdirde hayal dünyasınd yaşayan ve gerçek duygulardan uzak bir şekilde büyümüş çocuk arkadaşını da öldürebilir, uyuşturucu da kullanabilir veya hırsızlık da yapabilir. Çünkü gerçekliğin yerini sanal ve sahteliğin aldığı bir yaşamda gerçek duyguları tanımaz çocuk. 
Mutluluğu, sevmeyi, nezaketi, şefkati ve diğer tüm olumlu duyguları hayatınızdaki kişilerden esirgemeyin. Onlara fırsatlar doğduğunda değil içinizden geldiği her an sevginizi gösterin. En çok da çocuklarınıza..