Yaşadığımız bu topraklarda yıllardır yılın 6 ayı sarı saçlı, mavi gözlü turist gelsin diye bekleriz. Bu turistler gündüz denize girsin, akşam restoranda yemek yesin, gece barda, diskoda eğlensin sonra da çarşıyı dolaşıp alışveriş yapsın, karnı doyunca iskelede mısır alıp arkasına dondurma yalasın, teknede kafayı çekip mehtap turu yapıp göbek atsın, sonra otelinde sızıp kalsın. Standart gördüğümüz turist tipi yüzde 90 bu şekilde lakin bu bize kısmen 6 ay yetiyor. Diğer 6 ay dükkanların önünde tavla, çay, gıybet, başka bir şey dönmüyor maalesef. Kış döneminde farklı turizm çeşitlerini denemek lazım. Bana göre turizmi çeşitlendirmek için şunlar yapılabilir:

1-Kültür turizmi Alanya ve çevre bölgelerinde Selçuklu yadigarı yapılar, daha eski Bizans’tan kalma eserler dünyadaki birçok araştırmacı ve gezgin kişilerin dikkatini çekebilir. Bunlar aynı gün içinde gezilip gidilecek yerler değil. Bu eserleri görmek için Alanya’ya gelen turistler daha uzun süreli konaklamalarla şehir için bir nefes olur. Bu turistlerin yapacağı harcamalar maddi açıdan doyurucu olabilir.

2- Tarım turizmi Alanya’nın toprağı iyi ve verimli. Aldığı güneş sayesinde başta muz, narenciye, avokado, biraz yukarılarda kivi, zeytin, ceviz vesaire yetişiyor. Alanya seralarda yetiştirilen çeşit çeşit sebze ve son yıllarda hızla gelişen solucan gübresi üretimiyle ülke çapında ciddi önemli yer tutuyor. Bu sayede tarımla ilgili kış döneminde fuarlar yapılıp bu işin nasıl olduğuna dair çeşitli planlamaları yapıp yerli ve yabancı girişimcilere ulaşılırsa, maddi açıdan bir bereket olur kanısındayım. Bunun da bir haftaya yayıldığını düşünürsek bana çok cazip geliyor.

3- Spor turizmi Şimdiye kadar triathlon ve Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu organizasyonlarından

tecrübe sahibi olan şehirde farklı organizasyonlar yapılabilir. Akdağ Kayak Projesi, halihazırda yapılan sup ve sörf projeleri, plaj futbolu, plaj voleybolu, yelkenli sörf vb. Memleketin hem güneşinden hem de havasından faydalanmak lazım

4-Öğrenci turizmi Özellikle YKS ve LGS sınavlarına hazırlanan gençler aileleriyle belli bir süreyle şehre getirilip konaklatılmalı. Bu aynı zamanda bir eğitim kampı gibi düşünülmeli. Şehre gelenlerin gezip eğlenmeleriyle de maddi döngü sağlanabilir.  Buna benzer benzemez birçok turizm çeşidi bu memlekete uygulanabilir. Bu hava, güneş bizde olduğu sürece önümüz açık. Yeter ki cesaretli olalım, niyetli olalım.